islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
13°C
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
21°C
Salı Az Bulutlu
23°C

Kur’an Medeniyetinde Konuşma Dili (4)

Kur’an Medeniyetinde Konuşma Dili (4)
24 Haziran 2019 11:23
A+
A-

Kur’an mesajlarının birçoğunun üstü kapalı duruma getirilmiş ve özellikle sorumlu olan taraflar ilgilerini koparmışlardır. Kur’an’ı öğrenmek isteyen samimi insanlar ehlini arıyor bulmakta sıkıntı çekiyorlar. Kur’an meallerine yöneliyorlar, meal karşılaştırmaları yapınca âdeta bocalama krizine giriyorlar. Konular, kavramlar ve kelimeler aslının dışına taşmışlar.

Bu konuları genelde işlemeye çalıyoruz. Ancak, insanlarımızın himmeti, Kur’an dışına taşırılmış olduğu için ilgi alanları dışında kalıyor. Konumuz; Kur’an medeniyetinde konuşma dili olduğu için bilmemiz ve uygulamamız gereken bilgiyi edinmemiz şarttır. Ancak insanlık için gönderilmiş Kur’an bizatihi Allah Teâlâ’nın kitabıdır. Allah Teâlâ bu kitapta; Gerçekten biz o insanlara bir kitap gönderdik. İşte, iman eden toplum için bir hayat düzeni ve hepsine rahmet kaynağı olmak üzere tam bir ilim ile tafsilen açıkladık.  (A’raf: 7/52) Allah Teâlâ her meseleyi açık açık anlattığı halde biz müslümanlar olarak, Kur’an’ın engin ve tafsilatlı anlatımını daraltmadan çekinmiyoruz. Bu dar kalıpları terk etmeye teşebbüs edemiyoruz.

Eğer Kur’an’ı Kerîm, ahsen söz, Kerîm söz, maruf söz, beliğ söz, sedîd söz, leyyin söz, selam söz ve meysür söz gibi müstesna bir edebî söz türlerinden bahsediyorsa, dikkat edip yoğunlaşmak gerekmez mi? Ahsen söz, bilindiği gibi kavl söz, Ahsen ise en güzel söz demektir. Bu söz, kulağı rahatsız etmeyen, sinirleri sarsmayan, dinleyeni tedirgin etmeyen ahlaka aykırı düşmeyen, gönül kırmayan ve muhatabı rahatlatıp ona güven ve huzur veren bir sözdür. “Söylenmiş sözlerin en güzeli ve en doğrusu Kur’an’dır” gerekçesi karşısında insanın sözü olarak telakki edilen; “insanları Allah’ın davasına çağıran, salih amel işleyen ve ben müslümanlardan biriyim diyenden daha güzel söz söyleyen kim olabilir?” (Fussilet:41/33)

Bu ifade çok manidardır. Allah Teâlâ’nın Kitabındaki böylesi bir ifadeyi müslümanlar anlamalıdırlar. Bu üstün değerdeki ifadeyi, müslümanlardan başka kim daha iyi ve açıkça anlayabilir? Özellikle kerim söz, ana baba olmak üzere her kese her zaman ve her yerde tevâzu ve vakarla ahlâkî ilkeleri cömertçe kullanarak konuşma tekniği ve sanatıdır. Bu, insana mutluluk veren bir sözdür. Ey Resûlüm! Rabbin, kendisinden başkasına ibadet etmemeyi ve ana babaya ihsanda bulunmanızı kesin emretti. Senin yanında onlardan biri veya ikisi de ihtiyarlık çağına gelirse sakın onlara öf deme ve onları azarlama, sözlerini kesme ve onlara kerîm söz ile hitap et. İsra:17/23) Bugün ki gençliğe baktığımız zaman acaba, onlarda bunun kaçta kaçını görebiliyoruz? Ana baba tanımaz olan, onları insanca dinlemeyen bir neslin, ahlaken çöküşe geçtiği bir dönemde, ana baba için Kur’an’ın böylesi mesajını anlamak önemli bir ayrıcalıktır. Kalitesi ve kalibresi yeterli olan seçkin nesillerin işi olduğunu ve bunun için bizim de mücadele vermemiz imanımız gereği olduğunu unutmamalıyız.

Kur’an medeniyetinde konuşma dilinin kavramları, incelik, zarafet ve hikmet ile dolu ve müzeyyendir. Bu ise ayette açıkça görülmektedir; Maruf bir söz ve bir mağfiret, arkasına eza takılacak sadakadan daha hayırlıdır. Allah Ganîdir Halîmdir. (Bakara:2/263) Bununla beraber gelen ayette oldukça ilgi çekicidir; Ey yetimlerin veli ve vasileri, Allah’ın dünya geçimi için sebep kıldığı tasarrufunuzdaki yetim mallarını, onların zihinsel özürlülerine vermeyin. Onları, malları ile rızıklandırın; giydirin ve kendilerine maruf söz söyleyin. (Nisa:4/ 5) Demek ki bakımı üstlenilen zihinsel özürlü de olsalar onlara söylenecek söz budur.

Münafık olan yanardöner ikiyüzlü insanlara söylenecek söz, beliğ sözdür; Onlar öyle kimselerdir ki, kalplerinde olanı ve yalan yere yeminlerini Allah bilir. Onun için özürlerini kabulden yüz çevir ve nifakı terk etmeleri için kendilerine öğüt ver. Onlara, beliğ söz söyle. (Nisa:4/61-63) Aslında beliğ söz, taşı tam gediğine koymak gibi bir anlam içermektedir. Onun için sözün tam hedefini ayarlama tekniğidir. Her şeye rağmen her kültür seviyesi ve her hak sahibi için bizzat Allah Teâlâ tarafından ayarlanmış yerleşik kavramlar manidardırlar. Cennet ehli olan kimseler için orada taze yemişler vardır ve onlar için ne isterlerse vardır. Rahman olan Allah’tan bir söz olarak onlara “Selâm” vardır. (Yâsin:55/58) Selam ise güvendir.

Kur’an’da, müspet ve menfi söz çeşitleri vardır. Bize en güzelini konuşmak düşer. Ben de sözlerin en güzeliyle selamlıyorum: Esselamu aleykum.

İlhan ORAL

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.