islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5286
EURO
34,9017
ALTIN
2.439,53
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
17°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

ARANAN YİĞİT “Hayrettin”

ARANAN YİĞİT “Hayrettin”
13 Ekim 2021 09:30
A+
A-

08.08.2021 Pazar günü Yeni Akit Gazetesinde neşredilen “sistem sahibi Yaratandır” köşe yazımı okumuş ve yorum yapmışsın. Okumuşsun ki, bu yazıya, bu yorumu yazmışsın.

Yorumunda ki ifadelerin davanın özüne vakıf olmak ve o dertlerle dertlenmek, mangal gibi yürek taşıyanların mahareti ve imanın sönmez ateşini alevlendiren dava yiğitlerinin hareket noktasıdır. Aslında dava yiğitlerinin hareket noktasında buluşmaları mukadder olan tevhid ehlinin öncüleri, insanlık tarihinin şanlı şahsiyetleridirler. İnsanlık tarihinin şanlı öncüleri, ilâhî hitaba mazhar ve mukaddes davanın yükünü ve külfetini ödülsüz ve ücretsiz ölümüne üstlenen ve üstlendiği gibi bütün çile ve meşakkatlere göğüs geren peygamberlerdir. Salavatullahi aleyhim ecmaîn. O “enbiya” aleyhimusselatu vesselamı birinci ve takipçi nesil de onlara şartsız ve tavizsiz canlarını ve mallarını takdim eden ensardır ve sahabelerdir.

Onların datakipçi ve temsilcileri, ilmiyle âmil ulemâ ve imanlarını kalplerinde yoğurmuş ve bencilliklerini “edep yâhû” ile durultmuş serden geçtilerdir. İşte böyle! aranan yiğit “Hayrettin”! Şimdi bir müminin duyarlılığını andıran yorumunu bir daha okuyalım. “Müslümanları, İslam âleminin içinde bulunduğu açmazı, çürümüşlüğünü, gafletini, basiretsizliğini, yüzyıllardır sömürülmesini, inandığı dininin güzelliklerini, değerlerini hayata geçirememesini ve “Beşeri Sistem” karşısında, Allah’ın dinini sistemleştirmedeki dirayetsizliğini, cesaretsizliğini, zekâsını, zihinsel sistematiğini, tasavvurunu gösterememesini, çarpıcı cümlelerle bu kadar güzel nitelikte, kalitede anlatmış yazmışsınız hocam. “Bu kadar etkin sistemi kim yönetecek?” Sorusunun cevabını, “tabii ki, Allah’tan başka hiç kimse!” Diyerek de veriyorsunuz. Bu nasıl olacak hocam. Allah’ın vekilinde sorun varsa, bu iş nasıl olacak? Saygılar hocam.”

Bu açık ve net yorumunla yiğitliğini sergileyen ve duygularıyla imanını netleştiren biri olduğunu hissettiriyorsun. “Hiç tasalanma” Hayrettin!. Çünkü Tevbe suresi 40. Ayette ifadesini bulan bu konu anlatılır. Hani mağarada iki kişiden biri olarak Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem mağarada iken arkadaşına: “Hiç tasalanma, zira Allah bizimle beraberdir.” diyordu. Biz, bu şuurun zirvedeki liderinin özüne erme gönüllüleriyiz.

Onun atası, Nemrud’un ateşinin alevlerinin içine girerken Cebrail’in yardım teklifini aşıp “Bana Allah yeter” diyen İbrahim aleyhisselamın milletindeniz. İbrahim aleyhisselamın da atası ve Yiğitlerin piri Nuh aleyhisselam hiç korkmadan ve sözünü esirgemeden azılı kâfirlere ve tehditlerine karşı meydan okumuştu. Onlara karşı hiç fütur getirmeden haydi yapın yapacağınızı demişti; Onlara Nuh hakkındaki haberi oku: O halkına: “Ey benim halkım, dedi, eğer benim aranızda bulunmam ve Allah’ın ayetlerini okuyup öğüt vermem size ağır geliyorsa, bilin ki ben yalnız Allah’a tevekkül ettim. Siz de şirk koştuklarınızla beraber toplanıp işinizi kararlaştırın ki tasasını çektiğiniz bir dert olup kalmasın. Sonra da bana hiç mühlet vermeden hakkımdaki hükmünüzü uygulayın.” Diye meydan okuyan (Yûnus:10/71) Yiğitlerin Pirinin yürekten hayranlarıyız.

Yine biz, asırlarca halklarını zulüm ve baskı ile yöneten Firavunlar sistemini toptan değiştiren ve tevhid dinini yerleştiren, “en güzel kıssaların başkahramanı Yûsuf aleyhisselam’ın aşığıyız. Yine biz, peygamberlerin sonuncusu ve rahmeten lilâlemin Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ümmetiyiz. Onun için biz zillet müptelası değiliz. Biz cehalet batağı canlıları değiliz. Biz hakka hukuka karşı değiliz. Biz asla zâlim olamayız. Biz kontrolsüz değiliz. Çünkü sahipsiz değiliz. Rabbimiz Allah Teâlâ, mümin kullarını koruyup huzura kavuşturacağını taahhüt ediyor; Sonra kâfirlere azap inince, Resullerimizi ve Onlara iman edenleri koruyup kurtaracağız. İşte böylece, müminleri de, koruyup kurtarmak üzerimizde bir haktır. (Yûnus:10/103) diye buyuruyor.

Böylece tüm peygamber aleyhimusselatu vesselamın büyük davası İslam uğruna hiç gözlerini kırpmadan müslümanların, Allah’tan başka taptıkları, tanrıcıkları reddedip aştıkları ve tevhid potasında eriyip kaynaşmaya başladığı o gün evet o gün bize zafer günü olacaktır.

 Bütün bunlar için “mümin” olmak yetecektir!

Esselamu aleykum.

İlhan ORAL

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.