islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3724
EURO
34,9981
ALTIN
2.325,89
BIST
9.095,89
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
23°C
İstanbul
23°C
Az Bulutlu
Cumartesi Az Bulutlu
22°C
Pazar Az Bulutlu
22°C
Pazartesi Az Bulutlu
24°C
Salı Az Bulutlu
18°C

İslâm’ın Işığında At’a Bakışımız II

İslâm’ın Işığında At’a Bakışımız II

Kur’ân’da At[1]

Kur’ân’da At konusunu kavrayabilmemiz için önce Kur’ân’ı tanımamız gerekmektedir.

Kur’ân söz ve anlam olarak Allah’ın Kitabı’dır; vahiy meleği Cibrîl tarafından Hz.Muhammed’in kalbine indirilmiştir. O, Allah’ı, evreni, yeryüzünü,insanı ve ölüm ötesini tanıtan ilâhi Kitap’tır. İnsana, yaratılış amacını ve görevlerini öğreten,bütün iradeli yaşamından sorgulanıp cezalandırılacağı ve mükâfatlandırılacağını açıklayan ve insanlara mutlu edici ideal bir hayat düzeni sunan ilâhi yasadır. İslâm Dîni’nin ana kaynağı olduğu için Kur’ân’da yer alan her konu ve anılan her bir varlık önemlidir. At da Kur’ân’da en çok anılan hayvandır.[1] Bu sebeple atın yakından tanınması, her dönemde yetiştirilmesi ve yaşatılması Müslümanların görevidir. Şimdi Kur’an’da atın geçtiği âyetleri görebiliriz.

Kur’ân’da çeşitli vesilelerle ve değişik özellikleriyle adı geçen hayvanlardan biri de attır. Atla ilgili olarak Rabbimiz şöyle buyurmaktadır:

وَ“ Allah atları, katırları ve eşekleri de sizin için hem binmeniz ve hem de estetik uygularınızı besleyip geliştirecek süs edinmeniz için yarattı. O, bilmediğiniz daha niceleri yaratmakta devam ediyor.

                              ***

 “ Kadınları, oğulları, çokça altınları, gümüşleri, cins atları, koyun, sığır, deve türü küçük ve büyük baş hayvanları tutkuyla sevmek insanların doğasına işlendi. Ne var ki bunlar dünya hayatının nimetleridir; kalıcı güzellikler Allah katındadır.”[2]

                                 ***

Siz de saldırgan düşmanlarınıza karşı gücünüzün yettiği kadar kuvvet ve atlı birlikler hazırlayın ki böylece Allah’ın düşmanları ve kendi düşmanlarınız yanı sıra sizin bilmediğiniz ama Allah’ın bildiği diğer düşmanları korkutasınız. Allah yolunda ne harcarsanız, size tam olarak ödenir. Haksızlığa uğratılmazsınız.” [3]

    “Allah Baş Şeytan İblîs’e şöylece izin verdi: İnsanlardan gücünün yettiği kadar kimseleri sesinle baştan çıkar; atlarını,[4] yayalarını toplayıp onların üstüne yürü, mallarını ve çocuklarını yönetmekte onlara ortak ol ve onlara vaatlerde bulun; Zaten Şeytan olarak senin onlara vaadin aldatmadan başka bir şey olmayacaktır. ”                      

 “ And olsun Nefes nefese koşan, nallarıyla kıvılcımlar saçan, sabah vakti ansızın baskın yapan, tozu dumana katan, düşmanın ortasına dalan atlara.[5] İnsan Rabbine karşı pek nankördür. Üstelik bu nankörlüğüne kendisi de tanıktır. Onu mal sevgisi de çok şiddetlidir. Fakat o bilmiyor mu ki bir gün gelecek, kabirlerde olanlar dışarı atılacak ve kalplerde olanlar ortaya konacak? O gün Rablerinin onların her işinden haberdar olduğu anlaşılır. ”[6]

                              ***

“Biz Davud’a Süleyman’ı armağan ettik. Ne güzel bir kuldu o; doğrusu o hep Allah’a yönelen bir kişiydi. Hani bir akşam üzeri, Süleyman’a, bir ayağını tırnağı üzerine diken duruşu zarif , koşusu mükemmel safkan atlar gösterildi. Süleyman ‘Ben bu güzel ataları Rabbimi hatırlattıkları için severim,’ dedi ve atlar gözden kayboluncaya kadar onları seyretti. Ve ardından onları bana getirin dedi. Sonra da onların boyunlarını-yelelerini ve bacaklarını sıvazlamaya başladı.”[7]

   Ayetlerin Değerlendirilmesi:

    a. Bu âyetler, atların biz insanların estetik duygularımızın doyumu ve gelişimi için süs olarak yaratıldıklarını, bunun için de at sevgisinin doğamıza işlendiğini açıklamaktadır. Anlamlarını sunduğumuz âyetler sevginin güzel kul olarak nitelen Hz.Süleyman gibi kral-Peygamber olan bir yüce şahsiyette tutkuya dönüşecek kadar etkinlik kazanabildiğini  de beyan etmektedir.

Atlar, Peygamberimiz Hz.Muhammed’e de sevdirilmiştir. Onu en yakındandan tanıyan hizmetçisi Hz.Enes’in anlatımına göre, eşleri olan kadınlardan sonra Peygamberimize en fazla sevdirilen atlardı. Onların boyunları ve yelelerini okşardı. Bir defasında elbisesini ucuyla atının alnını okşarken ilgisinin sebebi sorulduğunda şöyle buyurdu:

“Vahiy meleği olan Cibril’den atlara ilgi göstermem konusunda uyarı aldım.”[8]

 Yaşamakta olduğumuz 21. asır dünyasının bütün coğrafyalarında at sevgisi, yetiştiriciliği, kullanımı ve yarışlarının önemini sürdürmesi de bu sevginin insan doğasına işlendiğini kanıtlamaktadır.

   b. Neylerse güzel eyleyen hikmetli bir Rab olduğu için Yüce Allah sevgisini verdiği her varlıkta çokça faydalar yarattığı için atların faydasını estetikle sınırlamamıştır. Yüce Allah bu âyetleriyle atları biz insanların ulaşım,iletişim ve taşımacılık gereksinimlerimiz için de yaratığını bildirmektedir ki tarihi dönemlerde onların bu özelliklerinden büyük ölçüde yararlanılmıştır ve bazı coğrafyalarda hâlen de yararlanılmaktadır.

    c. Âyetlerin vurgu yaptığı bir diğer hakikatte atların savaş aracı olarak yetiştirilmeleri ve eğitilmeleri gereğidir. Bu ihtiyacın son asırda azaldığı bir gerçek ise de biz ihtiyacın devam ettiği kanısındayız. Savaş taktikleri olarak ilk planda enerji kaynakları vurularak uçakların, motorlu kara ve deniz araçlarını kullanılamaz hale geleceği düşünülerse görüşümüzdeki haklılık payı anlaşılacaktır.

Devam Edecek

Ali Rıza DEMİRCAN


[1]   At  Kur’an’da  ilgili bölümde görüleceği üzere  beş yerde açıkça iki yerde de dolaylı olarak geçmektedir.

[2] Âl-i İmrân 3/14.

[3]  Enfal 8/60. Atların savaş aracı olduklarına işaret eden bir diğer âyette Kur’ân’ın Haşr sûresinin 6. âyetidir.  

[4] Biz bu makalemizde atın yaratılışı, yetiştiriciliği ve kullanımı ile ilgili tarihsel ve güncel bilgiler vermeyecek, konuyu Kur’ân’da ve Peygamberimizin dilinde at olarak sınırlandıracağız.

[5]  Kur’ân yorumcularının büyük çoğunluğuna göre  bu âyetler  özellikleri açıklanan atlara işaret emektedir. Her dönemin savaş araçlarına vurgu yaptığı da ileri sürülebilir.

[6] Âdiyât 100/11

[7] Sâd 38/31-33. Savaş aracı olarak  At Kur’ân’da bir de Haşr sûresinin 6. âyetinde geçmektedir.

[8] Nesâî Hayl, Bab-ü Hubbil Hayli, (6/21799; Muvatta Cihad 47

[8]  Baş Şeytan’n İblîs’in atları onun buyruğundan çıkmayanlardır.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi


Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.