islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4794
EURO
34,5707
ALTIN
2.478,66
BIST
9.568,10
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Çarşamba Hafif Yağmurlu
19°C
Perşembe Az Bulutlu
19°C
Cuma Yağmurlu
15°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C

Gâvur malı tüketen millet (!)

Gâvur malı tüketen millet (!)
20 Mayıs 2017 11:06
A+
A-

2016’da dünyada 1,5 milyar akıllı cep telefonu satılmış. Türkiye’de 73,2 milyon cep telefonu abonesi bulunuyor. Bunların 41,5 milyonu ise akıllı telefon kullanıyor. 2000 yılından beri ithal ettiğimiz cep telefonlarına yaklaşık 25 milyar Amerikan doları ödedik.

2016’da dünyada 1,5 milyar akıllı cep telefonu satılmış. Türkiye’de 73,2 milyon cep telefonu abonesi bulunuyor. Bunların 41,5 milyonu ise akıllı telefon kullanıyor. 2000 yılından beri ithal ettiğimiz cep telefonlarına yaklaşık 25 milyar Amerikan doları ödedik.

Koreli birinin Samsung, Çinli birinin Huawei, Amerikalı birininse Apple marka cep telefonu kullanmalarına diyecek bir şey yok. Yabancı ülkelerin -ki bu ülkelerin bir kısmının Türkiye toprakları hakkında besledikleri emeller varken- telefonlarını fütursuzca satın almak, her mevsim telefon değiştirmek ne zamandır milli bir duyguhalini aldı! Gelir düzeyimiz Birleşik Krallık’la kıyaslanamayacak kadar düşük iken cep telefonu harcamalarımız onların birkaç katı seviyesinde. Bu tür tüketim batıda dahi görgüsüzlük olarak kabul edilirken ne zamandan beridir görgümüzün bir parçası haline geldi! Telefonla fotoğraf çekip paylaşmada geride bıraktığımız ülkeler şunlar: Brezilya, Çin, Rusya, İngiltere, Almanya. Tüm bunlar, Ortak Pazar (AB)’a girme tartışmalarındaki “onlar ortak, biz pazar” sözünün yerini bulduğunu gösterir mahiyette.

Ecdâdımız yabancı malları “gâvur malı” şeklinde niteleyerek küçümser ve kullananları yadırgardı. İngiltere Kraliçesi Victoria’nın Beyoğlu’nda inşa edilen Anglikan Kilisesi’nin açılışı şerefine Sultan Abdülaziz’e hediye ettiği otomobili halk “gâvur icadı” olarak isimlendirmiş ve İstanbul sokaklarında dolaşmasına tahammül edememişti. Milletin galeyana gelmesi sonucu Şeyhülislam’dan fetva istenmiş nihayetinde o da bu baskıya dayanamayıp kullanılmamasına fetva vermişti. Otomobil de Sarayburnu’ndan denize atılmıştı. Şimdiki millet (!) ise gelir düzeyi ne olursa olsun -velev ki asgari ücret dahi olsa- başkalarıyla gâvur malı telefon yarışına girmekte adeta. Çoluğunun çocuğunun rızkından kestiği parayı millî varlığımıza göz diken gâvurlara vermeyi zillet görmeyenler haline geldik maalesef. Milyonlarca adet aynı standartta üretilen bir ürünü satın almakla başkalarından farklılaşacağını zannetmek, insan izzetiyle bağdaşacak bir düşünce değildir.Millî duygularını yitirmemiş biri, yabancı bir malı ancak zillet duyarak kullanabilir.

Yerli olmayan bir ürün ancak lüzûmu halinde ve miktar-ı kâfi bir kalitede alınabilir. Çalışamaz duruma gelene kadar da millî servet bilinciyle titizlikle kullanılmalıdır. Ürünün yerli muâdili yabancısına her dâim tercih edilmelidir. Yabancı malların “kaliteli” olduğu yalanlarına kendisini inandırıp da aldığı yabancı bir malı kullanım süresinin sonuna kadar kullanmayan ve modası geçtiğinde (!) yeni moda olanını alanların, Türk mallarını eleştirme haklarının olup olmadığını takdirlerinize bırakıyoruz.

Trump dahi Amerikalıların Amerikan malı kullanması gerektiğini söylüyorsa, bizler ne zaman Türk malı kullanmaya ve çocuklarımıza bu fikri aşılamaya başlayacağız? Okullarımızda 12-18 Aralık’ta kutladığımız ve “Yerli Malı Haftası” olarak bilinen “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” sadece kutlandığı hafta uygulanan bir bilinç midir? Yoksa tüm hayatımıza yaymamız gereken millî bir yaşam şekli midir? Bu haftanın adına bakıldığında gelecek nesillere kazandırılmak istenenin sadece yerli malı kullanma bilinci olmadığı, aynı zamanda tutumlu olma ve millî yatırım yapma bilincinin de kazandırılmak istendiği anlaşılmaktadır.

Bugün kullandığımız arabalar, bilgisayarlar ve akıllı telefonların kaçı milli üretimdir? Araba çılgınlığı da bir başka görgüsüzlük olarak karşımıza çıkmaktadır. Batıda bile bu derece son model arabaları göremezken kendi ülke malımız olmayan bu ithal arabaları her sene yeni modeliyle yenilemek, bu topraklar üzerinde küffara karşı mücadele edip bir karışını düşmana vermektense canını vermeyi tercih eden ecdadın torunlarına yakışmamaktadır.Her sene artan sayıda yollara çıkan ithal araçlar yine tamamına yakınını ithal ettiğimiz akaryakıt tüketimini de artırmaktadır. 2016 yılındaki akaryakıt tüketimi bir önceki seneye nispetle yüzde 5,67 artarak, 2 milyon 965 bin 754 metreküpe ulaşmış.

Düşman beşinci koldan ekonomik yaptırımlarla bizleri çevrelemişken sıcak savaşın yaşanmaması ne kadar önemlidir! Yabancılara ödediğimiz tüm paralar bizleri köşeye sıkıştırmak için kullanılan ekonomik silahlar haline gelmekte günümüzde. Eğer bizler gâvur malı kullanmayı zillet olarak kabul etseydik ecdadımız gibi, belki kendi millî ürünlerimizi çoktan üretecek ve izzetle kullanıp pazarlayacaktık.Geçtiğimiz günlerde Temsa ve Aselsan’ın birlikte ürettiği ve sekiz dakikada tam şarj olabilen yüzde yüz millî otobüsümüz göğsümüzü kabarttı. Yollarımızda senelerdir dolaşan Alman malı otobüslerinin zilletini yakın vadede üzerimizden atacak olmanın verdiği gurur, her vatan evladının hissiyatını kabartan bir olaydır. Katkısı bulunan herkese milletimiz adına minnettarız.

Millî kalkınma hamlelerinin başlatıldığı şu günlerde, bu toprakları kanlarıyla sulamış ecdadımızın vefâkar torunları olarak fert bazında üzerimize düşen görevin yerli malı kullanmak yabancı mallardan uzak durmak olduğunu bir kez daha hatırlayalım. İnşallah gelecek günler, yüzde yüz milli üretim olan ürünlerimizi gururla kullanıp ihraç etmeye ve kaybolmaya yüz tutmuş millî benliğimizi tekrar kazanarak şahlanacağımız başarılara gebedir.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.