EDİTÖRDEN

İslam Alemi Birleşse Askeri Gücü Caydırıcı Olur mu?

Mirat Haber Ajansı

Dünyada Batılı ve İsrailli güvenlik uzmanlarını en çok endişelendiren konuların başında gelen Müslümanların kendi aralarında bir siyasi ya da daha tehlikelisi bir askeri birliğe gitmesi senaryosuna karşı sık sık konuya karşı önlemler alınmasını öneren, dünyadaki nüfusu iki milyara yaklaşan ve 53 bağımsız ülkeden oluşan Müslümanların ortak sorunları ve ortak çıkarları için işbirliği yapabilmesi ‘kabusu’ korkusuyla ülkeleri birbirine düşürmeyi hedefleyen, Müslüman ülkeler hatta Arap komşular arasında bile düşmanlığı körükleyen siyasetlerin 2020 yılında başarıyla İslam dünyasını ayrık tutmayı başardığını görüyoruz. Yemen’de, Suriye’de, Afganistan’da, Libya’da, Çad’da, Batı Afrika ülkelerinde Müslümanlar arasında sıcak savaşlar yaşanmakta, Özbekistan, Kırgızistan, Pakistan, Bahreyn, Irak, Lübnan gibi ülkelerde farklı Müslüman toplumlar arasında çatışmalar oluşturulmakta. Ancak eğer dünyada bağımsız Birleşmiş Milletler üyesi Müslüman ülkelerin aralarındaki anlaşmazlıkları bırakıp askeri işbirliği yapsa nasıl bir güç ortaya çıkardı?

Dünyada en fazla silah ithalatı yapan ülke Suudi Arabistan ancak yine de hemen hemen savunmasız Yemen’i bile beş yıldır yenebilmiş değil. Geçen yıl Suudi Arabistan 80, Irak 19, İran 15, BAE 14, Cezayir 12, Türkiye ve Umman 10, Pakistan 8, Endonezya 7, Mısır, Malezya ve Libya 5, Katar ve Fas 4, Afganistan, Bangladeş ve Ürdün 3, Nijerya, Kazakistan, Azerbaycan, Yemen ve Sudan 2 milyar dolar ve üzerinde askeri harcama yaptılar. Müslüman ülkelerin toplam askeri harcaması 220 milyar doların üzerinde ve bu da bunun üç katı olan Amerikan harcamalarından sonra dünyadaki en fazla harcamayla 216 milyar dolarlık Çin’i geçerek ikinci sırada görülebilir. Orduların sahip olduğu silahlar olarak bakıldığında sadece en önde gelen beş ülke Türkiye, Pakistan, İran, Suudi Arabistan, Endonezya’nın toplam askeri güçleri, ABD, Rusya ve Çin’in ardından dördüncü büyük askeri güç olabilirdi. Buna Nijerya, Mısır, Malezya, Bangladeş, Fas ve diğer 40 Müslüman ülke de katıldığında Amerika’dan sonraki en büyük konvansiyonel silah gücüne, asker sayısı olarak dünyada en büyük güce sahip olabilirdi. Pakistan’ın sahip olduğu 150 kadar nükleer başlık da bir nükleer şemsiye görevini görerek bu askeri birliği dokunulmaz hale getirebilirdi.

Böylesi bir gücün sahip olacağı üsler ve hareket kabiliyeti bir araya getirilip dünyadaki 8 deniz ticaret boğazının 7’sini de denetleyeceği düşünüldüğünde Batılı ülkeler ya da Hindistan ve Çin gibi ülkeler tarafından Müslüman toplumlara yapılan baskı ve katliamların sona ermesi için bir caydırıcılık oluşturabileceği uzmanlarca ve siyasilerce giderek artan miktarda dile getirilmekte.

Recent Posts

  • Makale

ALIN TERİ

Kim bakar emeğe, alın terine Gün gelir kenara atarlar seni Koyarlar vasıfsız şahsı yerine Kıytırık…

17 saat ago
  • Gündem

Gazze Şeridi’nde Yitirilen Hayatlar: Acıyı Anlatmak

Gazze Şeridi'nde Yitirilen Hayatlar: Acıyı Anlatmak Gazze Şeridi, yıllardır çatışmaların, acıların ve umutların yeri olmuştur.…

17 saat ago
  • Makale

EROL GÜNGÖR’ÜN KAYBI TÜRKİYE’NİN KAYBIDIR!

24 Nisan 1983 yılında vakitsiz ölümüne en fazla üzüldüğüm isimlerden birisi Erol Güngör (1938) Hoca…

18 saat ago
  • Gündem

RAKICILAR MI ZAVALLI ZAVALLILAR MI RAKICI?

Alkollü içkilerin ve bunların başında rakının insan sağlığı için tehlike oluşturduğu bilinmektedir. Alkollü içkiler, yaralama…

2 gün ago
  • Gündem

Gazze Şeridi’nde Toplu Nikah Töreni Düzenlendi

Gazze Şeridi'nde Toplu Nikah Töreni Toplu Nikah Töreni Gazze Şeridi'nde İsrail Saldırıları Altında Gerçekleşti Gazze…

2 gün ago