DÜNYA KUPASI İSLAM’I TEBLİĞ YUVASI

Fikirler uğrunda fedakârlık gösterebilmek, her kişinin kârı değil er kişinin kârıdır. Hele ki bu fikir İslam meziyetine sahip çıkmak, hayatımızı İslam’a göre şekillendirmek için bir fedakârlıksa, orada, doğruluk, şefkat,  muhabbet ve en önemlisi de “aşk” var demektir.

O aşkı doyasıya yaşayan insanlar, bazen yüreklerinin yandığını bazen de serinlediğini ve ferahladığını hissederler.

Bu aşk odu öyle bir şeydir ki, bazen yolda gördüğünüz bir gariban yakar yüreğinizi bazen de dünyevileşmenin girdabına kapılmış insanlar…

Bir şeyler yapmak isteyip de yapamadığınızda ise daha fazla yandığınızı hissedersiniz yüreğinizin…

Ama dünya dediğiniz bu geçici misafirhanede, hiç ummadığınız ve tahayyül bile edemediğiniz öyle şeyler olur ki, gördüğünüzde şaşırırsınız ve yüreğinizin güzel bir esintiyle ferahladığını rahatladığını hissediverirsiniz.

Mesela futbol ile çok da ilgilenmediğiniz halde, Dünya kupasına ev sahipliği yapan Müslüman bir ülke (Katar),dünya kupası organizasyonuna İslam’ı tebliğ açısından öyle bir hazırlanmıştır ki, şaşırır kalırsınız.

Mesela bu ülke, İslam’ı tebliğ için Alkol ve LGBT propagandasını yasaklamıştır, şaşırırsınız…

Açılış programında Hucurat suresinin 13. Ayeti okunur, şaşırırsınız…

https://www.kuranikerimmeali.net/hucurat-suresi/13-ayet/turkce-meali

Maçların yapılacağı stadyumlarda her koltuğa, sekiz dilde İslam’ı anlatan kataloglar hazırlanıp konmuştur, şaşırırsınız…

Oteller ve stadyumlara giden yollara, iki cihan güneşi Peygamberimizin (sav) kısa hadisi şerifleri yazılmıştır, şaşırırsınız…

Kerekod uygulamasıyla, yine İslami tanıtımlar yapılmış, Kur’an mealleri hazırlanmıştır, şaşırırsınız…

Ayrıca on mobil araç ve iki bin kişilik bir ekip, İslam’ı tebliğ amacıyla yola çıkarılmıştır, şaşırırsınız…

Güzel sesli müezzinler tarafından okunan ezanların, duyulabilmesi için stadyumlara bağlantı yapılmıştır, bunu duyunca hem hayret eder hem de şaşırırsınız…

Bütün bunlardan sonra, dünya kupasının daha ilk gününde, yaptığınız bu İslami tebliğ organizasyonun neticesinde Müslüman olan insanlardan haberdar olursunuz  ve “Elhamdülillah” dersiniz de yüreğinize bir serinlik gelir, yüzünüze de bir tebessüm…

İslam adına sevinirsiniz, Müslümanlar adına sevinirsiniz… En önemlisi de İnsanlık adına sevinir ve insanlığın geleceği adına yüreğinizin bir köşesinde sakladığınız tohumların çıkmak üzere patladığını hissedersiniz.

Toprağını ve suyunu bulan tohum nasıl ki filizlenirse, insanlık adına beslediğiniz iyi niyet tohumlarının yeşereceğini hissedersiniz yüreğinizde…

Tüm bunları düşünüp sevinirken, tekrar bir kasvet düşer yüreğinize. Acaba dersiniz…. Acaba? Bu dünya Kupası Türkiye’de yapılmış olsaydı ve Katar’ın yaptığı organizasyonu biz yapsaydık ya da yapmaya teşebbüs etseydik… Güzel ülkemizde neler olurdu acaba?

Böyle bir şeyi hep birlikte hayal edip düşünelim mi?

Mesela Laiklik elden gider ve aynı zamanda da tehlikeye girer miydi?

Mesela, LGBT denen fıtrat dışı sapıklık yasaklanınca, insanlar sanki bütün özgürlükleri elinden alınmış gibi yollara düşerek, “Hükümet İstifa!” sloganlarıyla bin bir türlü entrika çevirerek hadsizleşir  miydi?

Otellerden Stadyum güzergâhlarına giden yolları, Dünya kupası bir fırsattır diyerek, ayet ve hadis mealleri ile süsleseydik; “2022 yılındayız kardeşim bu neyin kafası ?” diyen çağdaş yobazlar çıkar mıydı karşımıza?

Laisizm, Kemalizm, ya da bilmem ne izm tehlikeye girer, birileri de kalkar Cumhuriyet savcılarını göreve çağırır mıydı acaba?

Hatta birileri de ortaya çıkıp 5186’nın arkasına sığınarak, “Laikliğe karşı bu fiiller, Ulu(!) önderimiz Atatürk’ün kemiklerini sızlatıyor” diye sağa sola çemkirir miydi?

Fikirler için (ki İslam fikri ya da düşüncesi her şeyin üzerindedir) er kişiler çıkarak fedakârlık yapıp İslam uğruna bunları yapsaydı, yer yerinden oynar, sosyal medyada küfürler bile edilir, ortalık karışır, hatta birileri hızını alamaz gezi benzeri olaylara bile kalkışabilirdi.

Ama İslam fikri, her durum ve şartta tebliğ edilebilir düşüncesiyle hareket eden Katar, bu noktada Dünya kupasını amaç değil İslam’ı tebliğ için araç olarak görmüş… Çokta iyi düşünmüş ve yapmış.

Darısı bizim başımıza…

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

Şaban DOĞAN