islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5996
EURO
34,7963
ALTIN
2.506,02
BIST
9.479,72
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Hafif Yağmurlu
Cumartesi Açık
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
22°C

Oruç Gelenek Değil İbâdettir

Oruç Gelenek Değil İbâdettir

İslâm Dini’nin yüklediği ana ve özel ibâdet görevlerinden biri oruçtur. Yüce Peygamberimiz Hz. Muhammed (A.S.)şöyle buyurur:

« Şanı yüce olan Allah Ramazan orucunu size farz kıldı. Ben de size Ramazanın gece ibâdetini /teravih na­mazım öğütleyip emrettim. Her kim (orucun Allah’ın emri olduğuna, teravihin de benim sünnetim olduğuna) iman ederek ve mükâfatım alacağına inanarak orucu­nu tutar, gece namazlarını kılarsa günahlarından te­mizlenmiş, anasından doğduğu günkü gibi pâk olmuş olur. (1)

Oruç Gelenek Değil Allah’ın Emridir

Oruç Allah’ın emridir. Bu sebeple müminlere farz kılınmış ana ibâdetler olan namaz, zekât ve hac gibi, oruç ibadeti de yalnız yüce Mevlâmızın emri olduğu için tutulur.

Allah’ın bütün emirleri ve yasakları, insanlar için bir rahmet olduğundan onların, bedenî, ruhî, ahlâkî ve içtimaî/sosyal  faydalan pek çoktur.

Orucun Faydaları

Oruç, mümine köklü bir irade terbiyesi veren ve onu İslâmî çizgide yaşatacak güce erdiren ibâdettir.

Oruç; ahlâkî güzelliklerin ve başarının kaynağı olan sabrın temrinlerini yaptırarak ruha tekâmül ufuk­larını açan pek feyizli bir ibadettir. Orucun bu müspet eğitimi dolayısıyladır ki, oruçla sabır arasındaki yakın alâkaya dikkatimizi çeken aziz Peygamberimiz «Oruç sabrın yarısıdır.» (2) buyurmuştur.

Oruç, müminlere Allah için -iş yapma, menfaat beklemeksizin meşakkat ve mahrumiyetlere göğüs ger­me alıştırmalarını yaptıran bir ibâdettir.

Oruç; aynı bedeni ve ruhî potada eriterek ululuk davası ve üstünlük iddiası güden müminlere eşitlik eği­timi uygulayan ibâdettir.

Oruç; hayatın yalnız yeme – içme, bencil duygulan ve şehevî arzulan tatmin etme felsefesine dayanmadı­ğını öğreten ibâdettir.

Fiilî bir fakirlik hali olan Oruç; sosyal adalet fik­ri ve arzusunu istidatlı kafalara ve kalplere nakış nakış işleyen bir ibadettir. Çünkü varlığı olanla maddî gücü olmayan, aynı bedenî halin içindedir. Zengin mümini bedenen ve ruhen fakirliğin sınırlan içine çeken oruç böylece, hastalığı, tedaviyi yapabilecek olana teşhis et­tiren ve yardımlaşma duygularını geliştiren ibâdettir.

Oruç; «Tok olan açın halinden ne anlar» felsefesi­ni yalanlayan, biri yer diğerleri de yokluk içerisinde ba­karsa cemiyet hayatında mânevi depremin kopabilece­ğini öğreten ibâdettir.

Orucun; vücudumuzun deveran, sinir ve sindirim sistemleri üzerindeki dinlendirici ve şifa bahşedici te­sirleri de pek çok olan bir farz görevimizdir. Bunun içindir ki Aziz Peygamberimiz « Oruç tutunuz ki sıhhat bulaşınız» (3) buyurarak Ramazan orucu dışında da sık sık oruç tutmamız hususunda bizleri teşvik etmiş­tir.

Oruç; yüce dinimizin, olgun aklın ve müspet ilmin yasakladıklarından korunup sakınma duygularım ge­liştiren biri bâdettir. Orucun bu faydasını orucu farz kıldığı Bakara Sûresinin 183. âyetinde Rabbimiz şöyle açıklamaktadır.

« Ey îman Edenler! Oruç sizden öncekilere farz kı­lındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki (oruçla) tak­vaya erer; İslâm dışı hayattan korunursunuz

Orucu Organlarımıza Tutturma

Mümin bu önemli faydayı da sağlamak amacıyla orucunu tutacaktır. Oruç ibadetiyle yerici sözlerden, kı­rıcı davranışlardan, yıkıcı çekişmelerden, göz ve kulak gibi vücut organlarıyla haramlara bulaşmaktan koru­nacaktır.

Korunmanın gerekliliğini öğretmek içindir ki Pey­gamberimizin diliyle orucun özü üzerinde önemle du­rulmuştur. Orucun ruhî ve ahlâkî faydalarını ihlâl eden her türlü davranış yasaklanmıştır. Oruçluya; Allah’ın rızasına ve irade terbiyesine dayanan yüksek hedefler gösterilmiştir.

Şanlı Peygamberimiz şöyle buyururlar:[

«Kim yalanı, gıybeti ve söz taşıyıcılığı ve yalanla iş görmeyi bırakmazsa, Allah’ın, onun yemesini, içmesi­ni terk etmesine ihtiyacı yoktur.»

«Sizden biriniz oruçlu olduğu gün, çirkin söz söyle­mesin, cahilce işler yapmasın. Kim kendisine sataşır; söver ya da dövüşmek isterse; ona – ben oruçluyum, ben oruçluyum – desin.»

«Birçok oruçlu vardır ki, tuttuğu oruçtan ona, an­cak (susuzluğu ve) açlığı kalmıştır.»] (4)

Peygamberimizin bu mübarek açıklamaları orucun, ruhî ve ahlâkî bir eğitim olduğunu ne güzel bir şekilde açıklamaktadır.

Oruç eğitimini daha verimli kılabilmek için mü­min yasaklandıklarından korunmanın yanı sıra oruçlu iken Kur’ân okuma ve dinlemeye, Allah’ı çokça zikret­meye ve duayı artırmaya da özen göstermelidir.

Orucun Mükâfatını Rabbimiz Belirleyecektir

Değinilen faydalan yanı sıra oruç gösteriş ve çıkar duygusu karıştırılmaksızın yalnız Allah için yapılabilir bir ibâdettir. Bu hususiyetinden ötürüdür ki oruç rûha kemal yollarını açan, Allah’ın rızasına erdiren ve sınır­sız mükâfat kazandıran pek büyük bir ibâdettir.

Kurân diliyle işaret olunduğu üzere insanın yaptığı ibâdetler / hayırlı işler on katın­dan yedi yüz katma kadar kat kat mükâfatlandırılır.

Ancak oruçla ilgili olarak Yüce Allah şöyle buyurur:

– (Oruçlu çıkar sağlamak, saygı kazanmak gibi nefsî bir amaca yönelmeyeceği için) Oruç benim içindir; (ancak benim rızam için tutulmuştur.) Onu ancak ben takdir edip armağanlandıracağım. Çünkü (kulum) benim için, cinsel eylemini ve yeme -içmesini bırakmıştır.» (5)

İnsanın bedeni ve ruhu üzerinde açıklanan netice­leri verebilmesi ve cemiyete Allah’a yönelmiş tunç iradeli insanlar kazandırabilmesi için bir ay olarak farz kılınan oruç, Allah’ın Muhammed (S.A.V.) ümmetine pek büyük bir ihsanıdır.

Oruçlarımızı tutalım. Bütün vücut organlarımıza da tutturalım. Oruç tutmayanlar ateş azabına hazırlananlardır. Geliniz; Allah katında ağız kokusu, misk kokusundan daha tatlı olan oruçlular ,ruhu arınmışlar safına koşa­lım.

Oruçlular Reyyan Kapısından Cennet’e Çağrılacaktır

Yazımızı  bir hadîsle bitiriyorum:

«Cennet’in (Reyyan ) isimli bir kapısı vardır. Bu­radan ancak oruçlular Cennet’e girecektir. Onlarla be­raber başkaları giremeyecektir.

(Âhiret Günü’nde,) oruçlular nerededir denilecek?

Onlar bu Reyyan kapısından Cennet’e girecektir. Oruç tutanların sonuncusu Cennet’e girdiğinde bu kapı kapa­nacaktır. Başka hiç bir kimse bu kapıdan Cennet’e giremeyecektir.» (6)

Ali Rıza DEMİRCAN

1.  Tac, 2/46.

2.  C. Sağîr. 2/49.

3.  K. Hafa Hn. 1631

4.  Tac, 2/61

5.  Tac, 2/47

6.  Tac, 2/48.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.