islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
13°C
İstanbul
13°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
21°C
Salı Az Bulutlu
23°C

Facebook ifşacısı: “Facebook için sosyal fayda değil kar önemli”

Facebook ifşacısı: “Facebook için sosyal fayda değil kar önemli”

*Aşağıdaki röportaj çeviri metninde öncelikle metinlerin kaynak dilde transkripsonları yapılmış, ardından erek dilde çevirileri verilmiştir.

Facebook’un 60 Minutes raporuna cevabı, ‘Facebook İfşacısı’

Scott Pelley:

-Onun ismi Frances Haugen. Bu, geçen ay kimliği belirsiz eski bir çalışanının federal kolluk kuvvetlerine şikayette bulunmasından bu yana Facebook’un ısrarla öğrenmek istediği bir gerçek. Şikayete göre Facebook’un kendi araştırmaları gösteriyor ki Facebook; nefreti, bilgi kirliliğini ve siyasi huzursuzluğu körüklüyor. Fakat şirket bu bilgileri gizli tutuyor. Bir başka şikayet de Facebook’un Instagram uygulamasının genç kızlara zarar verdiğini iddia ediyor. Hagen’in şikayetlerini eşsiz kılan şey ise mayıs ayında işten ayrılmasından önce Facebook hakkında yaptığı gizli araştırmaları. Araştırma dosyaları ilk olarak geçen ay Wall Street Journal’da yayımlanarak ortaya çıktı. Fakat bu gece Frances Haugen neden Facebook’u ifşaladığını anlatmak için gerçek kimliğini açıklıyor.

Frances Haugen:

-Facebook’ta defalarca gördüğüm şey şuydu, toplum için faydalı olan ve Facebook için faydalı olan şeyler arasında çıkar çatışması vardı. Ve Facebook her defasında daha fazla para kazanmak için kendi çıkarlarını seçti.

Dış Ses:

Frances Haugen, bilgisayar mühendisliği alanında lisansını, Harvard işletme bölümünde yüksek lisansını tamamlamış 37 yaşında Iowalı bir veri bilimci. 15 yıl boyunca Google ve Pinterest dahil olmak üzere belirli şirketlerde çalıştı.

Frances Haugen:

-Birçok sosyal ağ gördüm ve Facebook’taki durum daha önce gördüklerimden kesinlikle çok daha kötüydü.

Scott Pelley:

-Biliyorsunuz ki başka birisi olsa sadece işten ayrılır ve hayatına devam ederdi. Bu duruşu neden sergilediğinizi merak ediyorum.

Frances Haugen:

-Hayal edin ki Facebook’un içinde neler döndüğünün farkındasınız ve biliyorsunuz ki dışarıdaki kimse bunun farkında değil. Facebook bünyesinde kalmaya devam edersem beni nasıl bir geleceğin beklediğini biliyordum.

Scott Pelley:

-Şirketten  bu belgeleri almak ne zaman ve nasıl aklınıza geldi?

Frances Haugen:

-2021 yılında bir noktada şunu fark ettim, bu işi sistematik bir şekilde halletmeliyim ve yeterince belge çıkarmalıyım ki kimse gerçekliklerini sorgulayamasın.

Dış Ses

Haugen Facebook’un iç araştırma belgelerinden yüzlercesini gizlice kopyaladı. Haugen’e göre kanıtlar gösteriyor ki şirket nefret, şiddet ve bilgi kirliliğine karşı önemli bir mesafe kat ettiği konusunda topluma yalan söylüyor. Onun bulduğu bu yıl yapılan bir çalışma şu bilgileri içeriyor: ‘Dünyada bu konuda en iyi olmamıza rağmen Facebook olarak % 3 ila 5 oranında nefret ve %0.6 oranında şiddet ve kışkırtmaya yol açıyoruz.’

Scott Pelley:

-Ortaya çıkardığınız belgelerden bir diğerinde ise ‘Birçok kaynaktan edindiğimiz delillere göre Facebook’ta ve diğer uygulamalardaki nefret söylemi, bölücü siyasal söylem ve bilgi kirliliği dünya çapında toplumları etkiliyor.’ ifadesine yer verilmiş.

Frances Haugen:

-Öfke, nefret ve ayrıştırıcı içerikle dolu bir bilgi ortamında yaşadığımızda bu, toplumsal güvenimizi, birbirimize olan inancımızı ve birbirimize yardım etme isteğimizi yıpratıyor. Facebook’un günümüzde var olan versiyonu toplumlarımızı bölüyor ve dünya çapında etnik şiddete yol açıyor.

Dış Ses

Etnik şiddet örneği olarak, 2018 yılında Myanmar’da ordu soykırım başlatmak için Facebook’u kullandı. Frances Haugen bize 2019 yılında Facebook tarafından işe alındığını söyledi. Haugen işi sadece yanlış bilgiye karşı mücadele etmek koşuluyla kabul etti. Çünkü çevrimiçi komple teorileri yüzünden bir arkadaşını kaybetmişti.

Frances Haugen:

-Kimsenin benim yaşadığım acıyı yaşamasını istemedim ve Facebook’ta kaliteli ve doğru bilgiye erişimin ne kadar önemli olduğunu gördüm.

Dış Ses

Genel merkezde, bilgi kirliliği dahil seçim sürecine tehlike arz eden konular üzerine çalışan sivil bütünlük biriminde görevlendirildi. Fakat son seçimden sonra bir dönüm noktası oluştu.

Frances Haugen:

-Bize sivil bütünlük politikamızı yavaşça terk edeceğimiz söylendi. Yani amiyane tabirle dediler ki -pekala, seçimi atlattık-. İsyan veya başkaldırı olmadı. Şimdi  sivil bütünlükten kurtulabiliriz. Hemen birkaç ay sonra biz bu duruma isyan ettik. Ve sivil bütünlüğü terk ettikleri anda şunu düşündüm: Facebook’u tehlikeli bir platform olmaktan uzak tutmak için yapmaları gereken yatırımları yapmaya niyetleri olduğuna inanmıyorum.

Dış Ses

Facebook sivil bütünlük işinin başka birimlere dağıtıldığını açıkladı. Hauegen, Facebook’un problemlerinin özünde 2018 yılında algoritmasında yapılan bir değişikliğin yattığını ifade etti. Bu programlama Facebook anasayfanızda neleri göreceğinize karar veriyor.

Frances Haugen:

-Şimdi, elinizde telefonunuz olduğunu düşünün, 5 dakika boyunca telefonunuzun ekranını kaydırsanız sadece 100 adet içerik görebilirsiniz. Ama Facebook size göstereceği binlerce seçeneğe sahip.

Dış Ses

Algoritma, geçmişte en çok ilgilendiğiniz türde içeriklerli baz alarak bu seçenekler arasından seçim yapıyor. 

Frances Haugen:

-Ve Facebook’un günümüzde bu içerikleri nasıl seçtiğinin sonuçlarından birisi de görüntülenme ve reaksiyon alan içerikleri en uygun hale getirmesi. Fakat kendi araştırmaları gösteriyor ki bölücü, kutuplaştırıcı ve nefret dolu içerikler insanları daha çok etkiliyor. İnsanları öfkeye yöneltmek, onları diğer duygulara yöneltmekten daha kolaydır.

Scott Pelley:

-Yanlış haberler ve öfke dolu içerikler insanlara çekici geliyor ve onları bu platformda tutuyor.

Frances Haugen:

-Evet. Facebook şunu fark etti ki eğer algoritmayı daha güvenli olacak şekilde değiştirilerse, insanlar Facebook’ta daha az vakit geçirecek, reklamların tıklanma sayısı düşecek ve şirket maddi zarara uğrayacak.

Dış Ses

Haugen, Facebook’un 2020 seçimlerinde tehlikeyi sezdiğini ve bilgi kirliliğini azaltmak için güvenlik sistemlerini devreye soktuğunu iddia etti. Fakat Heugen’a göre bu değişikliklerin birçoğu geçiciydi.

Frances Haugen:

-Ve seçim biter bitmez, şirketin büyümesini güvenliğinden daha öncelikli olduğu için, güvenlik sistemlerini kapattılar veya önceki haline döndürdüler. Ve bence bu gerçekten demokrasiye ihanettir.

Dış Ses

-Facebook bazı güvenlik sistemlerinin aktif olduğunu fakat seçimden sonra platformun bazıları tarafından 6 Ocak isyanını organize etmek için kullanıldığını açıkladı. Davacılar Facebook’taki silahlı yandaşların fotoğrafları ve ‘Ya seçimle ya mermiyle Cumhuriyetçilerin yeniden kuruluşu yaklaşıyor’ gibi paylaşımları kanıt olarak gösterdi. Aşırı uç görüştekiler birçok platformu kullandılar ama Facebook en sık kullanılandı. Saldırıdan sonra, Heugen tarafından kopyalanan bir belge gösteriyor ki Facebook çalışanları kendi içlerindeki mesajlaşmalarında öfke kustular. ‘Şiddete yol açmadan söylemi yönetme konusunu çözmek için yeterince zamanımız yok muydu?’ Olumlu yorumlar aradık ve şunu bulduk: ‘Bence bizim lider takımımız verileri, karşı görüşleri ve gerçeği görmezden gelmiyor.’ Ama bu mesaja cevap şuydu ‘Facebook’a hoş geldin. Görüyorum ki daha Kasım 2020’de aramıza katılmışsın. Şirketin liderlikteki karaktersiz eylemlerini biz yıllardır görüyoruz. Meslektaşlar, platformunun olumsuz etkilerini azaltmak için daha fazlasını yapmayan bir şirkette çalışmaktan vicdan azabı duyamazlar.’

Scott Pelley:

-Facebook esasen insan doğasının en kötü yanını ortaya çıkarıyor.

Frances Haugen:

-Bu talihsiz sonuçlardan birisi. Facebook’taki kimse art niyetli değil ama şirketin teşvikleri yanlış dizayn edilmiş. Sen daha çok içerik tükettiğinde Facebook daha çok para kazanıyor. İnsanlar duygusal tepkilere yol açan şeylerle meşgul olmaktan keyif alıyor. Ve öfkeye ne kadar maruz kalırlarsa platformda o kadar vakit geçiriyorlar ve içerik tüketiyorkar.

Dış Ses

Bu dinamikler Avrupa çevresindeki güçlü siyasi partilerin Facebook’u şikayet etmesine yol açtı. Haugen tarafından elde edilen bu 2019 dahili raporu, tarafların algoritmadaki değişikliğin onların Facebook’taki iletişimlerini olumsuz yönde çarpıtmaya zorladığını ve onları daha aşırı politik tavırlar almak zorunda bıraktığını güçlü bir şekilde hissettiklerini gösteriyor.

Scott Pelley:

-Özetle Avrupadaki siyasi partiler Facebook’a şunu söylüyor: ‘Sizin algoritmalarınızı yazma biçiminiz, bizim ülkelerimizi yönetme biçimimizi değiştiriyor.’

Frances Haugen:

-Evet. Bizi, toplumumuz için kötü olduğunu bildiğimiz ve istemediğimiz tavırları almaya zorluyorsunuz. Bu tavırları ortaya koymazsak sosyal media piyasasında kazanamayacağımızı biliyoruz.   

Dış Ses

Heugen zararın kanıtının Facebook’un Instagram uygulamasına kadar uzandığını söylüyor.

Scott Pelley:

-Sizin bulduğunuz Facebook’un araştırmalarından birinde Instagramın genç kızlara nasıl zarar verdiği yazıyor.

Frances Haugen:

-A, evet.

Scott Pelley:

-Bir araştırmaya göre genç kızların %13.5’i Instagram’ın intihar düşüncesini daha da körüklediğini söylüyor. %17’si Instagram’ın yeme bozukluğunu daha kötü hale getirdiğini söylüyor.

Frances Haugen:

-Ve asıl trajik olan şu ki Facebook’un kendi araştırması, bu genç kadınların yeme bozukluğu içeriklerini tükettikçe daha da bunalıma girdiklerini ve bunun aslında uygulamayı daha sık kullanmalarına sebep olduğunu gösteriyor. Ve kendilerini bu döngünün içinde vücutlarından nefret eder halde buluyorlar. Facebook’un kendi araştırmaları gösteriyor ki Instagram gençler için tehlike arz etmekle kalmıyor onlara zarar veriyor ve bu sosyal medyanın diğer formlarından çok daha kötü.

Dış Ses

Facebook geçen hafta çocuklar için bir Instagram oluşturma planlarını ertelediklerini duyurdu. Geçen hafta Haugen’in avukatları ekonomik marketlerde yasaları uygulayan ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na en az sekiz şikayette bulundu. Bu şikayetler Facebook’un araştırmalarıyla şirketin CEO’su Mark Zuckerberg’in ifadelerinin karşılaştırılmasını içeriyordu. İşte Zuckerberg’in Kongre’ye verdiği ifadeler.

Mark Zuckerberg:

-Gerçek dünyada zarara sebep olabilecek olası içerikleri kaldırdık. Eşi benzeri olmayan bir gerçeklik kontrol program geliştirdik. Sistem mükemmel değil ama bilgi kirliliğiyle mücadelede ülkemizin değerleriyle uyuşan en uygun yaklaşım bu.

Dış Ses

Francis Haugen’in avukatlarından birisi de John Tye. Kendisi Washington’daki Whistleblower Aid isimli yasal grubun kurucusu.

Scott Pelley:

-ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’na  gitmenizin ardında yatan hukuksal teori nedir? Hangi yasaların çiğnendiğini iddia ediyorsunuz?

John Tye:

-Halka açık bir şirket olarak Facebook, yatırımcılarına yalan söylememekle ve bulgularını yatırımcılarıyla paylaşmakla yükümlüdür. Bu yüzden ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu düzenli olarak Facebook ve diğerleri gibi şirketlerin yatırımcıları olumsuz etkileyen önemli yanlış beyanlar ve yayınlar yaptığını iddia eden yaptırım eylemleri uyguluyor.

Scott Pelley:

-Facebook’un öne süreceği iddialardan birisi de müvekkilinizin şirket dökümanlarını çaldığı olabilir.

John Tye:

-Bu noktada, 10 yılı aşkın bir süre önce kabul edilen Dodd-Frank yasası, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu içinde bir ihbarcı ofisi oluşturdu. Ve bu yasanın hükümlerinden birisine göre hiçbir şirket çalışanlarının Komisyon ile iletişime geçmesini ve şirket içindeki belgeleri Komisyon ile paylaşmasını engelleyemez.

Frances Haugen:

-Mark’a empati duyuyorum, Mark asla nefret dolu bir platform oluşturmak için bu yola çıkmadı. Ama bazı tercihler yapılmasına izin verdi ve  bu tercihlerin yan etkisi olarak nefret ve kutuplaşmaya sebep olan içeriklere erişimi arttı.

Dış Ses

Facebook röportaj vermeyi reddetti ama 60 minutes’e yazılı bir bildiri sundu: ‘Ekiplerimiz her gün milyarlarca insanın kendilerini açıkça ifade etme hakkını koruma ile platformumuzu güvenli ve olumlu bir yer tutma ihtiyacı arasında bir denge kurmak zorundadır. Bilgi kirliliği ve zararlı içeriklerin yayılmasını engellemek için önemli gelişmeler kaydetmeye devam ediyoruz. Kötü içerikleri destekleyip bu konuda bir şey yapmadığımız iddiası doğru değil. Eğer herhangi bir araştırma bu girift zorluklara kesin bir çözüm getirmiş olsaydı, teknoloji sektörü, hükümetler ve toplum bu zorlukları çoktan aşmış olurdu.’ Facebook 1 trilyon dolarlık bir şirket. Henüz 17 yıllık olmasına ragmen 2.8 milyar kullanıcıları var. Bu rakam dünyada internet bağlantısı olan insanların %60’ına tekabül ediyor. Frances Haugen bu hafta Kongre’de ifade vermeyi planlıyor ve federal hükümetin düzenlemeler getireceğine inanıyor.

Frances Haugen:

-Facebook bağımsız bir şekilde hareket etmemesi gerektiğini kanıtladı. Facebook güvenlikten çok kar oranına önem verdiğini defalarca kez gösterdi. Karlarını bizim güvenliğimizden sağlıyorlar. Umarım bu dünya çapında büyük bir etki uyandıracak ve bu konuda düzenlemeler getirecek cesaret ve motivasyona erişecekler. Umudum bu yönde.

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.