Makale

Gazze Konusunda “Duygu Ötesi Yaşayan İnsanlar”

Prf.Dr. Erol Göka ‘’İDE’de(İslam Düşünce Enstitüsü)” yapılan oturumda dünyada şahit oldukları binlerce zulme karşı, duyarsız kalarak izleyen ve duygu durum bozuklukları yaşayan kimseleri ifade etmişti. Bu fertlerin “Duygu ötesi yaşayan insanlar” olarak tanımlanan kişiler kapsamında, bir gün mutlaka bir ses getireceğini ifade etmişti. Şehit Hasan Saklanan kardeşimizin ve yetim evlatlarının durumu içimizi yaktı ve kavurdu.
İnsanların “psikolojik dayanıklılıklarının” bir gün mutlaka biteceğini ve bununla beraber haksızlıklara karşı “psikolojik dayanıklılıklarını kaybeden kimselerin davranışlarının, bir refleks şeklinde dışa vuracağını bu oturumda ifade etmişti.
O gün itibarıyla böyle bir eylemin yapılacağını bekliyordum.
Davranışı ne kadar olumlu bulmasak da, artık insanlar psikolojik dayanıklılıklarını kaybettiler. Duygu ötesi yaşayan kimseler doğal fıtratlarına dönerek bastırdıkları içsel fırtınalarını dışa vermeye evirildiler.
Böyle bir durumun Filistinlilerden çıkacağını beklerken Türklerden çıkması beni hiç şaşırtmadı.
Memleketin Urfa oluşu da tesadüf değil elbette. Ülkemizin sınırları içerisinde Doğu insanı, psikolojik dayanıklılık bakımından Batı insanı kadar mukavemetli değil.
Tabii memleketimizin Doğu insanı psikolojik dayanıklılık bakımından, Batı insanı kadar mukavemetli değil derken hangimiz daha iyi gibi bir yargıda değilim.
Maalesef memleketimde şahit olduğum kadarıyla Batı insanı içerisinde psikolojik dayanıklılığı, fıtratında en muhteşem bir yazılım olarak bulunması ve korunması gereken “haksızlığa karşı tepki koyma” noktasında epey yozlaşmış görünüyor.
Hatalı bir tepki ortaya koymayabilir fakat doğru bir tepkiyi de hakkıyla sergilemiyor.
Günlerdir dünyada oluşan ve batı memleketlerinde gerçekleşen gösterileri hayranlıkla izliyorum.
Gerçekten ayaklarıyla dünyaya ne çok sağlam basmışlar. Adeta dünyanın mülkünü ve hazinelerine nasıl etkili bir şekilde kullanacakları hususunda profesyonel bir sahne aldılar. Manevi olarak durumları eleştirilse de dünya da bir hedefe doğru yürümenin örneği oldular. Hedefe yürürken kamusal direnişin nasıl olacağının ilmini de mükemmel almışlar.
Bizdeki iman sahiplerinin ve imanda önde giden kimliklerin yaptığı gösterilerde, organizasyonun seyrine dalıp kıyas yaptığımızda gerçeği acıyla görüyoruz. Bu dünyayı maddi ve manevi varlığı ile yönetebilecek, Ümran medeniyetini hakkı ile yeryüzünde inşa edecek Müslüman kimliklerin az olduğunu görmek hüznünü yaşıyoruz.

Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemin hazreti Ömer’e (radıyallahu anha) “Dünya onların, ahiret bizim olmasın mı ya Ömer!” sözü ile bu durumumuzun alakası olmadığını da biliyoruz.
Hz Süleyman Aleyhisselam için mülkünün maliki idi cümlesi ne kadar güzel ve bizler için büyük bir öğreti.’’Mülk herkese verilir de malik olmak başka bir şey.’’
Rabbim bilmediklerimizi öğretsin ve bize hakkıyla yaşayacak yöntemleri de kazanmayı nasip etsin
İslam dünyasından Kudüs’e en fazla ziyaret Türkiye’denmiş.
En yoğun olduğunda dahi 30 bini aşmamış. (Hristiyanların yıllık hacı 3 milyondan fazla sayıdaymış)
Türklere karşı nispeten yumuşak davranıyorlarmış.
Zaten azalan ziyaret sayısı bitecek diye endişeler artarken bu endişenin altı dopdolu bir gerçek olduğunu görmemek mümkün değil.
Bu Muhammed Ümmeti ve dünya insanlığı için çok büyük bir keder.
La ilahe illallah Muhammed-er Resulullah
Türkiye hudutları içerisinde, bizim maalesef böyle bir şey yapmaya çok müsait duygu durum bozukluklarımız var. Bu durum bize toplumsal olarak büyük bir imtihan.
Şehit kardeşimin Allah şehadetini kabul etsin. Sözlerimi ondan uzak tutarım.
Binlerce kez Allah’a sığınırım
Lakin biz toplum olarak gerçekten duygu durum bozukluğuna sahibiz.
Pire için yorgan yakarız.
Alaturka takılırız.
Yüzyıllık plan yapmayız.
Bir sözle ödeşiriz.
Yeriz ama yedirmeyiz.
Ya da
Ne yeriz ne de yediririz
Ya israf ederiz ya cimriyiz.
Bu davranış bozukluklarımız kat’i olarak düzelmeli fakat bu durumu görüp de duygusal zekâmızdan fire vermeden bu yapılmalı çünkü bizi bu noktaya taşıyan muhteşem bir duygusal zekâ var. Bunu hikmetle yönetmek zorundayız. Biz hikmeti unutmuşuz. Anadolu irfanı ahlakımıza tekrar dönmek ve bununla ilgili en tepeden en aşağısına kadar, sağcısı solcusu tek yürek olana kadar buna aday olmalıyız.
Ne diyordu şair;
“Ben yanmasam,
Sen yanmasan,
Biz yanmasak,
Nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa…”
Bizlerin “Hılful fudul” mantığında birlik ve istişare içerisinde her gruptan insan ile hareket edecek erdemi yakalamak zorundayız fakat toplumumuzun her türlü etnik grubun, gerçek manada birlik içerisinde erdemi taşıdığı bir divanımız olmalı.
Bu divan meclisi toplumu yetiştirmeli.
Birlik ve beraberlik ile yapılan işlere kollar sıvanmalı.
Bireysel davranışlar bizden ne köy yapar ne kasaba.
Allah’ım sen merhametinle kapla insanlığın ve milletimin göğünü
Aksi takdirde;
“Tüm bu olanlardan ve yaşananlardan kazanıp ve kaybettiğimizdir bize kalan.”
Canımız acıyor, sabrımız azalıyor ve sadrımız daralıyor.
Allah’tan İnşirah, kitabı ve hikmeti öğrenen – öğreten vasat ümmet olma nimetini diliyoruz.
Rabbim nasip etsin
Rabbim hayra evirsin.
Allah kardeşimizin şehadetini kabul eylesin.
Selam ve dua ile kalınız.
(Hatice Şebnem Diktürk)

View Comments

  • Allah razı olsun hocam.Rabbim zorlukta da ,kolaylıkta da ,her hal ve durumda hikmeti elimizde tutabilmeyi bizlere nasip etsin

Recent Posts

  • Makale

“İLİM ÖĞRENMEK FARZ” İSE YA CEHALET NEDİR?

Cehalet, dün olduğu gibi bugün de  insanlığın  en önemli  sorunlarından biridir ve belki de mevcut…

13 dakika ago
  • Gündem

MEB Duyurdu! 20 Bin Sözleşmeli Öğretmen Atanacak!

Millî Eğitim Bakanlığınca yapılacak 20 bin sözleşmeli öğretmen ataması için başvurular, 20-31 Mayıs 2024 tarihleri…

14 dakika ago
  • Gündem

İngiliz Cerrah: “Gazze Halkına Yardım Etmek İçin Bir Şeyler Yapın”

İngiliz Cerrah Muhammed Tahir: "Gazze Halkına Yardım Etmek İçin Bir Şeyler Yapın" İngiliz cerrah Muhammed…

18 saat ago
  • Gündem

15 Mayıs Nakba: Büyük Felaketin 76. Yıldönümü

15 Mayıs Nakba: Büyük Felaketin 76. Yıldönümü Nakba Nedir? Filistinliler, 15 Mayıs 1948’i "en-Nakba" olarak…

21 saat ago
  • Gündem

”GAZZE’NİN ÇOCUKLARI” ANCAK BU KADAR GÜZEL ANLATILABİLİRDİ

Gökhan Özcan  kardeş 16/05/2024 Perşembe günü Yenişafak’ta  yayımlanan yazısıyla bize Gazze’nin çocuklarını anlattı. Onlar bu…

21 saat ago