islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5004
EURO
34,6901
ALTIN
2.496,45
BIST
9.693,46
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
19°C
İstanbul
19°C
Parçalı Bulutlu
Pazar Az Bulutlu
20°C
Pazartesi Az Bulutlu
22°C
Salı Az Bulutlu
24°C
Çarşamba Parçalı Bulutlu
22°C

Orucun başlama zamanı ile sabah namazının kılınabilir olduğu ilk vakit

Orucun başlama zamanı ile sabah namazının kılınabilir olduğu ilk vakit

Falikul-İsbahifadeleri ile yaratıcısı olduğuna dikkatlerimiz çektiği Fecir olgusuna yemin eden Allah’a hamd ederim. Fecri, “ufukta yayılan yatay kızıllık“ olarak tanıtan Şanlı Peygamberimize salât ve selâm ederim.

Falikul-İsbah[1] ifadeleri ile yaratıcısı olduğuna dikkatlerimiz çektiği Fecir olgusuna yemin eden Allah’a hamd ederim. Fecri, “ufukta yayılan yatay kızıllık[2] olarak tanıtan Şanlı Peygamberimize salât ve selâm ederim.

Rüyet ve Hesab

Yüce Rabbimizgüneşi, ayı, gece ve gündüzü ince bir hesaba ve sabit bir nizama bağlamış, bunu da bizim yılları ve hesabı bilmemiz için takdir buyurduğunu açıklayarak anılan varlıklarla ilgili çalışmalarda hesabın dikkate ve öne alınması gereğine işaret buyurmuştur. [3] Şanlı Peygamberimiz de örneğin Ramazan hilalinin tesbiti ile ilgili olarak rüyeti/çıplak gözle görmeyi emir buyurmuş, fakat bu emrini “Hesab bilmez ve bilineni yazıya dökemez bir topluluk” olmakla gerekçelendirerek Kur’ân çizgisinde hesabın önemsenmesi gereğine vurgu yapmıştır. [4]

Gözlemi engelleyecek olumsuz hava şartları ve Takvim hazırlama zarureti bizi Kur’ân ve Sünnet doğrultusunda rüyet yanı sıra hesaba dayalı çalışmalara da yönlendirmektedir.

Yaşadığımız Problem

Yaşadığımız dönemde orucun başlayacağı ve sabah namazının kılınabilir olacağı ilk vaktin belirlenmesinde problem yaşamaktayız. Bunun, ilgili Kur’ân ve Sünnet verilerini tam olarak görememe/belirleyememe veya belirlenen verileri hesaba dökememe ya da her iki alanda yetersiz kalma gibi sebepleri olabilir.

Muhterem kardeşim Vehbi Akyüz hocamız, müzakerecisi olduğum tebliğlerinde alakalı Bakara sûresinin 187. Ayeti çevresinde oluşturulmuş mütenakız görüşleri ve varılan sonuçları vukufla aktarmış, fakat çözüme ilişkin beyanda bulunmamıştır. Kur’ân öncelikli ve derinlikli ve de Sünnet ve Müsbet İlim destekli çalışmalar yapılmadıkça sonuç alınamayacağı da bir hakikatdir.

Biz müzakerede amacını katkı sunmak olduğuna inandığımız için katkımızı, ilgili Kur’ânî ve Nebevî ölçüleri sunarak yapmaya çalışacağız.

Oruçta ve Sabah Namazında Ortak Vakit Fecirdir

Kur’ân ve Sünnetin açıklamalarına göre orucun başlama vakti ile sabah namazınızın kılınabilir olacağı vakit aynıdır. Fıkıh dilinde Fecr-i Sadık’tır. Ramazan orucu ve sabah namazı yaşlı genç, erkek kadın, bilgili cahil her bir Müsmana farz kılındığı için bu müşterek vaktin herkesçe bilinebilecek şekilde açık olması gerekir. Böyle de olmuş, Fecr-i Sadık namaz ve oruç vakitlerini beyan çizgisinde açıklanmıştır. Bu sebeple konu iki yönlü olarak incelenmelidir. Namaz oruçtan önce farz kılındığı ve açıklanacak temel konu da Fecir olduğu için söze namazdan başlamak gerekir.

Bize göre Kurân’ın, konuları genel olarak Mesanî/İkişerli-dörderli… âyetlerle açıklamasına karşın oruç vaktinin belirlenmesinde bir tek âyetle yetinmesinin sebebi, – açıklanacağı üzere-Fecrin açıklamasını namazla da yapmış olmasıdır.

Sabah Namazının Kılınabileceği İlk Vakit Olarak Fecir

( Vel-Fecri, Matlail-Fecr, Kable Tulûiş-Şems, Ves-Subhi İz’a Esfer, Kur’ânel-Fecr )

Kur’ân, Fe-ce-re ve müştakkatını isim ve fiil olarak değişik şekillerde kullanır. Fecr’i ise dildeki anlamı ve kullanımına uygun olarak sabahın ilk ışıklarının gecenin karanlığını yarması mânasında kullaır. Aşağıda açıklanacağı üzere onu sabahın başlangıcı ve sabah namazının vakti olarak belirler.

Yüce Rabbimiz, Fecir denilen muhteşem tabiat olgusu üzerine Vel-Fecrişeklinde yemin eder. [5] Üzerine kasem edilerek önemine dikkat çekilen Fecr’e, Fecir sûresinden sonra nazil olan Kadir sûresinde Matlail-Fecr(Fecrin doğuşu; açığa çıkarak belirginleşmesi) ifadesiyle daha bir açıklık getirilir. [6] Böylece onun gecenin bitişi ve geceyi takip edecek gündüzün başlangıcı olduğu açıklanır.

Bu anlamdaMatlail-Fecr’in, Mekke döneminde Kur’ân’ın emri olarak Kable Tulûiş-Şems’de/ güneş doğmadan önce kılınan namazın vakti olduğu anlaşılır. [7] Çünkü Kable Tulûiş-Şems’in Matlail-Fecr’’den başka bir vakit olamayacağı açıktır. Nitekim böyle de anlaşılmış ve sabah namazı vakti olarak açıklanmıştır. [8] Kaldı ki Peygamberimiz Matleil-Fecr’i Medine döneminde orucun başlangıç noktası olarak şöylece belirlemiştir:

Fecir yarılıncaya veya doğuncayakadar Bilalin (Fecr-i sadık öncesinde; Seher’de)[9] okuduğu ezan ve şu dikeyimsi beyazlık sizi yanıltmasın.

Kur’an Matlail – Fecr’e “Ves-Subhi İz’a Esfer/Ağaran/kızıllaşan Sabaha and olsun,” ayetiyle de dikkatlerimizi çekmiştir. [10] Subh’un Fecir mânasında ve kızıllık anlamında olduğu unutulmamalıdır. [11]

Meşhûd Kur’ânel-Fecr

Buraya kadar yapılan Kur’ânî açıklama bile nübüvvetin ilk Mekke döneminde fecrin ne olduğunun bilinmekte olduğunu göstermektedir. Ama Kur’ân bununla yetinmemekte, Fecre ilişkin açıklamalarını üçüncü defa fakat iki kez kullandığı, Kur’ânel-Fecrifadesiyle sürdürmektedir. Namaz vakitlerinin beyan edildiği İsra 78 de,Kur’ânel-Fecrsabah namazının vaktini bildirmek için kullanılmakta ve bu Kur’ânel-Fecr’in Meşhûd/tanık olunabilir nitelikli olduğuna/olması gerektiğine de açıklık getirilmektedir:

Gündüzün güneşin gün ortasını aşmasından gecenin karanlığına kadar namaz kıl, Kur’ânel-Fecr’dede ( sabah namazını kıl.) Kur’ânel-Fecr gerçekten Meşhûd’dur; (oluşumu izlenebilir bir vakittir.)”

Sabah namazının kılınabilir olduğu ilk vakti bildiren Kur’ânel-Fecr ifadesi, Meşhûd vasfı ile birlikte sabah namazının ilk vakti olması yanı sıra Ramazan orunun farz kılınması öncesinde tutulan ve sonrasında tutulacak olan oruçların da vaktini belirlediği için önemlidir.

Burada öneminden ötürü Kur’ânel-Fecr ile ilgili olarak müdellel bir açıklama yapma gereğini duyuyoruz.

“Kur’ân” Kelimesinin Anlamı ve Kullanımları

Sözlükte okumave toplama/toplanmaanlamına gelen“Kur’ân”kelimesi [12]. Peygamberimize indirilmiş İlahî Kitab mânasına üç şekilde kullanılmaktadır:

a.Elif lamlı olarak el-Kur’ân’uşeklinde [13]

b. Mecîd, Kerîm ve Arebiyyen gibi sıfatlara mevsuf olarak örneğin el-Kur’ânül-Mecîd, Kur’ânün Kerîm ve Kur’ânen Arebiyyen tarzında [14]

c. Takreüve Tetlüvegibi okuma mânasına gelen ve onun Münzel Kitap mânasına karîne oluşturan fiillerle kullanılmaktadır. [15]

“Kur’ân” sözcüğü, açıklanan üç şeklin dışında örneğin Kıyame sûresinin 17. Ayetinde biri cem’/toplama kelimesi ile birlikte ve diğeri zamire muzaf olarak iki defa okumamânasına kullanılırken İsra sûresinin 78. Ayetinde de iki kez Fecr kelimesine muzaf olarak toplayan/toplanan[16] anlamında kullanılmaktadır. El-Kur’ân bütün namazlarda okunmakta, tüm namazlar da Kiramen Katibîn tarafından izlenmekte olduğu için Kur’ânel-Fecr’e, sabah namazında okunan Kur’ân ve onun Meşhûd olunmasına meleklerin şahitliği anlamı verilemez.

Bu sebeple namaz vakitlerinin açıklamakta olan bu ayette yer alan Kur’ânel-Fecr’e, fecrin ışık patlaması anlamından hareketle ve tercihan izafet bi mâna fî olarak, ancak fecirde siyah ufuk çizgisi üzerinde kızıl ve beyaz ışık toplanması anlamı verilebilir. Verilmelidir de. [17] Bu toplanmanın Meşhûd olması ise onun tebeyyün/dıştan bakıldığında görülebilir olması halidir. Ki bu durum sabah namazının kılınabileceği ilk vakti göstermektedir. Açıklanacağı üzere fecrin bu meşhûd hali tebeyyün halidir ki orucun da başlangıç zamanıdır.

Ana konumuz Oruç olduğundan, Sünnet ile daha bir açıklık getirmeden namaz konusunu burada noktalıyoruz.

Oruca Başlama Vakti Olarak Fecir

(Beyaz İpliğin Siyah İplikten Tebeyyünü)

Kalıcılığı sebebiyle Fıkıh dilinde Fecr-i Sadık denilen sabah namazının kılınabilir ilk vakti yanı sıra aslında orucun başlama vaktini de belirleyen Fecri açıklayan -değindiğimiz- bir çok âyet varsa da Oruca başlama vaktinin belirleyicisi olan Fecir ile ilgili bir tek âyet vardır. Oda Bakara sûresinin 187. ayetidir.

Tebliğde de görülen ana eksikliğimiz bu bir tek âyetle konumuza açıklık getirilmek istenişidir.

Anılan âyetin ilgili bölümünde şöyle buyrulur:

Sizler Fecirden/kızıl renk kuşağından ötürü ( gündüzün ilk ışıkları olan) beyaz ipliği (gecenin karanlığı olan)siyah iplikten iyice ayırabilinceye kadar yiyin için sonra da orucu geceye kadar tamamlayın…”

Bu âyetten açıkça anlaşılabileceği üzere oruç tutacak Müslümanların büyük çoğunluğuna Tebeyyün edecek/iyice belirginleşecek Fecir gibi, öncesinde henüz Tebeyyün etmemiş fecir de vardır. Bizim yanıltıcılığı/geçiciliği sebebiyle Fecr-i kâzib dediğimiz bu fecre Kur’ân ve Sünnet Seherdemektedir. [18] Çünkü Seher, fecr-i sadığın hemen öncesidir. [19]

Kur’ân, çoğulu Esharolan Seher’in Subh’un / Fecr’in öncesi olduğu hakikatine işaret eder [20]. Sünnet de Seher’in Fecir öncesi olduğu gerçeğini pekiştirmektedir. Mesela oruca başlama öncesinde yenilen yemeğe Sünnet dilinde Sahûr denmekte. Peygamberimiz Sahûrun, nihaî vakti olan Fecr-i Sadığın oluşumuna kadar ertelenmesini istemektedir. Sahabe-i Kiram da “Tesehherna” ifadesini kullanmakta. Sahûrun ardından ( bir sahabinin değerlendirmesine göre mesela 50 âyet okunabilecek bir süre sonrasında) fecr-i sadığın girişiyle sabah namazını kıldıklarını açıklamaktadır. [21]

Seherin doğuşu olarak ifade edilebilecek olan Fecr-i kâzibte neredeyse belirsiz gibi olan siyaz-beyaz ve kızıl renkler içe içe olup geçici nitelikli ve yukarıya doğru ve üstten kubbemsi görüntülüdür. Onu takip eden ve orucun başlama vakti olan Fecr-i sadık ise kızıl renk kuşağının ortaladığı gündüzün ilk ışıkları ile gecenin son siyahlığının yatay olarak belirmesidir.

Burada ilgili ayette “Fecir/kızıl renk kuşağından ötürü beyaz ipliği siyah iplikten iyice ayırabilinceye kadar”. İfadesini hatırlatarak Fecrin kızıllık anlamına geldiğine de vurgu yapalım. Eğer ortalayan bu kızıl kuşak olmasa gündüzün ilk ışıklarının gecenin son siyahlığından bizler için Tebeyyün edemeyeceği yani tam olarak belirlenemeyeceğini yapacağımız gözlemlerle kendimiz de tesbit edebiliriz. Peygamberimiz de bu gerçeği tesbit ile “Fecrin yatay olarak yayılan kızıllık” olduğuna dikkatlerimizi çekerek “Kızıllık yatay olarak belirinceye kadar yiyiniz ve içiniz.” buyurmuştur. [22] Ayrıca yükselen dikey beyazlığın bizi yanıltmaması uyarısında bulunmuştur

Öneminden ötürü biz burada Fecrin sözlüklerin belirlediği kızıllık anlamını[23] Kur’ân kelimelerinden olan Subh sözcüğüne de doğrulatabiliriz. Önce Kur’ân’ın Salatil-Fecr dediği sabah namazına[24] Sünnet ve sahabe dilinde Salatis-Subh dendiğini hatırlatalım.[25] Kurân’ın İsfar haline kasemle de kullandığı Subh,[26].  Rağıb’ın Müfredatında da açıklandığı üzere ufkun kızıllığa bürünmesidir.

Sonuç

Kur’ân’da vakti açıkça belirlenen iki vakit namazından biri Salâtül-Fecr olarak sabah namazıdır.[27] Bu da Fecrin İsfar[28] halidir, Meşhûd anlarıdır. Fecrin İsfar hali ve Meşhûd anları, insanların çıplak gözle izleyebilecekleri. “ Beyaz İpliğin Siyah İplikten” Tebeyyünü halidir ki oruca da başlama vaktidir. Aralarındaki temel fark, oruçta aşılamayacak olan bu vaktin sabah namazında güneşin doğuşuna kadar ertelenebilir olmasıdır.

Teklif

Teklifimiz, Fecr’in sadığını kâzibinden (yanıltıcısından)ayırarak alınacak görüntüler, güneşin doğuşu ölçü alınarak hesaplanması ve saate dökülmesi için ilgili bilim adamlarına verilmesidir. Böylece kesin sonuç alınmasıdır.

NOT: KESİN SONUCUN DİYANET’İN YILLARDAN BERİ AÇIKLADIĞI İMSAK OLAMAYACAĞI ÇOK ÇOK AÇIKTIR. BU SEBEPLE MÜSLÜMAN KARDEŞLERİMİZE SABAH NAMAZINI GÜNEŞİN DOĞUŞUNA BİR SAAT KALADAN DAHA ÖNCESİNDE ASLA KILINMAMAlARI TAVSİYEMİZDİR

*Diyanet İşleri Başkanlığı tarafında düzenlenen Güncel Dîni Meseleler Toplantısı-V’de Prof.Dr. Vecdi Akyüz Tarafından Sunulan “Fıkıh Açısından İmsak Vaktinin Başlangıcı”. Konulu Tebliğe Ali Rıza Demircan’ın Yaptığı Müzakere Metni. Bu metin Başkanlık tarafından yayınlanmıştır.

————–

[1] “Falikul-Isbâh/karanlığı yarıp sabahı ortaya çıkaran Odur. O, geceyi dinlenme için, Güneş ile Ay’ı da birer hesap ölçüsü olarak yaratmıştır. Bütün bunlar kudret sahibi olan ve her şeyi gerçek mahiyetiyle bilen Allah’ın düzenlemesidir.”En’âm 6/96

[2] Tirmizi Savm 15; Ebu Davud Savm 17
[3] En’âm 6/96; Yûnus 10/4; İsra 17/12
[4] et-Tac 2/56
[5] Fecr 89/1. Bu sûre Mekkî olup ilk nazil olan sûrelerdendir.
[6] Kadir 97/5. Mastar olarak Tulû’ ve Matla’ın anlamı zuhur etmek; ortaya çıkmaktır. Matla’da İsm-i zaman ve Mekân ortaya çıkış yeri ve zamanı anlamları da vardır.
[7] Tâhâ 20/130. Tâhâ ilk Mekkî sûrelerdendir.
[8] Şevkânî Fethül-Kadîr Tâhâ 20/130.
[9] Müslim Sıyam 41; Ebu Davud Savm 17,Buharî Savm 17
[10] Müddessir 34
[11] 18 nolu dip nota bakınız.
[12] Rağib Müfredat-ü Elfâzıl-Kur’ân, Keree maddesi.
[13] Her hangi bir Kur’ân Fihristinin el-Kur’ânu maddesine bakılabilir.
[14] Bak.Kâf 50/1; Vakıa 56/77; Yûsuf 12/3…

[15] İsra 17/106; Yûnus 10/61

[16] Masdar fomları, ism-i fail ve ism-i meful manasında kullanıldığından Kur’ân lafzına toplayan ve toplanan mânası verilebilir.
[17] Karanlığı yarma olgusu olan fecir, bu yarma işlemini güneşin beyaz ışıklarının gecenin karanlığından ayrılmasını sağlayıcı yatay kızıl kuşak olarak yapmaktadır. Çünkü Fecir güneşin gecenin karanlığındaki kızıllığıdır/ güneş kaynaklı ufuk kızıllığıdır.
[18] Peygamberimiz Vitir namazını Seher vakti girinceye kadar ertelerdi. İbn Kesîr Âl-i İmran 17
[19] Es-Seheru Âhirul-Leyli Kubeylel-Fecri/Gecenin Fecirden hemen önceki son bölümü. El-Mü’cemül-Vesît Fecr maddesi. Seher maddasi.
[20] Hz.Lût’un ailesi seher vaktinde kurtarılırken kâfir eşcinsel kavmi de seherin hemen sonrasında Subh’da / fecir vaktinde helâk edilmiştir. Bak. Kamer 54/34; Hûd 11/81.
[21] et-Tac 2/59
[22] Tirmizi Savm 15; Ebu Davud Savm 17
[23] El-Fecru Zav’us-Sabahı ve Hüve Humretüş-Eşemsi fî Sevadilleyli: Fecir… Güneşin gecenin karanlığındaki kızıllığıdır. Bak Lisanül-Areb, Fecr maddesi; el-Kamûsl-Muhît Fecr maddesi.
[24] Nûr 24/58
[25] Peygamberimiz “Esfirû bilfecrigibi Esbihû bis-Subhi/ sabah namazını kızıllık iyi belirince kılınız”. Buyururken sahâbiler de Subh kelmesini kullanarak Onun sav sabah namazını Ğales/alaca karalıkta kıldığını anlatırlar. İbn Mace Hn.672; Muhtasar Sahi-i Müslim Hn.207
[26] Müddessir 74/34
[27] Kur’ân’da “Tarafeyin-Nehar ve Zülefen Minelleyl” ve “Li dülûkişşemsi İla ğasakilleyli“şeklinde genel ifadelere yerilmektedir. Namaz vakitlerini ayrıntılı olarak Sünnet açıklamaktadır. Burada Kur’ân’da sabah namazı gibi vakti açıkça belirlenmiş olması gereken ikinci namazın yatsı namazı olması gereğine dikkat çekmek isteriz. Çünkü Kur’ân’da Salâtil-Fecrve Salâtil-‘Işaolarak iki namaz ismi geçmektedir.(Nûr 24/58)
[28] Subh’un İsfar’ı (Fecrin doğduğunun iyice anlaşılması). Kısa da olsa bir süreç olup ilk hali Ğales olarak kabul edilebilir.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

ALİ RIZA DEMİRCAN

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

MİRATHABER.COM – YOUTUBE

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.