SUDAN ÇATIŞMALARINDA SİSİ’DEN MISIR’A ARABULUCULUK TEKLİFİ

Sudan Ordusu, Hızlı Destek Kuvvetleri Komutanı Korgeneral Hamed Hamdan Daqlo’nun, sivillerin güvenli geçişini ve yaralıların tahliyesini sağlamak için 24 saatlik insani ateşkesi kabul ettiğini açıkladı.

Pazar ve Pazartesi günleri, iki taraf bir süreliğine ateşkes konusunda anlaştı, ancak iki taraftan da buna tam olarak uyulmadı.

Sudan’ın başkenti Hartum ve diğer kentlerde birkaç saat süren görece sakinliğin ardından çatışmalar art arda dördüncü gününde yeniden başladı.

Birleşmiş Milletler tarafından açıklanan ilk verilere göre, Abdül Fettah el-Burhan liderliğindeki Sudan ordusu ile Muhammed Hemedan Dagalo liderliğindeki Hızlı Destek Kuvvetleri arasındaki yoğun çatışmalarda 180 kişi öldü, 1.800 kişi yaralandı .

Savaşan taraflar çabalarını, hassas ve stratejik tesisleri ve örneğin Hartum’daki Cumhuriyet Sarayı gibi ülke açısından egemenliği ifade eden yapıları kontrol etmeye odaklıyor. Sudanlı haber platformları Salı günü, bugün devam eden çatışmaların bir parçası olduğunu söyledikleri video klipler yayınladılar.

Başkent Hartum’da Cumartesi gününden bu yana kurşun kokusu yayılıyor ve gökyüzünde yoğun siyah bir duman yükseliyor. Çok sayıda evde elektrik ve su kesintisi yaşanırken, vatandaşlar evlerinde kalakaldılar.

Sudan Doktorlar Komitesi, devam eden çatışmalar nedeniyle birçok hastane ve sağlık kuruluşunun hizmet dışı kaldığını doğruladı.

Hızlı Destek Kuvvetleri Salı günü yaptığı açıklamada, “halkımızın haklarını geri kazanmak için savaşıyoruz” dedi. Ayrıca şunları da sözlerine ekledi:

“Geçen Cumartesi gününden bu yana, peş peşe zaferler elde eden ve hâlâ asil hedeflerine ulaşmaya devam eden yeni bir devrim başlatıldı; bunların en önemlisi, bizi gerçek bir demokratik geçişe götürecek sivil bir hükümetin kurulmasıdır”.

Sudan ordusu ise Pazartesi gecesi, silahlarını bırakan Hızlı Destek Kuvvetleri üyelerini affetme kararı alacağını duyurdu.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken tarafından yapılan açıklamaya göre, Pazartesi günü Sudan’da bir Amerikan diplomatik konvoyu ateş altında kaldı, ancak kimse yaralanmadı.

G7 görüşmelerinin ardından Japonya’da gazetecilere verdiği demeçte Blinken, “Bu hareket pervasızca, sorumsuzca ve tabi ki asla güven vermeyen bir durumdu.”

Olayla ilgili telefon görüşmeleri gerçekleştiren Blinken, doğrudan bir uyarı çağrısında bulundu ve Amerikalı diplomatlara yönelik herhangi bir tehlike kabul edilemez, dedi.

AB sözcüsü Nebile Mısrali, AFP haber ajansına AB delegasyonunun “saldırının ardından Hartum’dan tahliye edilmediğini ve güvenlik önlemlerinin güçlendirildiğini” söyledi.

Mısır Cumhurbaşkanı Abdel Fattah El-Sisi, “Sudanlı taraflara arabuluculuk teklif ettiğini” belirtirken, aynı zamanda “Sudan’da olup bitenlerin bir iç mesele olduğunu ve hiçbir tarafın buna karışmaması gerektiğini” de vurguladı.

Al-Ahram Siyasi ve Stratejik Araştırmalar Merkezi’nde Arap meseleleri araştırmacısı Tayyib el-Tahir, arabuluculuk meselesiyle ilgili olarak, Mısır’ın Sudan’daki stratejisiyle son yıllarda Sudan’da nüfuzu artan ülkeler olduğunu ve bunun “Mısır’ın Sudan’daki vizyonunu engelleyebileceğini” söyledi.

Diğer yandan Uluslararası, bölgesel ve Arap partiler, ülke geneline yayılan çatışmaları durdurmak için savaşan taraflara baskı uygulama çabalarını koordine ediyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, ABD’nin Sudan’da nüfuz sahibi olan BAE, Suudi Arabistan ve İngiltere’nin yanı sıra Afrika Birliği ve diğer uluslararası kuruluşlar da dahil olmak üzere diğer ülkelerle yakın bir koordinasyon içerisinde olduğunu söyledi.

G7 ülkelerinin dışişleri bakanları, Sudan’daki çatışmanın taraflarını düşmanlıkları derhal durdurmaya ve müzakere masasına dönmeye çağırdı.

https://www.bbc.com/arabic/middleeast-65309392