islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5838
EURO
34,7766
ALTIN
2.511,56
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Yağmurlu
14°C
İstanbul
14°C
Yağmurlu
Cumartesi Parçalı Bulutlu
20°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C
Salı Az Bulutlu
22°C

İnsan Doğası ve İslâm

İnsan Doğası ve İslâm

Müjdat gezen olayı ve Mekke’de kavga

Bizler Müslümanlar olarak yaşadığımız toplumun vicdanı olamaya mecburuz. Çünkü Rabbimizin insanlığa mesajlarını içeren Kitabı olduğuna inandığımız Kur’ân, insanı muhteşem ve sorumlu bir varlık olarak tanıtır.

Yalnızca Zalimler Ötekileştirilebilir

Ülkemizin değişik illerinde yayın yapan 40 kadar televizyon kanalı için her hafta 45’er dakikalık programlar hazırlamaktayım. Birkaç hafta önce “Ancak zalimler ötekileştirilebilir.“ konusunu işledim. Bu konuyu varlık sebebim olarak da niteleyebilirim.

Bizler Müslümanlar olarak yaşadığımız toplumun vicdanı olamaya mecburuz. Çünkü Rabbimizin insanlığa mesajlarını içeren Kitabı olduğuna inandığımız Kur’ân, insanı muhteşem ve sorumlu bir varlık olarak tanıtır. (Tîn Sûresi) İnancı ne olursa olsun insanlara karşı adaletli olmamızı emreder.(Mâise 8)İnanç ve yaşam kurallarına îman ve bağlılık açısından insanları mümin ve kâfir olarak ayırır ama kâfir de olsa, sonuçları aleyhimizde de olsa adaletli olmamızı emreder. Düşmanlığın –zulmü ölçüsünde- ancak zalimlere yapılabileceği bildirilir.(Bakara 193) Bu sebeple ırkı, rengi ve inancı ne olursa olsun bütün mazlumların yanında, Müslüman ve akrabamızdan da olsa tüm zalimlerin karşısındayız. Yeryüzünde nerede bir zulüm varsa karşısında olduğumuz ya da olmamız gereği bilinmelidir. (Nisa 75)

Müjdat Gezen Sanat Merkezine Saldırı

Geçenlerde Müjdat Gezen sanat merkezine yapılan saldırıyı “mirathaber.com” yazarları olarak aramızda şiddetle kınadık. Bir akademisyen hocamız tarafından yazılan kınayıcı yazıya bütün ruhumla katılmakla beraber sorumlu kişi olarak yayınlamadım. Çünkü olayın gerçekliğinden kuşku duymuştum. Müjdat beyin sosyal medyada yankılanan beyanlarında, olay vesilesiyle bazı kişi ve kurumları yerdiğine tanık olmuştum. İstismara katkı vermek istemedim. Duygularım bu gün de pek değişmemekle birlikte olayın saldırı boyutunu öne çıkaran yazımızı yayınlamalıydık. Çünkü Peygamberimizden ifade buyurdukları üzere biz kalpleri yarıp bakamaz, ancak zahire göre hüküm verebiliriz.

Müjdat Gezenin Tavrı ve Mekke’de Kavga

Bu gün bu yazıyı yazmamın iki sebebi var.

a. Bunlardan biri “ Müjdat Gezen ve avukatının, tutuklu olan saldırganın tahliyesine itiraz etmedikleri gibi, aile durumunu da dikkate alarak serbest kalmasını/tutuksuz yargılanmasını istemeleri ve üstelik sanat merkezine de çaya davet etmeleri” haberi oldu.

Vicahi görüşmelerimiz olmadığı için aramızda öylesine bir güven bunalımı oluşturuldu ki bu gelişmeyi de reklam amaçlıdır deyip geçiştirmek istedim. Ama hayır. Biz hüsn-ü zanla yükümlü iken neden haram kılınan sû-i zanla hareket edelim.(Hucurat 12)

Üzüntülerimiz alenen beyanda geç kalmış olsak da Sayın Müjdat Gezen’e geçmiş olsun diyor, gösterdikleri erdemli tavırdan ötürü tebriklerimi sunuyorum.

b. Yazımızın diğer bir sebebi de bizi derinden üzen şu haber oldu:

“Umre yapmak üzere Mekke’de bulunan İsmailağa Cemaati’ne bağlı Fatih Medreseleri üyeleri ile KIYAMDER üyeleri arasında kavga çıktı. 8 kişinin yaralandığı kavga sonrası devreye Dışişleri Bakanlığı girdi. Önlem olarak Fatih Medreseleri üyeleri Medine’ye gönderildi…”

İslâm’ı Yalnızca Şekle İndirgeme

İslâm inançtır. Allah’a, insanlara ve doğaya karşı yükümlü olduğumuz görevlerimizi yaparak hayatımızı ibadetleştirmektir. Dinimiz bir bütündür. Asıl olan bütününü yaşamaya çalışmaktır.

Yüce dinimizi, -kurallarıyla da çelişerek- yalnızca sakal, şalvar ve sarık gibi şekillere bağlar, sadece bilinçsizce kılınan namazlara ve tutulan oruçlara indirgerseniz yardım, barış, adalet ve merhametle yoğrulu erdemli bir hayat süremezsiniz. Değil diğer insanlarla tarikatınıza müntesip mümin kardeşlerinizle, üstelik umre ibadeti için gittiğiniz Mekke’de bile kaynaşamazsınız, empati kuramaz, nefret dilini bırakamaz affedici, uzlaşıcı ve uzlaştırıcı olamazsınız.

İnsan Doğası ve İslâm

Burada bilvesile önemli bir hakikate dikkat çekmek istiyorum. Şanı Yüce olan Allah, insanları verdiği nimetler ve koyduğu yasalarla denemeye uğratmak istediği için bütün güzellikler gibi tüm çirkinlikleri de insan doğasına kodlamıştır.(Mülk 2;Şems 7,8)

Bu sebeple her insan yardımsever olabilir, barış güvercini gibi uçabilir, kendisini adalete adayabilir. Ölüm ötesi sorgulamasına inançsızlık, kişisel ve toplumsal menfaatler yaratılıştan sahip kılındığımız bu eğilimlerimizi köreltebilir ve de giderebilir. Ama güzelliklerin Rabbimiz tarafından görev kılındığına ve Cennet ile armağanlandırılacağına; çirkinliklerin de haram kılındığına ve Cehennem’le cezalandırlacağına inanan mümin yaratılış özelliklerini ölüm gelinceye dek koruyabilir, korumalıdır da.

Peki neden korunamıyor. İnanınız ana sebep cehalettir. Cehalet üzerine kurulu hurafeci din anlayışımızdır. Diyanetimize, İlahiyat Fakültelerimize, Tarikatlerimize ve cümle insanlarımıza duyurulur.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.