islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5184
EURO
34,7312
ALTIN
2.486,00
BIST
9.524,59
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Cuma Hafif Yağmurlu
14°C
Cumartesi Az Bulutlu
19°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
19°C

İSLAM’I DEĞİL LAİKLİĞİ TAKDİS EDİYORUZ

İSLAM’I DEĞİL LAİKLİĞİ TAKDİS EDİYORUZ
17 Eylül 2021 11:21
A+
A-

Ülkemizde kurulu laik düzen yasal düzeyde hâlâ jakobendir, buyurgandır dışlayıcıdır, ötekileştiricidir. Doğası gereği din karşıtıdır. Özelde insan hayatını bütün yönleriyle kuşatıcı ve yönetici olan İslâm’a karşıdır. İslam’ın yasalarını tebliğ etmek ve uygulamak isteyen bilgili ve bilinçli müminlere ödünsüzdür ve cezalandırıcıdır.

(Bendeniz laikliği ihlalden Ağır Ceza ve Devlet Güvenlik Mahkemelerinde yedi defa yargılandım.)

Fiili ve yasal baskılarla laikleştirilmiş ülkemizde başta eğitim, iktisat, hukuk ve güzel sanatlar olmak tüm kurumlar temelde İslam ile çelişmeli ve çatışmalıdır.

Ordu ve emniyet güçleri laikliğin ve örneğin bankalar gibi laik kurumların yasal bekçileridir.

 Sırası gelmişken bir not düşürelim; laikliğin en derin ve örtülü amacı aslında laikleştirilen insanımız aracılığıyla ülkemizin sömürülmesidir.

Dış dünya, akıl verip destek çıkmasaydı bizim devrimcilerimiz Osmanlıda başlamış olan sekülerliği/laikliği resmileştirebilir miydi emin değilim. 

Diyanet de İlahiyatlar da Laiktir

Diğer Anayasal kurumları geçelim, onlar zaten laik ama Diyanet de laiktir. Rahmetli Nevzat Yalçıntaş hocamızın ifadesiyle Ordu yanı sıra Diyanet de laiklik adına nefes alışverişlerin takip edildiği bir kurumdur. Dev bütçeli Diyanet’e onay verilmesinin sebebi de budur yani İslam’ı ve Müslümanları laiklik adına kontroldür. Geldiğimiz noktada işlenecek konular belirlenmekte, Diyanet merkezinde yazılan hutbeler ülkemizin bütün camilerinde okunmaktadır.

Bir batı projesi olan ve benim de birincilikle girip birincilikle mezunu olduğum ilahiyatlar da laiktir. İlahiyat eğitiminde amaç, İslam’ı bir hayatı nizamı olarak öğretmeksizin mezun edip bilerek veya bilmeyerek İslam adına laikliği onaylayacak ama İslam adına hiçbir şeyi sorgulamayacak ve amaçlamayacak kadrolar yetiştirmektir. Mesela ilahiyatlarda İslam açısından jakoben laik yasaları ve uygulamaları inceleyen bir tek doktora yapılmamıştır.

Özetlersek İlahiyat fakültelerinde Yaratanımızın adalet ve merhamet düzeni olan İslam yaşanması gereken bir hayat düzeni olarak okutulmaz. İslam bir tarihtir, kültürdür. Laikliğe de itiraz olun(a)maz.

İmam Hatip okulları ve ilahiyatlar, bütünlüğü içinde talep olunması anayasanın 24. maddesiyle suç haline getirilen İslam’a talip olamadıkları ve bu amaçla özgürlükçü olarak yetiştirilemediklerinden sanılanın aksine kuruluş amaçları doğrultusunda laikliği meşrulaştırmışlardır, İslam’dan çok laikliğe hizmet etmişlerdir.  

Son Dönemlere Kadar Halk Laikliği Benimsemedi

Türkiye de halk laikliğe hiçbir zaman sıcak bakmamıştır. Bunun için laikliğe karşı surda gedik açacak sandığı insanlara oy vermiş, örneğin son yirmi senedir mensuplarının bir kısmını imam hatip kökenlilerin oluşturduğu AK Parti’yi yönetime getirmiştir.

Ak Parti yol, köprü baraj yapmış, fabrikalar kurmuş hatta silah sanayiine el atmış ama örneğin eğitime, hukuka, ekonomiye ve güzel sanatlara dokunamamıştır. Dış ve iç güçlerce buna imkân da verilmemiştir. O da böyle bir amaç gütmemiştir.

Yargıtay’ın Açılışında Dua Diyanet’i de Yargıtay’ı da Meşrulaştırmaz

Şu son dönemde Diyanet İşleri Başkanının Yargıtay’ın açılışında dua etmesi mesele oldu. Bir taraf öfke duyarken, bilgi ve bilinç yoksunu Müslümanlar da mesrur oldular.

Oysaki İslam’a göre, Diyanet de Yargıtay da laik kurumlardır. İslam adaleti emrettiğine ve Yargıtay da adaleti temsil ettiğine göre aralarında doğal ilişki vardır, denemez. Yargıtay’ın temsil ettiği adalet görecelidir. O ölçülerini İslam’dan alan bir kurum değildir.

Laikler de Müslümanlar da Gafildir

Laiklerin bu olay vesilesi ile bayram etmeleri gerekirdi. Gerekirdi de ülkemizde bilinçli Müslümanlar gibi şuurlu kâfirler de pek azdır. Bizim laiklerin bir kısmı dinsizdir ve İslam düşmanıdır. Onlar İslam ile ilişkilendirilecek en küçük bir toplumsal tezahürü İslam’ın dirilişi olarak gördüklerinden kin kusarlar. İşte bunlar cahil oldukları için laiklik adına sevinmeleri gerekirken dövünmüşlerdir.

Biz Müslümanlar da uzun dönemler ezildiğimiz ve dışlandığımız için sistemi değiştirmeden mevcut laik kurumlarda görünmeyi ve yetkili olmayı başarı gördük. İslam’la çelişkili kurumların bin yaşaması için dua etmeyi de başarı olarak algıladık.

Hulasa sarığı ve cüppesi ile Diyaneti İşleri Başkanı’nın Yargıtay’ın açılışında dua etmesi başka değil laikliği belki bininci defa takdis olmuştur. Tam da karıkatürize edilecek bir durum oluşmuştur.

Halkımız Laikliğe Muterizdi

Ak Parti iktidarına kadar Müslüman halkımız laikliğe şöyle veya böyle muterizdi. Bu itirazlar Ak Partisinin iktidara gelmesinde önemli rol oynadı. İslamî olarak nitelenen Camiamız alternatif bir düzen oluşturamadığı için Ak Parti de, İmam Hatip okulları ve İlahiyatlar da, Diyanet, Müsiad ve cılız medyamız da İslam’a değil jakoben laikliğin demokratikleşmesine katkı verdi.

İtiraf edelim bu da önemli bir şeydi, çünkü eli kamçılı baskıcı laiklerin yapamadığı hatta engel olmaya çalıştığı hukuka dayalı demokratik laikliği biz geliştirdik.

Dolayısıyla ülkemiz ancak şimdilerde muhalifi olmaksızın laik olmuştur. Cemaatler, tarikatlar ve sivil örgütlerimiz mi? Geçelim. Onlar İslam’ın cahilidir ve amaçsızdır. Ne umutturlar ne de tehlike. Kaldı ki hukuka dayalı demokratik laikliğin onlara tercihi İslam’ın da lehinedir.

Her zaman ve her yerde olabileceği için istisnalardan söz etmemize gerek yoktur. İstisnalar gerçekten bereketli çalışmalar yapmışlardır.

Hulasa putlaştırdığımız iman zaafından kaynaklı korkularımız ve de cehaletimizle İslam diyemediğimize göre bari insan yetiştirip kurumlar oluşturabileceğimiz demokratik hukuk zeminine sahip çıkalım da “Bizim dinimiz bize, sizin inançlarınız ve yaşantılarınız size” diyelim.

İslam, kendi çocuklarının şekli iktidarı döneminde garipliğini yaşarken 50 yıllık mücadele adamı olarak düştüğüm ibtidai duruma yani   “Benim dinim bana, sizin dinleştirdiğiniz laikliğiniz size,” söylemime ben de hayret ediyorum.

Yakın gelecekte ya jakoben laiklik kazanırsa…

Ak Partisi, sözcüsünün diliyle özgürlükçü demokrasi yerine ne idüğü belürsüz laikliği seçtiğine göre sözün bittiği yerdeyiz.  

Ne diyelim, kendisini unutanlara Allah öz nefislerini unutturur da kendi dünyevî ve uhrevî menfaatlerini göremez olurlar.

Ali Rıza Demircan

Yorumlar
  1. Mustafa dedi ki:

    صایین خواجم.اومیدوار اولیکیز.اینشاالله بر کون دیلکلریمیز کرچکلشیر