islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
19,0510
EURO
20,5023
ALTIN
1.211,97
BIST
5.031,98
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Çok Bulutlu
14°C
İstanbul
14°C
Çok Bulutlu
Pazar Açık
20°C
Pazartesi Yağmurlu
11°C
Salı Az Bulutlu
9°C
Çarşamba Az Bulutlu
11°C

Aşırı Övgü/Yalakalık Kula Kulluk Olarak Haramdır I

Aşırı Övgü/Yalakalık Kula Kulluk Olarak Haramdır I

Bismillahirrahmanirrahim

Bizleri kullara kulluktan sakındırarak yalnızca yüce zatına kulluk yapmamızı emir buyuran Yüce Rabbimize hamd ve sena ederim. Kendisinin yalnızca Allah’ın elçisi ve kulu olarak nitelenmesini emir buyuran sevgili peygamberimiz biricik hayat önderimiz Hz. Muhammed’e salât ve selam ederim.

Aziz Okuyucum! Bu sohbetimizde “Aşırı Övgü Kula Kulluk Olarak Haramdır” konusunu işlemeye çalışacağız. Mevzu gerçekten önemlidir ama acı olan şudur ki bu gibi konulara değinmiyor, mümin kardeşlerimizi gereğince uyarmıyoruz.

Bütün toplumlarda olduğu gibi bizim toplumumuzda da ön planda ve de geri planda yer alan insanlar var.

Ön ve Geri Planda Olan İnsanlar

Siyasiler, ilim adamları, yazarlar-çizerler, sivil ve askeri üst düzey bürokratlar, ses ve sinema sanatçıları, ünlü sporcular, din adamları; ( diğer toplumlarda papa, piskoposlar bizde Diyanet İşleri Başkanı, ünlü vaizler) şeyhler, cemâat başkanları, büyük zenginler, sivil örgüt liderleri…

Bunlar toplumumuzun önünde yer alan insanlardır. Daha bir geri planda olmakla birlikte izlenen insanlar da var. Amirler, mahalli yönetim başkanları, ana babalar, akraba büyükleri gibi. Bu kişilere de ön planda yer alan insanlar dersek bu sınıflara dâhil olmayan insanları da geri planda yer alan insanlar olarak değerlendirebiliriz. Toplumun resmini çektiğimizde görüntü böyle…

Ön Plandakiler İmanlı ve Erdemli İse…

Toplumun ön planda yer aldığına işaret ettiğiniz insanlar eğer Allah’a ve ahiret hayatına iman eden; helâl-haram tanıyan; canlara ve mallara saygılı insanlar ise; doğru, adil, merhametli ve mütevazı kişiler ise toplumun bütünü imanlı, ibadetli, ahlâklı ve dürüst olur. Eğer toplumun ön planında yer alan insanlar inkârcı, helâl haram bilmez,   çıkarcı, yalancı ve kibirli ise, toplum da onlara benzer. Kur’ân’ımızın açıklamasına göre olumsuzlukta benzeyenler ile kendilerine benzetilenler Cehennem’de buluşurlar. (Araf 7/38;Sebe 34/31-33)

Toplumun ön planında yer alan insanlar genelde övülürler. Aşırı övgüye mazhar kılınırlar. Geri konumda olanlar ise överler, yer yer yalakalık yaparlar. Böylece toplumun bütünü Allah’a isyan eder ama farkına varılmaz. Günahkâr olunur idrak edilmez. Açıklayacağız.

Önce Kendimizi Övmemek

Sevgili kardeşlerim! Başkalarına aşırı övgüde bulunmamak; halk ifadesi ile hiç kimseye dalkavukluk yapmamak/yalakalık etmemek her bir ferdin temel İslâmî/ahlâkî görevlerindendir. Ancak kişi önce kendisini övgüden arındırmalıdır, nefsini övmemelidir. İslâm’da bütün görevler aslında kendimizden başlar. Önce kendimizden başlamalı, sonra çevreye yayılmalıdır.

Kişi kendisini üstün; hatasız, günahsız, övgüye layık görmemelidir. Nisa Sûresi 49. ayette, kendilerini övenler, kendilerini tertemiz olarak niteleyenler yerilir ve şöyle buyrulur:

O kendilerini temize çıkaranlar (kendilerini hatasız, günahsız, üstün görerek arındıranlar yok mu? Sakın ha bu yanılgıya düşmesinler, bu yanılgılarını sürdürmesinler.) Hayır hayır yalnızca Allah temize çıkarabilir…”

Sevgili Peygamberimiz efendimiz de bizleri bu konuda şöylece uyarır:

“Sizin için en ziyade korktuklarımın başında kendi nefsinizi, kendi görüşünüzü beğenir olmanızdır.”

Bir insan kendisini yüceltmeye ve kendisini hatasız görmeye başladı mı azgınlaşır. Kibir yoluna girer. Artık o, Rabbim bana ne buyuruyor, demez. İnsanların bilgisi ve tecrübesinden yararlanmaz. İnsanları basit görür. Bu yöneliş Cehennemî bir yöneliştir. İnsan kendisini, kendisine yeter görmemelidir. Alâk sûresinde Rabbimiz bizi şöyle uyarır:

Hayır, onların anladığı gibi değil. Hiç şüphesiz insan, kendisini Rabbinin yasalarından ve insanların uyarısından ihtiyaçsız gördüğü, kendi kendisine yeter olduğuna inandığı zaman azar/taşkınlıklar yapar.” (Alak 96/6,7)

 Çünkü kendini beğenme olan kibir Cehennemî ameldir. Kibir de “hakkı kabul etmemek ve insanları küçük görmektir.

Sevgili kardeşlerim! İnsanlar arasında değer yitirmenin, hak katında kıymet kaybetmenin ana sebebi kendimizi temize çıkarma fiilidir.

Geliştik Ama İnancımızı ve Ahlâkımızı Geliştiremedik

Bir önemli hususa işaretle konumuza devam edelim. Son yıllarda Müslümanlar olarak daha önce sahip olmadığımız makamlara geldik. Müslümanlar olarak fakirdik, imkânlarımız arttı, zenginleştik ama imanımız ve ahlâkımız bu ölçüde güç kazanmadı. Ahlâkımız da gelişmedi. Sonunda, aşırı övgü hastalığına tutulduk. Dalkavukluğa, yöneldik. Yalakalık yaptıklarımız da bizden böyle davranılmasını ister oldular. Şu anda ülkemizi ahlâken tehdit eden en büyük hastalıklardan biri budur. Bu hastalıktan bir korunabilsek, hayatımız daha bir bereketlenecek, daha bir kaynaşma olabilecek.

Sevgili kardeşlerim! Zaman zaman sohbetlerimizde işaret ediyoruz, din adına konuşulduğu zaman Rabbimizin kitabı Kur’ân’a, aziz peygamberimizin Kur’ân çizgisinde yaptığı açıklamalara muhtacız. Çünkü din Yaradan’ın kitabıdır. Kitaba bağlı olarak Aziz Peygamberimizin yaptığı sözlü ve fiilî açıklamalarıdır. Falanca âlimin, filanca Şeyhin ve de Ali Rıza Demircan hocanın beyanları değildir.

Başkalarını da Aşırı Giderek Övmemeliyiz

Rabbimizden Uyarılar

Nisa 29 ‘u açıklamıştık. Necm Suresinin 32.ayetinde Rabbimiz bizi şöyle uyarır:

“…Hakikaten Rabbinizin bağışlaması pek çoktur. Babanız Âdem’i topraktan halk ederken de analarınızın rahminde cenin iken de sizi en ziyade bilen Allah’tı. O halde size ne oluyor? Sakın ha nefislerinizi/çevrenizdeki insanları temize çıkarmayın, yüceltmeyin. Zira Allah kendisinden emirleri ve yasaklarına aykırılıktan korunan düzeyli müminleri daha iyi bilir.”

Bu ayette iki anlam var. Birincisi nefisinizi hatasız, günahsız, üstün görmemektir. Bunu açıkladık. İkincisi çevrenizdeki insanları da üstün görüp yüceltmemektir.

Peygamberimizden Uyarılar

  1. Aziz Peygamberimizin huzurunda bir Müslüman diğer Müslümanı över. Övünce, Aziz Peygamberimiz öven kişiye şöyle der: “Yazıklar olsun sana, kardeşinin boynunu vurdun.”

 Bir insanı yüzüne karşı aşırı övmek, onu kibre kapılacağı bir konuma yükseltmek; mânen öldürmektir.

  • Sahâbi Mikdat bin Esved halife Hz. Osman’ın yanındayken bir kişi gelir, Hz. Osman’a övgüler yağdırır. Bunu gören Hz. Miktad yerden bir avuç toprak alır ve öven kişinin yüzüne saçar ve şöyle der:

Bize Peygamberimiz, “Yalakalık yapan insanları gördüğünüzde onların yüzüne toprak saçmamızı, emir buyurdu.”

Aziz Peygamberimiz toprak saçma emrini verirken yanında değildik. Bu emirleri ile yalaka insanlara önem ve değer vermeyin mi demek istemiştir, yoksa gerçekten toprak saçın mı buyurmuştur, bilmiyoruz ama biz, bize intikal eden Peygamberî emirlerin mecazî değil de hakikat anlamına yönelmeliyiz. Kaldı ki toprak saçmada toprak kökenliler olarak tevazu göstermemiz gereğine de işaret vardır. Nitelim Miktad bin Esed de böyle yapmıştır.

  • En dünyacı olarak nitelenen sahâbilerden biri de Muaviye bin Ebu Süfyan’dır. Muaviye, Aziz Peygamberimize vahiy kâtipliği yapmış olmasına rağmen O’ndan çok hadis rivayet etmemiştir. Ama aşağıda sunulacak Peygamberi öğüdü çokça zikrederdi:

“Allah bir insana hayır murad ederse, onu dinin özünü kavrayanlar ve özümseyenlerden kılar. Ey insanlar! Şu dünya malları var ya, onlar pek cazibelidir, pek albenilidir; sizi celbeder. Bu dünya mallarını kim harama bulaşmadan elde ederse, sahip olduğu mallar bereketlendirilir; sürekli kılınır, yararı görülür. Sakın ha birbirilerinizi övgü yoluna gitmeyin; birbirinize dalkavuk /yalakalık etmeyin/ aşırı övgüye yönelmeyin. Zira aşırı övgü, övülen kişiyi boğazlamaktır.”

Sunduğumuz ilk hadiste Peygamberimiz tarafından yalakalık etmek, övülen kişinin boynunu vurmak olarak nitelenmiş, bu hadiste ise boğazlamak olarak vasıflanmıştır. Çünkü bir insanı kibre soktunuz mu cehennemi yola itiklediniz demektir. Mânevi hayatını katlettiniz demektir. Gerçek dostlar böyle yapmamalıdır, ama farkında olmadan yalaka olduk, yalakalık bekler olduk. Gerçek dostlar böyle yapmamalı, hakiki dostlar, dostlarının ahiretine zarar vermemelidir.

Ali Rıza DEMİRCAN

Devam Edecek

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.