Hindistan’da şeriat hukuku 2

Hindistan Müslüman azınlığı, Hint devleti tarafından yeni yaslaarla ve eylemlerle dinini uygulamaktan uzaklaştıkça AIMPLB de yasal zeminde bir mücedele verme çabasında.

Mohammed Haneefa Thotty

Dünkü yazımızda Hindistan’daki Müslümanların Şeriat Hukuku konularında yetkilendirilmiş kurul olan AIMPLB’nin yapısı ve yönetim geçmişinden bahsetmiştik. Bugün de biraz işleyişini ele alacağız. Kurul, öncelikle şeriat kanunlarını, onu ihlal ettiğini düşündükleri herhangi bir kanun veya mevzuattan korumaya odaklanıyor. Bu rolünde başlangıçta Müslüman kadınlar için Boşanma Yasalarında herhangi bir değişikliğe itiraz etmişti. Bu bağlamda bir kitap bile yayınladı – Nikah-u-Talaq (Evlilik ve Boşanma). Talak-ı-bidda, anında boşanma ve talak-i-muğallaza, geri alınamaz boşanma, olarak da bilinen Hanefi Sünni İslami okulların mensupları tarafından kullanılan bir İslami boşanma biçimidir. Herhangi bir Müslüman erkeğin, sözlü, yazılı veya daha yakın zamanda elektronik biçimde üç kez talak yani Arapça “boşanma” kelimesini söyleyerek eşini yasal olarak boşamasına izin veriyor. Hindistan’da üçlü talakın kullanımı ve durumu bir tartışma ve tartışma konusu olmuştur. Tartışma Hindistan Hükümeti ve Hindistan Yüksek Mahkemesini ilgilendirdi ve 22 Ağustos 2017’de Hindistan Yüksek Mahkemesi, anlık üçlü talakı (talak-ı-bidda) anayasaya aykırı buldu. Hindistan’ın üç komşu ülkesi – Pakistan, Bangladeş ve Sri Lanka – üçlü talakı yasaklayan dünya çapında 23 ülke arasında yer alırken Hindistan’da 1937 deki şeriat kanuna göre yasaldı.

30 Temmuz 2019’da Hindistan Parlamentosu, Üçlü Talak uygulamasını yasadışı ve anayasaya aykırı ilan etti ve 1 Ağustos 2019’dan itibaren cezalandırılabilir bir eylem haline getirdi. Triple Talaq yasası olarak bilinen yeni kanun gerek mecliste gerekse toplumda tartışmalı konu olmuştur. Yeni yasayı reddederek, Tüm Hindistan Müslüman Kişisel Hukuk Kurulu (AIMPLB), Yüksek Mahkemeye, kadınların da üçlü talaq telaffuz edebileceklerini ve kocaların üçlü talak telaffuz edememeleri için koşulları öngören nikahnameleri uygulayabileceklerini söyledi. Kuruluş, Devletin dini meselelere müdahale etme hakkına sahip olmadığına inanmakta.

Nisan 2017’de Müslüman Mahila Research Kendra tarafından Kadın Şeriat Komitesi ile koordineli olarak hazırlanan bir rapora atıfta bulunan AIMPLB, Müslümanların diğer dini topluluklara kıyasla daha düşük boşanma oranına sahip olduğunu iddia ederek, Müslümanların üçlü talak uygulaması nedeniyle, en yüksek boşanma sayısına sahip olduğu argümanına karşı çıktı. Ayrıca şeriatı ve üçlü talağı destekleyen kurul, ülke çapında 35 milyon Müslüman kadından formlar aldığını iddia etti. AIMPLB, üçlü talak uygulaması konusundaki tartışmalara cevaben Nisan 2017’de talak ile ilgili bir davranış kuralları yayınladı. Şeriat altında öngörülmeyen nedenlerle boşananların sosyal olarak boykot edileceği, ayrıca üçlü talakı pervasızca ve gerekçesiz kullananların boykot edileceği konusunda uyardı. Ayrıca her biri en az bir ay arayla üç oturumda teslim edilmesi gerektiğini belirtti.

Kurul ayrıca, Medrese Eğitim Sistemini ihlal edeceğine inandığı için Çocukların Bedelsiz ve Zorunlu Eğitim Hakkı Yasası’na 2009 yılında itiraz etti. Şeriat kurulu reşit hale gelen 18 yaşından küçüklerin belirli şartlarla evliliğini desteklemekte ve Çocuk Evlilik Yasasına karşı çıkmakta. Hindistan Yüksek Mahkemesi’nin Babri Camii ile ilgili kararına da itiraz etti. Bunun için siyasi eylemler düzenlenmesi konusunda da bir eğilime sahip. Sonuçta, All India Muslim Personal Law Board, hayatın şeriata göre yaşanmasından devlet tarafından alıkoyan bütün çabalara karşı bir mücadele sürdüren, Hindistan Müslümanlarının bir kültürel direniş aracı.