islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4733
EURO
34,9494
ALTIN
2.436,73
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Vatana,Millete Tam Bağımlı Olmalıdır

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Vatana,Millete Tam Bağımlı Olmalıdır
17 Temmuz 2018 11:12
A+
A-

Merkez bankalarının bağımsızlığı konusu seçim sürecinde de gündeme gelmişti. TCMB’nın bağımsızlığı hakkında tartışmalar millet adına yürütülmesi gereken işin önüne geçmiş, işlevinden daha kıymetli görülmüştü.

Merkez Bankaları Neden Var? 


Bir ülkenin içinde takas ekonomisi yerine para ekonomisi hâkim olmuş ya da olacaksa paranın yönetimi açısından bir merkezi bankaya ihtiyaç olmaktadır. Bu banka para akışı ve para üzerinden ekonomi politikalarının tayininde aktif rol almaktadır.  


Türklerde Merkez Bankacılığının Geçmişi 

“Türk merkez bankacılığının geçmişi Osmanlı İmparatorluğu dönemine kadar dayanır. Modern merkez bankacılığının bazı görev ve yetkileri, 1856 yılında Fransız ve İngiliz ortaklığı ile Bank-ı Osmani adı altında kurulan ve 1863 yılında Bank-ı Osman-i Şahane adını alan bir devlet bankası tarafından üstlenilmişti. Çoğunluk hisselerinin İngiliz ve Fransızlara ait olduğu Bank-ı Osman-i Şahane, banknot ihraç etme imtiyazı ve tekeline sahip bulunuyordu. Hükümet bu imtiyaz süresince kağıt para çıkarmamayı ve bu konuda başka kuruluşlara izin vermemeyi kabul ediyordu. İç ve dış borçlara ilişkin faiz ve anapara ödemelerini üstlenecek olan Bank-ı Osman-i Şahane, devletin haznedarlığını yapacak, devlet gelirlerini toplayacak, Hazine ödemelerini yerine getirecek ayrıca hazine bonolarını iskonto edecekti. Ulusal sermayeli bir merkez bankası oluşturulması, modern Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulmasından hemen sonraki döneme rastlar. 1926 yılından itibaren hazırlıklara girişilmiş, 11 Haziran 1930’da Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu kabul edilerek Banka kurulmuş ve resmen çalışmaya 1 Ocak 1932’de başlamıştır. Bir anonim şirket olan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası hisselerinin çoğunluğu Hazine’ye aittir.” 

Hisselerin çoğunluğu Hazine’ye ait olsa da tamamı Hazine’ye ait olmadığı için Banka’nın adı paramızın da üzerinde görebileceğimiz gibi Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası değil, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’dır. 

Peki, Bu Banka Kimin Olmalı? 
Dünyanın çoğu yerinde merkez bankaları sermaye gruplarının elinde.  Bu, uzun yıllar süren iktidarı elinde bulunduran devlet ile sermayeyi elinde bulunduran burjuva savaşının burjuva tarafından kazanılması sonucu oluşan bir durumdur. Bugün, yerel ve küresel sermaye, ülkelerin temel finansman kurumu olan merkez bankalarının sahipliğini ve yönetimini yürütmektedirler. Köşeye sıkıştırılmış iktidarlara hazırlatılan ve kabul ettirilen yasalar ile burjuva sınıfı kendilerine bağımlı merkez bankalarını devletlerine karşı özgür ve özerk kılmayı da başardı. 

Sermayeyi elinde bulunduran güçler bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde özellikle dışardan sağladıkları krediler ve bunun sonucunda oluşturdukları baskılar, ekonomik spekülasyonlar, iç karışıklıklar, medyada ve entelektüel alanda ellerinde bulundurdukları kalemşörler ile hükümetleri çoğu alanda olduğu gibi merkez bankasının bağımsız olması noktasında da zorluyorlar.  


Döviz kuru, enflasyon ve benzeri kavramlar ile ekonomiyi yönetecek araçları eline alan Türkiye’yi sıkıştırmaya çalıştığını rahatlıkla görebiliyoruz. Kısaca, “bizim düzenimizden çıkma, itaat et ve bizlere faiz ödemeye devam et” dediklerini görüyoruz.  

Batı Merkez Bankası’nın Bağımsızlığını Neden İsteniyor? 

Merkez bankası bağımsız olmalı çünkü….. diye devam eden merkez bankalarının bağımsızlığını öven onlarca cümle kurulabilir. Araştırırsanız anında bulabilirsiniz.  


Batı, Dünya Bankası, IMF gibi yapıları ile hazırladığı raporlarda TCMB’nın bağımsızlığını öğütlüyor, öneriyor. Şu soru geliyor aklıma; benim ülkemdeki merkez bankasının bağımsızlığı Batı’ya ne yarar sağlayabilir? Cevap çok net ortada; ülkemiz için bağımsız kurgulanan merkez bankası aslında hizmet etmesi gereken ülkenin vatandaşlarından, hükümetinden, devletinden, milletinden bağımsız! Aksine küresel güçlere ve sermaye sahiplerine bağımlı. Başka bir ifade ile bize bağımlı olmayan merkez bankası birilerine sıkı sıkıya bağımlı. 

Bizim ülkemizin içindeki ekonominin para döngüsünü yönetme hakkı TCMB’nın sermayesini elinde bulunduranların elinde. Sermayenin bir kısmı ise yabancı bankaların elinde.  

Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle Merkez Bankası, BDDK, SPK’nın yanı sıra Ziraat Bankası, Halk Bankası, Vakıflar Bankası ve Türkiye Kalkınma Bankası’ndan oluşan kamu bankaları da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’a bağlandı.  

Son 20 yıldır Hazinemizin TCMB’sı sermayesinde payı giderek artırılmaktaydı. Şimdi, TCMB milletin verdiği oylar sonucu seçimle işbaşına gelmiş iktidara bağlı kılındı. Milletin iktidarına bağlandı. 

Bundan rahatsız olanlar ya Batı öğretilerini içselleştirmiş ve yerli milli düşünemez olmuşlardır ya da saklanamayacak şekilde yabancı sermayenin işbirlikçisi olmuşlardır.  


Bütün bu işbirlikçilere, aklı yetmezlere karşı bizim yapmamız gereken kendimize uygun olan yolu bulmak ve daha önceki uygulamalara olan bağlılığımızı sorgulayarak hayrımıza olan yolu bulmaktır. 

2/BAKARA-170: Onlara, “Allah’ın indirdiğine uyun!” denildiğinde, “Hayır, biz, atalarımızı üzerinde bulduğumuz (yol)a uyarız!” derler. Peki ama, ataları bir şey anlamayan, doğru yolu bulamayan kimseler olsalar da mı (onların yoluna uyacaklar)? 

Eymen NAMAZCI

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.