S-400’LERİ UKRAYNAYA VERİN!

S-400’leri Rusya’dan alınca, başta bizim muhalefetimiz olmak üzere sözde müttefiklerimizi bir gam ve kasvet bastı…

Hem de ne gam…

Mesela Meral Akşener, bu savunma sisteminin sarayı korumak için alındığı kehanetinde bulunurken, ana muhalefet lideri Kılıçdaroğlu ise bir konuşmasında iktidara geldiklerinde S-400’leri geri vereceklerini söyledi, başka bir konuşmasında da “S-400’ler niye alındı ki, bize kim saldıracak?” mealinde akla ziyan laflar etti…

Muhalefet partilerinin, ülkemizin jeopolitik ve jeostratejik konumunu ve durumunu bilmemelerinin imkanı var mı? Bu lafları ettiklerine göre demek ki bilmiyorlar. Neyse…

Bu sözler “Laf ola beri gele, söylüyorum sana güle güle” cinsinden absürt laflardı ve bir karşılığı da yoktu. Ama muhalefetseniz, illa bir şeyler söylemek zorundasınız. “Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok…”dercesine, konuşmak zorundasınız…

Aslında S-400’leri Rusya’dan almamızın sebebi gayet açık ve net idi. Ülkemizin etrafı ateş çemberine dönmüş iken, müttefiklerimizden Patriot füzeleri almak istemiştik ama bize satmadılar. Biz de ülkemizin hava savunma sistemine ihtiyacımız olduğundan mütevellit, Rusya’dan S-400 füzelerini aldık. Olay bu kadar açık ve net…

Ama tabi ki de “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az”

S-400’leri aldık ama herkese dert oldu bu savunma sistemi…

Şimdi büyük şeytan ABD çıkmış, bu hava savunma sistemi S-400’leri Ukrayna’ya vermemizi istiyor…

Peki neden böyle bir şey yapalım?

Çünkü Ukrayna’nın hava savunma sistemine ihtiyacı varmış…

Eee siz verin o zaman NATO olarak… Nasıl olsa Ukrayna’yı savaş için gaza getiren siz değil misiniz?

Olmazmış. Eğer Ukrayna’ya savunma sistemi verirlerse Rusya NATO savaşı çıkarmış…

Yok ya… Büyük şeytan ve avaneleri bizim aklımızla dalga geçiyor resmen. Biz de NATO ülkesiyiz(!) arkadaş! Değil miyiz yoksa?

Bir de, S-400’leri Ukrayna’ya verirsek, bizi tekrar F-35 projesine geri alabilirlermiş… Gasp ettikleri hakkımızı bize lütuf olarak geri sunacaklar. Onlar çok akıllı biz aptalız ya…

Vallahi isteseniz de istemeseniz de insansız savaş uçaklarımız 2023’de göklerde olacak. Siz alın, radara yakalanmıyor dediğiniz ama radara yakalanan  F-35’lerinizi…. Kullanın.

Bir de ABD’nin Rusya için aldığı ekonomik ambargolar, bumerang gibi dönüp dolaşıp kendisini vuruyor. Çin, Hindistan, Türkiye, S. Arabistan, Güney Afrika, Brezilya ve BAE gibi ülkeler, petrol dâhil bütün ticaretlerini Dolar dışında ki ulusal paralar ile yapacakları yönünde açıklamalarda bulunuyorlar. Karşılıksız olarak keyfe keder basarak Dolar üzerinden dünya üzerinde kurduğunuz hegemonyanın sonuna doğru geliniyor ve bu sonun da çok uzak olmadığı görünüyor. Tünelin sonunda ki ışık görüldü…

Bir damla petrol için, Irak’ta, Suriye’de ve dünyanın dört bir yanında milyonlarca insanın kanını akıttınız. “Zulüm ile abad olanın akıbeti berbat olur…” daha ne diyelim?

İsterseniz, bu konuda da gelin yüce rabbimizin ayeti kerimesine kulak verelim:

Şüphesiz ki kâfir olan ve zulmedenleri, Allah bağışlayacak ve onları bir yola hidayet edecek değildir. (4/Nisâ 168)

Ancak biz Müslümanların da, zalimlerin zulmüne dur diyebilmemiz için “Yüce rabbimizin ipine sımsıkı sarılmamız”  “Allah’ın boyasıyla boyanmamız” yani hayatımızın merkezine Kuran ve sünneti koymamız gerekir.

İslam’ın emrettiği şekliyle Müslüman’ca bir yaşam tarzı, mazlumların gözyaşını dindirirken zalimlerin de ipliğini pazara çıkaracak, dünyamıza da hak ve hakkaniyet hakim olacaktır inşallah!

Selam, saygı ve muhabbetlerimle….

NOT DEFTERİ: Farkındasınız değil mi, “Obama, Bush ve Clinton 23 yıl başkanlık yaptılar. 11 İslam ülkesini işgal ettiler. Toplamda 11 milyon insan katlettiler. Bir o kadar insan da evinden, yurdundan, malından oldu. Ama kimse ABD’ye işgalci, Hristiyanlığa terör, bu üçlüye de faşist diktatör diyemedi..”

Şaban DOĞAN