islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3691
EURO
34,9702
ALTIN
2.326,20
BIST
9.075,78
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
19°C

Doğu Akdeniz Petrol ve Doğalgaz Yataklarımız Tehlikede!

Doğu Akdeniz Petrol ve Doğalgaz Yataklarımız Tehlikede!

Doğu Akdeniz Petrol ve Doğalgaz yataklarımız tehlikede; belki de kaybetmek üzereyiz… 

Türkiye, güney sınırı boyunca oluşturulacak bir koridor devletine karşı direniyor. En azından şu andaki görüntü böyle. Bu, olması gereken ve iyi bir stratejidir. Buradan hareketle farklı bir yorum ve öneri geliştirebiliriz.

Türkiye’nin bu görünen politikasının tamamlayıcı hamlesi, Doğu Akdeniz hidrokarbon yatakları üzerinde de doğru politikalar üretmesinden geçer. Ancak bu konuda dar görüşlü ve ileriyi göremeyen devlet adamları en büyük tehdit!

Aşağıda değineceğim hususlar üzerinde iyi düşünmeliyiz!

Yıl 2006 Bir Amerikan firması, Doğu Akdeniz’de petrol aramak ister. Bunun için de Türkiye’den izin alması gerektiğini düşünür. Bu işlemler için de ülkemizde çok iyi bir avukata vekâlet verir.

Avukat bey, bu Amerikan firması adına Enerji Bakanlığı Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (PİGM) başvuruda bulunur. Şirket için petrol arama ruhsatı almak ister. Dönemin Enerji Bakanı Sn. M. Hilmi Güler’dir.

Petrol İşleri Genel Müdürlüğü’ne (PİGM) ruhsat talebini güvenlik (!) gerekçesiyle reddeder. Avukat bey buna şaşırır. Çünkü bu ülkemiz için bulunmaz bir fırsattır.

Birincisi, bundan sonra Doğu Akdeniz’de petrol ve doğal gaz aramak için Türkiye’ye başvurulacaktır.

İkincisi, verilecek olan belge arama ruhsatıdır ve geçicidir (iki yıllık). Bulunan petrol için şirket işletme ve istihsal yapmak isterse, ayrıca başvuru yapması gerekecektir.

Üçüncüsü, bütün dünya Türkiye’nin Doğu Akdeniz üzerindeki haklarından ve geliştirilecek tezlerden haberdar olmuş olacaktır.

Dördüncüsü, burada ülkemizin arama ve istihsal yapacak teknik ve teknolojik kabiliyeti yoktur. Bu kabiliyeti kazanacak şekilde off-set anlaşmalar yapabilir. Dahası, uluslararası dev şirketlere Türk tezlerini savundurabilir.

Beşincisi, Türkiye’den izin isteyenlerin gideceği başka makamların varlığını da bilmek gerekir.

Maalesef bunların hiç biri olmadı, olamadı.

Şirkete arama ruhsatı verilmeyince, onlar da gidip; Rum Kesimi’nden arama ruhsatı aldılar ve çalışmalarına başladılar.

İşte bugünkü gerginliğin temelinde bunlar yatıyor.

Bir diğer Amerikan şirketi birkaç yıl içinde Rum Kesimi’nden ruhsat alınca, Avukat bey durumu anlatmak için o zaman Enerji Bakanı olan Sn. Taner Yıldız’a gider.

Bakan Yıldız durumu anlar ve avukat beyden şirketin tekrar başvuru yapmasını temin etmesini ister. Ancak iş işten geçmiştir. Şirket, Doğu Akdeniz’de arama ve işletme yapmak için izinlerin; artık, Rum Kesimi’nden alındığını bildirir.

Dahası da var!

Avrupa Birliği, denizlerdeki münhasır ekonomik alan çalışmasını geçenlerde ilan etti. Kıbrıs Rum Kesimi’ni Kıbrıs’ın tamamını temsilen AB’ye aldığı için bu sahaları da kendi münhasır ekonomik alanı içerisinde gösterdi.

Neticede öyle bir noktaya doğru sürüklendik ki, neredeyse üç tarafımız denizlerle kaplı değil denizlerle kuşatılmış hale dönüştük.

Doğu Akdeniz petrol ve doğalgaz yataklarında esas pay bizim olmasına rağmen, maalesef yanlış politikalar sonucunda bizim olmaktan çıktı gibi.

İşte böyle. Adamlar 100 yıllık oyun kurgulayıp adım adım icra edebiliyorlar.

Biz ise şunun, şurasında 10 yıllık ilerisini ve önünü bile görmekten aciz idarecilerin insiyatifindeyiz.

Lütfen “Oyun Teorisi“ kitabımı okuyun. Bölgemizde muhteşem bir oyun kurgulandığını ve oynanıyor olduğunu çok daha iyi fark edeceksiniz.

Bu oyunda “Guguk Kuşları” ise, baş rolde.

Onları seslerinden veya görüntülerinden değil icraatlarından tanıyoruz.

Bütün sıkıntılı işleri biz halledeceğiz; ama, onlar hep nimetlerin başında olacaklar!

Bu oyunları bozmak için oyuna bir yerinden girmeniz gerekiyor.

Kurgusunda yer almadığınız oyunu bozmak ise her zaman size kazandırır.

Gecikme, savaşa zemin hazırlar.
Barış ise her zaman daha hayırlıdır.

Vesselam

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.