EDİTÖRDEN

Fatiha Suresinin Mesajları (10)

Fatiha suresinin verdiği mesajları anlatırken insanı şaşkına çevirecek çok hikmet olduğunu görürüz. Fakat bu hikmetleri anlatırken bir daha Kur’an karşısında ne kadar âciz kaldığımızı idrak ederiz. Bununla Kur’an medeniyetinin emsalsiz olduğu kanaatimiz daha da pekişir ve böylesi bir medeniyetin müminlerinin ne kadar tutarsız kaldıkları da açıkça görülür.

İlim alanlarında dâhi âlimleri yetiştirmede acziyet emareleri gösteren müslümanlar, Kur’an’ın medenî değerlerini yaşamada yaya kaldılar. İslam karşıtı nice güçler toparlanıp kalkınma hamleleri yaptılar. Buna rağmen İslam âlemi Kur’an mesajlarını alma yerine tefrika illetine tutuldu. Son peygamber Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e gelen mesajlar hazinesi Kur’an’da nice haber ve nice mesaj vardır ki, hayrete vesile olmaktadırlar. Allah Teâlâ’ya inanıp güvenen müminler dünya hâkimiyeti için ellerinden geleni yaptılar. Bilim ve teknoloji alanlarında Kur’an mesajlarını alma sıkıntısı çeken müslümanlar dağılıp çaresizlik illetine tutuldular. Allah Teâlâ’nın verdiği mesajlar açık, net ve doğru mesajlardır.

Rabbimiz, Emin ve mümin Peygamber Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’e, bilgi ve teknoloji projeler hazinesi sunmuştur. Cenabı Hak, Nahl suresinde  “Allah, kendilerine binmeniz için ve ziynet olarak atları, katırları ve merkepleri de yaratmıştır. Sizin bilemeyeceğiniz daha nice şeyleri de yaratacaktır. (Nahl:16/8) buyurur. Yâsîn suresinde de; Onlar için bir ayet ve ibret de bizim, onların zürriyyetlerini o dopdolu gemilerde taşımamız ve kendilerine bunun gibi binecekleri nice şeyleri yaratmamızdır. (Yâsîn:36/41,42)

Bu bilgiler Kur’an’ı Kerimdedir. Müslümanlar gerek ilmî, gerek kültürel ve gerekse teknolojik alanlarda havacılık ve benzeri alanlarda hamleler yapmayı bilinç düzeyinde sürdürüyorlardı. Bunları sudan bahanelerle yüz üste bırakıp devam etmemeleri tarihimizde telafi edilemez büyük kayıp olmuştur. Nice negatif maceralardan sonra özellikle Avrupa’da başlayan teknolojik devrim önce müslümanları demoralize etti. Sonra Batı medeniyetinin üstünlüğünü kabul etmelerine sebep oldu. Bu vesile ile müslümanlar, meşgale için başka alanlara yöneldiler. Kur’an’ın, ilke ve mesajlarını hatta Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in tevhid sistemi mücadelesini, terk ederek teferruata daldılar. “Kılu kâl” ile uğraştılar. Detaylara dalıp Kur’an mesajlarını anlamayı ihmal ettiler ve davayı kaybettiler.

Şimdi de cazibe oranı yüksek bir konu buldular, onunla yoğun mücadele ediyorlar. Medyada, sosyal medyada, özel muhabbetlerde, çeşitli platformlarda ve ziyafet sofralarında talep ve iddiada bulunuyorlar. Aileyi bozan bu “İstanbul sözleşmesi kaldırılsın” iddia ve kampanyasını sürdürüyorlar. Fakat Fatiha suresinde “yoluna uymaları” dileğinde bulunan müslümanlar, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in Mekke sokaklarında, Akabe biatlerinde ve her hâlükârda verdiği o büyük mücadeleye iltifat etmiyorlar, Onu örnek alma yerine kendi heveslerini ön plana alıyorlar. Bir zamanlarda da çırpınır dururduk “163. Madde kaldırılsın.” Geldi bir yiğit adam, anayasadan “163. Madde’yi” kaldırdı. Fakat buMadde kaldırıldıktan” sonra dönüp de, sahi bu Madde neyi yasaklıyordu, sorusunu soran kimse de kalmadı. Böyle bir müslümana da pek rastlayan olmadı. Aslında mevcut düzen bozuktur.

İslam’ı, külliyen yasaklayan, İslam yerine laikliği esas alan, fuhşu özgürlük sayan, faizi temel ekonomik değer kabul eden ve eğitimi ruhsuzlaştıran bir sistemde sözleşme ne imiş? Helal ve haramın muhasebesi yapılmayan ve ana baba değeri olmayan ve emri bilmaruf ve nehyi anilmünkerin tamamen unutulduğu bir ortamda zamanı boş yere harcamak yanlıştır.

Batı medeniyetini, İslam âlemine zoraki enjekte ettiler. Her türlü serkeşliği bize yama yaptılar. Bizi, biz yapan değerleri körelttiler. Bizi cehalet girdabına sürüklediler sonra kültürel ve hukuk alanlarında bunalttılar sonrada siyasî ve ekonomik alanlarda abluka altına aldılar.

Her şeye rağmen elimizde Kur’an’ı Kerim gibi engin, zengin ve büyük bir hazinemiz vardır. Bu büyük hazine İslam âlemini hatta tüm insanlığı mutlu edecek bir potansiyele sahiptir. Bize düşen öncelikle Fatiha suresindeki mesajları idrak ederek son peygamber Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellem’in ümmeti bilincinde olmaktır ve bu bilinçle yaşamaktır.

Fatiha’yı, Fatiha olarak okumaya ne dersiniz? Esselamu aleykum.      

İlhan ORAL

Recent Posts

  • Gündem

Osmangazi Üniversitesi Öğrencilerinden Filistin’e Destek Yürüyüşü

Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Öğrencilerinden Filistin'e Destek Yürüyüşü Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) öğrencileri, ABD üniversitelerindeki Filistin…

54 dakika ago
  • Gündem

İsrail’in Saldırıları Nedeniyle Gazze’de Eğitim Sistemi Durdu

İsrail'in Saldırıları Nedeniyle Gazze'de Eğitim Sistemi Durdu İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırıları sonucunda, Gazze Şeridi'nde eğitim…

2 saat ago
  • Gündem

Denizlerin Bir Sonraki Süper Gücü Türkiye mi?

Denizlerin Bir Sonraki Süper gücü Türkiye mi? TCG Anadolu'nun uzunluğu 231 metre, genişliği 32 metre ve…

2 saat ago
  • Gündem

Hamas’tan İsrail’e “Kırmızı Çizgimiz” Mesajı

Hamas'tan İsrail'e "Kırmızı Çizgimiz" Mesajı Son günlerde İsrail ve Hamas arasındaki gerginlik tırmanırken, Hamas yetkilileri…

4 saat ago
  • Ekonomi

Yeni Otomobil Düzenlemesi: Araç Bayilerde Zamlanmayacak

"Araç bayilerde zamlanmayacak" düzenlemesi, otomobil satış süreçlerindeki fiyat istikrarını sağlamak amacıyla hayata geçiriliyor. Ticaret Bakanlığı'nın…

5 saat ago