islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5706
EURO
34,7604
ALTIN
2.491,29
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
16°C
İstanbul
16°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
15°C
Cumartesi Parçalı Bulutlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
20°C

Hülya Avşar ve İnsan Doğasının İslâm’a Yönelişi

Hülya Avşar ve İnsan Doğasının İslâm’a Yönelişi

İslâm Dini’nin  hayatımızı yönlendiren yasalarını koyan insanı yaratan Allah’tır. Yüce Allah insan varlığına özellikler yüklemiş ve onu İslâm yasaları ile  denemeye uğratmayı dilemiştir. Bu sebeple yozlaşmamış/yozlaştıralamamış insan doğası ile İslâm örtüşür. Değil bilgili ve bilinçli bir Müslüman azgın bir ateist bile yer yer -bilmeyerek ve inanmayarak da olsa-yaratılış çizgisinde İslâm’a yönelebilir.

Ateist Kadın Yazarımız

İsmini hatırlayamadığım ateist bir kadın yazarımızı bir televizyon programında haykırırcasına şöyle diyordu:

Devlet bir kadın olarak bana yapılan tecavüzü nasıl affeder? Tecavüze uğrayan devlet değil benim. Benim onayımı alınmadan mütecaviz nasıl af edilebilir?’

Bu kadın yazarımız Allah’ımızın nihaî mesajlarını içeren Kur’ân’ın insanlığa sunduğu Kısashükmünü büyük bir ihtimalle okumamış ve de duymamıştır. Ama fıtratı/yaratılışı onu talep etmektedir. Kısas kişinin suçunun tıpa tıp benzeri bir ceza ile cezalandırılmasıdır. Kişilere yapılan tecavüzleri ancak ve ancak mağdur edilen kişi affedebilir. Cinayetlerde ise ancak öldürülenin varisleri bağışlayabilir.(el-Bakara 2/178…)

Hülya Avşar’ın Söylemi Kadın Doğasının İslâm’a Yönelişidir

Habertürk’te kendisiyle bir televizyon programı yaptığım Hülya Avşar’ın sorularından onun İslâm’ı hiç mi hiç bilmediğini anlamıştım. Yaşadığı hayat ve çevre şartları içerisinde bilmemesi de bir ölçüde doğaldır. Ama fıtrat yok mu fıtrat yani yaratılış çizgisi….zaman zaman da olsa İslâm’a yöneliyor.

Mehmet Arslantuğ’un yersiz ve karşıt müdahalelerine rağmen Hülya hanımefendinin dile getirdikleri İslâm ile örtüşen insan doğasının ona yönelişinden başka bir şey değildir.

Önce İslâmî çizgide bir özet çıkaralım.

İslâm’ın kadın Doğasıyla Uyumu

İslâmî doğrultuda yaşanılabilmesi için erkek gibi kadının da İslamî ve genel bilgilerle donamlı olması gerekir. Bir bilgi ve sanat dalında becerili olması da öğütlenendir/emredilendir.

Erkek ve kadın Kur’anımızın diliyle birbirinin eşi, eşitidir; bir bütünün misyonları farklı birbirine yönelik iki eşit iki parçasından biridir.

Rabbimizin buyruğu olduğu için Ailenin kurulması ibadettir. Evlenirken kadına koca tarafından ön tazminat niteliğinde Mehir verilir veya koca tarafından üstlenilir. Koca eşinin nafakasını temin etmek ve onun fiziki ve kültürel tehlikelerden korumakanlamına ailesine egemendir.( el-Nisa 4/34)

Kadına ise ev merkezli toplum hayatıönerilmiştir. (Ahzab 33/33) Kadın Allah’ın meşru kıldığı çizgide ve ilkeler doğrultusunda kocasına saygı duymakla yükümlüdür. Vazifesi cinsel sapmalardan korunarak kadınlık görevini yapmak, doğurmak,çocuklarını –yardım alsa da- bizzat büyütmektir. Kocasına katkı vermek ve çocuklarını yetiştirmek gibi toplumuna doğrudan hizmet yanısıra kişisel atılımlarla ve sivil toplum örgütlerinde alacağı görevlerle dolaylı hizmet etmektir. (Al-i İmran 3/104;Tevbe 71) Çünkü kadın da yaşadığı toplumu iyiye, doğruya ve güzele yönlendirmekle yükümlüdür. Kadın evi dışında çalışmakla yükümlü olmamakla birlikte yaşanılan şartlar içinde zaruret duyulduğu ölçüde çalışabilir de. Değinilen görevlerini üstlenen kadın saygın bir üretkendir.

İslâm’ın ana kaynağı Kur’ân ve onu örneklendiren Peygamberî buyruklar ve uygulamalardan hareketle çıkardığımız özetten sonra Hülya kardeşin aşağıya aldığımız ifadelerine bakalım ve İnsan doğasının nasıl İslâm’a doğru kanatlanmaya çalıştığını görelim.

Yorumda özgürsünüz. Bize katılmayabilirsiniz de.

Hülya Avşar’ın Söyledikleri

“… Erkek çalışsın, kadın evde çocuklarını kendi büyütsün, yemeğini yapsın, kocasını karşılasın”

“Onu yapsın. Kadın özgürlüğüne hiçbir zaman… Evde de kadın baskın, dışarıda erkek, erkek egemenliği diyorum, erkek üstünlüğü, baskısı demiyorum. Erkek egemenliği güzel bir duygu geliyor bana”

” Ben kızıma da söylüyorum muhakkak işin olsun. Kocan kim olursa olsun, dünyanın en zengin adamı da olsa senin kendi işin olsun. Ama erkek egemenliği diyorum. Bir erkek kadına sarıldığı zaman, kolunun altına girebileceğin bir erkekten bahsediyorum

Sözü, üzerinde derin derin düşünülmesi gereken bir Kur’ânî mesajla bitirelim:

Allah’ın yaratıcığı ve birliğine inanarak bütün varlığını ed-Dîn olan İslâm’a; Allah’ın tüm insanlığı üzerinde yarattığı yaratılış değerlerine yönelt. Allah’ın İslâm ile uyumlu yaratılış yasalarında hiçbir değişiklik olmaz. Dosdoğru dîn de insan doğasıyla örtüşen bu dindir. Ne var ki insanların çoğu bu gerçeği bilmezler.” (el-Rûm 30/30)

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.