islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
13°C
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
21°C
Salı Az Bulutlu
23°C

Kur’ân: İstisnasız Her Canlı Ölümü Tadacaktır

Kur’ân: İstisnasız Her Canlı Ölümü Tadacaktır

Akkaya: Ve Bir Gün Her Canlı Ölümü Tadacak…O Hariç

Ünlüler, sosyal medya üzerinden 19 Mayıs Atatürk’ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutladı. Mankenlik, sunuculuk ve oyunculuk yapan Deniz Akkaya’nın 19 Mayıs paylaşımı ise şu şekilde: “Ve bir gün her canlı ölümü tadacak…O hariç…”

Kur’ân: İstisnasız Her Canlı Ölümü Tadacaktır

Bazılarımız dünya-ahiret, hayat-ölüm gibi maddî-manevî kavramlarının çok boyutlu mana ve mahiyetini tam olarak idrak edemediği için, çok sevdikleri insanlara ayrı, özel ve fevkalade bir değer vermek çabasına girmektedir. Onun için öldüğünü bir türlü kabullenemediği bir şahsı ebedîleştirmek istercesine o şahsın ölümünü dahî tatmadığını iddia edecek cehaletin içinde kıvranırlar. Halbuki o çok sevdiği şahıs da bir daha dünyaya avdet etmemek üzere ölmüştür ve o da herkes gibi ölümü, şu veya bu şekilde, tatmıştır. Çünkü Kur’ân’da Allah, Peygamberimizin (sav) ölümünü de zikrederek, bu konuda çok bariz bir şekilde aynen şöyle bir açıklamada bulunmaktadır:

“Senden önce de hiçbir insana ölümsüzlük vermedik. Şimdi sen ölürsen, onlar ebedî mi kalacaklar. Her can(lı), (istisnasız olarak) ölümü tadacaktır. Denemek için sizi şer (kötü) ve hayır (iyi durumlar) ile imtihan ederiz. En sonunda bize (hesaba çekilmek üzere) döndürüleceksiniz.” (Enbiya: 34-35).

Allah, mutlak anlamda herkes için geçerli olan ve tek bir istisnası olmayan kesin kaidesini koymuştur. Buna göre Allah, yarattığı her canlının canını (ruhunu) ölümle buluşturacak ve o can (ruh) da bu esnada ölümün tadını alacaktır. Bu ilahî kaide, canlılar için kıyamete kadar geçerli olacaktır. Allah’ın bu kaidesini erteleyecek, değiştirecek veya yürürülükten kaldıracak hiçbir güç yoktur. Hepimiz tıpış tıpış ölüm yolculuğuna çıkacağız. O halde ölümden kaçış veya kurtuluş da mümkün değildir. Allah’ın emri ile Hz. Azrail, bir gün tatlı canımızı alacak ve adımız o zaman sadece “cenaze” olacak.

“Nerede olursanız olun ölüm (meleği Azrail) sizi yakalar; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile…” (Nisâ: 78).

Unutmayalım! Bizden öncekiler, nasıl ki ölümü tattı, bu dünyayı ebediyyen terk etti ve ahirete göç etti ise bizler de, bizden sonra gelecek olanlar da, istesek de istemesek de, ölümü tadacağız ve ahirette yaptıklarımızdan sorumlu olacağız. Hiçbir tedbir, ölümü ortadan kaldıramaz. Hiçbir (tıbbî, mimarî vb) teknoloji, ölüme bir çare bulmayacaktır. O halde tek çare, ölüme hazırlıklı olmaktır. Çünkü her birimiz, mahşerde yaptıkalrımızdan dolayı hesaba çekileceğiz.

Bugün Allah’ın kitabına, Peygamberin Sünnetine karşı gelmiş ve masum insanlara eziyet vermiş zalimler ile kutsal emanetleri korumuş, ihya etmek için gayret göstermiş ve Allah rızası için hayırda bulunmuş müminler de kara toprağın altında yatmaktadır. Zalimler için kabirler bir zindan, müminler için ise cennet bahçelerinden bir bahçedir. Bu bağlamda ölümün, müminler için rahmet, zalim ve günahkârklar için gazap olacağını Peygamberimiz (sav) buyurmaktadır. Onun için güzel Müslümanlar ölümden korkmaz, korkmamalıdır. Çünkü Allah, takva sahibi Müslümanlara şu şekilde bir müjde vermektedir:

“Şüphesiz ‘Rabbimiz Allah’tır’ deyip de istikamet üzere (dosdoğru çizgide) yaşayanlar, işte onların üzerine (ölürken) melekler iner ve ‘Korkmayın, kederlenmeyin, size vaad olunan cennetle sevinin!” derler.” (Fussilet: 30).

Ezcümle

Ne kendimizi, ne de başkalarını kandıralım. Ruhunu teslim etmiş kimse artık o ölmüştür. Ölen (ölmüş olan) herkes, ölümü tatar (tatmıştır). Bu gerçek, Atatürk için de aynen geçerlidir. Ebedî kurtuluş ve saadet için önemli olan hayattayken imanla olarak yaşayabilmek ve imanlı olarak ruhu teslim etmektir.

“Bir kimsenin dünyadaki son sözü ‘Lâ ilahe İllallah’ olursa, cennete girer.” buyuran Peygamberimizin (sav) yolundan giden bütün Müslümanların imanla ahirete göç etmlerini Allah’tan niyaz eder, başta Peygamberimizin (sav) mübarek ruh-ı şeriflerine olmak üzere cemî’ enbiya-i ve’l mürselin efendilerimizin ve cemî’ mümin ve müminâtın ruh-ı şereflerine fatihalar gönderirim.

Prof. Dr. Ali SEYYAR

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.