islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3679
EURO
34,9608
ALTIN
2.325,51
BIST
9.144,42
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Filmin Adı: Vahşet

Filmin Adı: Vahşet
21 Nisan 2018 01:38
A+
A-

Sevgili Dostlar!

2018 yapımı, “OSKAR (!) SİNEMA ÖDÜLÜ(!)”ne aday bir film izliyoruz. Hayret, dehşet, vahşet, ibret, sahneleri ile dolu bir film… İnsanlığın yüz karası bir senaryo… İnsanlardan bir bölümünün, masum hayvanlardan aşağıya düştüklerinin filmi…

TÜR’Ü: Aksiyon, politik içerikli, kin duygularının ülkeler aşıp gelen ve Osmanlı coğrafyasına çöreklendiği bir tür tarihi- belgesel nitelikli, gizemli, yer yer yoğun dramatik, emperyaslist ihtirasları yansıtan, seyrederken düşünen insanların utanç ve hayretler içinde kahrolduğu, genel değerlendirmelerde “âlemi kör-herkesi sersem” zanneden bir kurgu anlayışı ile rahmetli İsmail Dümbüllü komedisinden bin beter, bol kahkahalı, rahmetli Nejat Uygur’ın müstehcen ve bol küfürlü oyunlarını sollayan, neticede bütün kutsallara karşı, ilkel, gerici, ırkçı, provokatif saldırılardan oluşmuş bir film…

YAPIMCILARI
: Dünya Mason Locaları içindeki sömürgen, semirgen, kemirgen, “sermaye Baronları” “Tapınak Şövalyeleri” vurguncu Batı’lı şirketler ve bunların tasmalı “Medya Kalemleri” Filmin çekildiği alanlarda, yöneticilerin ve rejisörün postalını yalayarak yalakalık yaparak, namusunu paspas ederek göze görmeye çalışan bazı ülkelerin “satılmış medya patronları” Yani, kolektif bir yapım…

REJİSÖR
: İngiltere

REJİ YARDIMCILARI
: Amerika, Fransa, Almanya

YAPIM KOORDİNATÖRÜ
: Siyonizm (İsrail Terör Timleri)

SENARYO
: Mason Birâderler Yazım Şirketi

MÂLİ SORUMLULAR
: İngiltere, Almanya, Fransa, Avusturya ABD ve Avrupada 5 ülkedeki Rathschirdler Şürekâsı, Rockefeller Petrol Şirketleri Vakıfları ve bağışları. Ayrıca filmin çekildiği ülkelerdeki, sermayelerini “Batı’lı Efendiler”ine ubudiyet (kulluk), metbûiyyet (tâbiiyet) ile artıran, kölelik zilleti içinde kazanan, darbelere, muhtıralara alkış tutan, vatansever devlet adamlarını darağacında katleden, uyuşturucu, silah, sigara, kaçakçılık, cinayet, arsa ve inşaat gibi birçok alanlarda terör ve zorbalık estiren mafya’ları kışkırtan, gizleyen, kaçıran, o ülkelerde kadehlerine mazlum ve mağdur kanı doldurup içen yerli satılmışların destekleri…

SENARYO’DAKİ PİYONLAR
: İmra’lıdaki terörist başı kandil dağı ve Sincar’da toplanan Kuzey Irak coğrafyasındaki teröristler PYD, PKK-HDP-DHKPC-YPG-DEAŞ-Kimlerin piyonları oldukları filmde anlaşılmasın diye başları kar maskeli, ellerinde silah sopa, taş, Molotof şişeleri ile polislere, jandarmaya, okullara, şehir halkına, taşıma araçlarına “hunharca” saldıran, yakıp, yıkan, dükkânlara, mağazalara, esnafa zarar veren olayları bahane ederek aldıkları para karşılığında, kendilerini meydanlara, sokaklara kışkırtan “perde arkasındaki”lerin uşakları, sokak serserileri…

KONSEPT DANIŞMANLARI
: Vatikan… Vatikan’ın on iki Kardinali’nden adları bilinen 10 kişinin dışında, gizlenen, birinin Çin’de, diğerlerinin de Türkiye’de olduğu (yıllarca evvel) söylenen, şimdilerde ABD’nin bir eyaletinde oturup “YÜKSELEN TÜRKİYE”ye “beddualar”yağdırarak, şuur altındaki kin’i tatmin eden, bağlılarını, Türkiye Devleti’mizin her birine sessizce, gizlice sızdırıp, İran tipi sivil bir darbe sonrası, “Humeynivâri” bir debdebeyle Türkiye’ye dönmeyi hayal edip, kışkırtan on birinci kişi… Bunlara cesaret veren, kalitesiz, “ana muhalefet” in bazı beceriksiz yöneticileri ki “Muhibbân-ı Nuseyriye ve’l Es’ad”(Esad ve Nuseyri sempatizanları) olarak nam salmışlardır.

OYUNCULAR
: Figüranı bol bir film izliyoruz. Filmin genel konsepti ayan-beyan ortada. Filmin hedefi, maksadı, mesajı da biliniyor. Saldıranlar, Osmanlı coğrafyası diye bilinen (Rejisörün kendi konumuna göre- Uzakdoğu, Ortadoğu, Yakın doğu diye adlandırdığı) alandaki beton tüneller içinde gizlenen lağım fareleri… ABD’nin kurup, beslediği PYD-YPG-DEAŞ’lı kâtil sürüleri… Tam 60 ülkeden gelip, Türkiyemize karşı saf tutan, kiralık teröristler…

FİLMİN ÖZETİ: Ortaçağ dekorunda bir engizisyon mahkemesi… Jean D’aek (1412-1431) yargılanıyor ve diri diri yakılmasına karar veriliyor. Tüm Avrupa’da bir “Hristo-fobi-Christo Fobia”Kilise vahşetine karşı korku oluşuyor. Saint Barthelemy katliamında (24 Ağustos 1572), Katoliklerin 30 bin Protestanı öldürmeleri, “Hristo-fobi” yi daha da artırıyor. Tüccarların doğu iklimlerine yaptıkları seyahatlarında İslâm Medeniyetinin mutlu ve müreffeh (zenginlik, bolluk, rahat) hayatını görüp anlatmaları, itibar kaybeden “Klise-Papalık”ın kışkırtmaları ile “Haçlı Seferleri”ni başlatıyor. Hamurları vahşetle yoğrulmuş, cahil, fanatik, açgözlü, yağmacı haçlılar, Kudüs’ü ele geçirince, orada tek bir Müslüman kalmayıncaya kadar, kanlı bir vahşetle insanları katlediyorlar. Filmin bu kısmında Batı’nın sadizmini belgeleyen “İşkence Usulleri”nin nasıl uygulandığı, örneklerle anlatılıyor. 20. asrın sonlarında, çiftlik sahibi zenginlerin, helikopterler kiralayarak, Meksika’da “insan avı” turları düzenlediklerini seyrediyoruz. (Kaynak: Ahmet Rıza/Batı’nın Doğu Politikasının Ahlaken İflâsı/ Üçdal Neşriyat-1982, Sh.114). “Vahşet” Batılının genlerinde, zulüm geleneğini sürdürüyor. Dün Kudüs’te atlarının dizlerine kadar kan ve cesetler üstünde ilerlediklerini Papa 2.Urban’a mektupla bildiren “Godefrai de Bouillon”un rolünü ABD-PYD-YPG-DEAŞ ve 60 ülkeden gelip, Türk Ordusu’nun karşısında “Terör safı” tutan alçakların tek tek yok edilişlerinin hikâyesi, şimdi tüm dünya sinemalarında vizyonda…

Bu film, üstü örtülen bir çok gerçeği, dünyanın gözleri önüne sermiştir. Filmi seyredenler, şu acı hakikatleri öğrenmiş bulunuyorlar:

1- İslâm, insanlığı “vahşet cehennemi”nden çekip çıkaracak tek dindir.

2- “İslâmofobi” diye bir kavram yoktur. Olamaz.

3- Ama “Hristo-fobi” insanlığı tehdit etmektedir.

4- Batı dünyası ve Batı’daki insan, İslâm’ı doğru kaynaklardan, aracısız, bilimsel, objektivite içinde öğrendikçe, şeksiz, şüphesiz, “Müslüman” oluyor.

5- Müşrik (teslis) özelliği taşıyan Hristiyanlık ve Yahudilik, kesinlikle Hz. İsâ (a.s) ve Hz. Musa (a.s) nın (bozulmuş, saptırılmış) dinler kategorisindedirler.

6- Kilise ve Havra öğretileri, çağ-dışıdır. Bu gerçeği gören Kilise, taassup ve kışkırtmaya, Havra, “Siyonizm”e yönelmişlerdir.

“Vahşet” filmi, bu sebeplerle, güncel olarak endişe ve ilgi ile izleniyor

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.