ORGAN NAKLİ KONUSUNDA ALİ RIZA DEMİRCAN İLE RÖPORTAJ

Organ nakli bir organın donör, (verici) vücuttan çıkarılarak hasarlı veya eksik bir organın yerini almak üzere bir alıcı vücuda yerleştirildiği operasyonlara denir.

Organ naklinin dinen caiz olup olmadığı tartışma konusudur. İşin ilginç yanı ise Organ nakline, caiz ya da caiz değil fetvasını verenler aynı ayeti kerimeyi delil göstermektedir. İki tarafında delil gösterdiği Maide suresinin 32. Ayetini okuyucularımıza hatırlatalım ve Ali Rıza Demircan hocamızla yaptığımız röportaja geçelim.

“Bunun için İsrail oğullarına şunu yazdık: Kim, cinayet işlememiş veya yeryüzünde bozgunculuk yapmamış bir kişiyi öldürürse tüm insanları öldürmüş gibidir. Kim de o canı yaşatırsa, bütün insanları yaşatmış gibi olur. Elçilerimiz onlara apaçık delillerle geldiler. Buna rağmen onların çoğu hemen sonra yeryüzünde azgınlık yapmaya başladılar.” (maide 32)

RÖPORTAJ

Ş.Doğan:

“Selamün Aleyküm hocam! Öncelikle yoğun çalışmalarınız arasında Röportaj teklifimizi kabul ettiğiniz için size teşekkür ediyorum.”

Ali Rıza Demircan:

“Aleykümselam. Allah’a Hamd ve Peygamberimize (sav) Salatü Selam ediyorum. Röportajımızın hayırlara vesile olmasını da yüce Rabbimden niyaz ediyorum.

Ş. Doğan:

“Hocam Sizinle bugün Organ nakli konusunu konuşmak istiyoruz. Organ nakli caiz midir hocam?”

Ali Rıza Demircan:

“Ben organ naklini caiz görmüyorum. Caiz görmeyişimin dini nitelikli ilmi ve ahlaki sebeplerini de şöyle sıralayabilirim.

• Modern tıbbın verilerinden yararlanarak örneğin beyin ölümünü kesin ölüm sebebi olarak kabul etmeyen geleneksel ve modern ilim adamlarından, bazı Japon ve İngiliz bilim insanlarında hareketle, beyin ölümü gerçekleşmiş kabul edilse de kalbi henüz ölmemiş olan insandan organ alınamayacağı için organ naklini caiz görmüyorum. Kalbin ölümüyle alınacak organ ise canlılığını yitirdiği için sonuç alınacak şekilde nakledilememektedir.
• Organ nakline cevaz verilmesi, hasta organın insan vücudunda tedavi edilmesi için gerekli olan bilimsel çalışmaların durdurulması veya yavaşlatılmasın sebep olmaktadır. Kanser ve diyabet ile örneklendirebileceği üzere modern tıbbın hastalığı tedavi etmekten çok ilaca bağımlı kılarak ertelediği bilinen bir gerçektir. Tıp teknolojisi imkanlarının geliştiği bir dünyada, hasta organların bulunduğu insanın bünyesinde tedavi edilemeyip organ nakline gidilmesi izah edilebilir bir durum değildir.
• Organ nakli, dünya genelinde organizeli çalışan organ mafyasının binlerce fakir korumasız masum çocuk ve yetişkinin kanına girmesine sebep olmaktadır. İman ve ahlak yoksunu muhteris operatörler aracılığıyla ve çıkarcı sağlık kurumlarının yardımıyla öldürülerek organları çıkarılıp satılan insanların sayısı, organ nakli yoluyla kurtarıldığı sanılan insanların sayısından çok fazladır.
• Hak ve halk insanı gerçek ilim adamı bazı cerrahlarımızın yaptığı açıklamaya göre organ nakli, propaganda edildiği gibi verimli ve sonuç alıcı bir yöntem olmayıp dünya ilaç sanayinin desteği ile uygulanmaktadır. Çünkü nakil yapılan kişi yaşamı boyunca ilaca mahkum kalmaktadır. En pahalı ilaçlar da, bu tür hayat boyu kullanılacak ilaçlardır.

İnsan sağlığına ve bilime saygılı İslami duyarlılığımız sebebiyle onay veremediğimiz organ nakline niçin karşı olduğumuzun sebeplerini açıkladık. Burada önemli olduğunu düşündüğümüz bir soruyu da kamuoyuna sormak ve paylaşmak istiyoruz:

Modern tıp ve özellikle organ nakli çok yeni bir uygulamadır. Geleneksel tıbbın organ nakli konusunda başarılı olduğundan şüphe etmiyoruz. Günümüzde, insana gerçekten saygılı bilim adamları tarafından organ tedavisinde başarı sağlanırsa, organ nakli yapılarak ömürleri boyunca ilaca bağımlı kılınan insanların sorumluluğunu kim üstlenecek? Materyalist ve deist tıp insanları mı?

Ş. Doğan:

“Hocam ‘organ nakli caiz değildir’ cümlesinin altını doldurdunuz elhamdülillah! Bir de bu konuda çok tartışılan domuz kalbinin insana nakli konusu var. Bu konuda ki düşüncelerinizi de lütfeder misiniz?”

Ali Rıza Demircan:

İslam, domuz etinin yenilmesini maide suresinin 3. Ayetinde haram kılmıştır. Domuz kalbinin insana nakli yeni bir mevzudur. Şarlatanlıklara aldanmamak gerek. Domuz kalbinin insana tam uyum sağlayamayacağı da bir gerçektir. İnsanın ruh dünyasını olumsuz etkilemesi de muhtemeldir. Bu tür nakillerin ruh dünyamıza etkisi olup olmayacağı, bilimin inceleyip açıklayabileceği bir konu değilse de biz menfi bir tesiri olabileceği zannındayız. Çünkü Allah sınırsız bilgi ve kudret sahibidir. O, her şeyi yerli yerinde ve özgün bir şekilde yapan hakim bir Rabdir.

Özetlersek aziz kardeşim, ‘ Nakledilecek organ bekleyen ölüme mahkum çocuğumuza ilgisiz kalıp organ nakline cevaz vermeyecek miyiz’ şeklinde dramatize edilen bilgisiz ve bilinçsiz sorularla geçiştirilecek bir konu değildir. Asıl soru, ‘Organ nakli neden tek çözümmüş gibi insanlığa dayatılmaktadır’ şeklinde olmalıdır.

Sonuç olarak diyebiliriz ki; bize göre doğal şartlarda Kalp nakli değil domuzdan insana insandan insana bile onaylanamaz. Bilim, organ ve kan nakline değil hastalıkların tedavisine odaklanmalıdır. İnsanlığın yararına olacak budur.”

Ş.Doğan:

“Hocam verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ediyoruz. Bu konuda sözlerinize eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?”

Ali Rıza Demircan:

“Maalesef birçoğu, tıbbı sömüren kapitalist kaynaklarca fonlanarak yönlendirilen bazı tıp kurumları ve batıya tapar bilinçsiz yöneticileri aşı, ilaç ve organ nakli sömürüsüne gözlerini kapamakta, eşcinselliği bile doğal görüp doğrulayan Dünya Sağlık Örgütü ve benzeri kurumlara kulak vermektedirler. Gerçekleri haykıran bilim adamlarımız ise, günümüzde olduğu gibi susturulmaktadır.”

Ş. Doğan:

“Hocam güzel ve verimli bir sohbet oldu. Okuyucularımız adına ve Mirat Haber olarak size teşekkür ediyor, çalışmalarımızda başarılar diliyoruz.

Ali Rıza Demircan:

“Sağ olun! Ben de size teşekkür ediyor, Mirat Haber’e de çalışmalarında başarılar diliyorum ”

RÖPORTAJ: Şaban DOĞAN

Anahtar kelimeler: Organ nakli, Organ mafyası, Donör