Yalnızlığımızın bir sebebi de İslâm’ın kaynaştırıcı öğretilerini unutmaktır

Yalnızlaşmamızın Üçüncü Ana Sebebi de Bizi İnsanlara Yaklaştıracak Erdemli İşleri Unutmak; Terk Etmektir Sevgili kardeşlerim! Bir üçüncü sebep de bizi insanlara, insanları bize yaklaştıracak ve kaynaşmamızı sağlayacak olan erdemli işleri unutmaktır, onlardan yoksunluktur. Oysaki Allah-u Zülcelal bizim bizi yalnızlıktan kurtaracak ve insanlarla kaynaştıracak insanlık değerlerini hem varlığımıza kodlamış hem de gönderdiği İslâm dini ile görev haline getirmiş ve de Cennet’le de mükâfatlandırmıştır.

Fıtratımızla çatışarak, çelişerek Rabbimizin bu vadideki emirlerini ve Peygamberimizin öğütlerini dışlarsak elbette insanlardan koparız insanlar da bizden koparlar. Sonra da insanların arasında yaşarken yapayalnız kalırız. Gel de bu yalnızlığın çaresini bul bakalım. İnsan sadece madde değil ki. Organların problemleri çözümlenebilir ama ruhunuzun kanayan yaraları nasıl tedavi edilecek?

Çare Huzur Evi Değil Huzurlu Evdir

İnsanları huzur evine bırakmakla mı…? Yaşlılarımızı, bizim hayatımız için hayatlarını feda eden insanları evlerimizde huzurlu kılmak varken çareyi huzur evlerinde arıyoruz öyle mi? Ne ekersek aziz kardeşlerim onu biçeriz.

Sevgili kardeşlerim! İslâm’ın bize emrettiği ve öğütlediği sözler davranışlar ve işler bizi insanlarla kaynaştırıp yalnızlıktan beri kılacak amellerdir.

Onlar insanla uyum sağlayan, insanın içini ısıtan, insanı sever ve sevilir kılan, erdemli yaşatan, bedene ve ruha şifa kılan, dünyayı mutlu, ahireti mesut edecek olan amellerdir… Örneklendireceğim.

Altını binlerce kez çizmek istediğim nokta şudur; sayacağımız erdemli eylemler yalnızca Müslümanlara değil inancını ne olursa olsun, -zalimleşmediği sürece- bütün insanlara karşı yapılması gerekenlerdir. Geçtik bütün insanları bütün canlılara karşı yapılması gerekenlerdir. Bu erdemli işlerin bazıları şunlardır:

1- Allah’ı isimleri ve yasaları ile çokça anmak,

2- Akrabaya, komşulara, yoksullara ve arkadaşlara ihsan edici olmak,

İnsan ürperiyor kardeşlerim… Akraba hukuku ne kadar yücedir İslâm’da. Komşuluk hakkı ne kadar büyüktür. Gayr-ı müslim akraba ve komşunun da hakları vardır. Bir diğer anlatımla Müslümanın Müslüman kardeşliği, akrabalık ve komşuluk hakları varken Materyalistin, Yahudi’nin, Hristiyan’ın da komşuluk hakkı var. Yapabildiğimiz tüm iyilikleri yapacağız. İlgisiz kalmak yok. Akrabamızın fertleri de, komşularımız da bizim için bir Cennet yoludur. Arkadaşlarımız da öyle… Kur’an ana baba akraba ve komşular yanısıra “Arkadaşlarınıza da ihsan edin.”buyuruyor.

Ne demek ihsan? Allah görüyor gibi ilişkiye girin. Karşılıksız verin, onlara yaptıklarınızı güzel yapın.

3- Nefsin için istediğini diğer insanlar için istemek,

4- Hediyeleşmek,

5- Herkese selam vermek (herkesle barış içinde olmak),

6- Her can taşıyana merhamet etmek,

7- Kibirle değil, tevazu ile hareket etmek,

8- Güleç yüz, tatlı dili olmak,

9- Büyüklerimizi, ilim adamlarımızı ve özellikle de hastaları ziyaret

Peygamberimizin ifadesiyle hasta ziyareti Cennet yolculuğudur, Cehennemden uzaklaşmaktır. Hasta ziyaretini ahlakı haline getiren kişi büyük bir ahiret yatırımı yapmış olur.

10-Ekonomik, siyasi ve kültürel alanda hak çizgiler üzerinde yardımlaşmak,

11-Namaz kılmak ve özellikle de Cemaat namazlarına katılmak

12-Allah için sevmek.

Sevgili kardeşlerim! Altını tekrar çiziyorum, bu saydığımız erdemli ameller sadece Müslümanlara yönelik değil inancı ne olursa olsun bütün insanlaradır. Çünkü insan Rabbini tanımasa da, Rabbine isyankâr olsa da yaradılışı itibariyle büyüktür. Biz iyiliklere layık olmayanlara dahi Yaratandan ötürü ilgi göstermeliyiz. Rabbimiz Kur’an-ı Kerim’de Mümtahine Suresinin 8.ayetinde şöyle buyurur:

“Allah sizi Müslüman olduğunuz için Müslümanca yaşamaktan alıkoymayan ve sizi yurdunuzdan çıkarmaya yeltenmeyen insanlara iyilikler yapmaktan onlara hukuki ve sosyal adalet göstermekten men etmez. Hiç şüphesiz Allah hukuki ve sosyal adalet gösterenleri sever.”

Burada bir noktaya daha dikkatinizi çekeyim. Bu saydığımız, bizi yalnızlıktan kurtaracak ve ebedi Cennetlere erdirecek ameller için çokça bilgi gerekmez. Ne filanca hoca kadar İslâm’ı bilmeniz gerekir, ne de falanca gibi zengin olmanız. Bunları insan doğası kendiliğinden kavrıyor. Bunlardan herhangi birini yaptığımız zaman içimizde zaten bir sıcaklık beliriyor, ışık saçılıyor.

Deneyin, mesela bir hastayı ziyaret edin, bir insana tebessüm edin. Tatlı dille bir çift söz söyleyin ama bunları yalnızca Allah için yapın ve bakın içinizde güller açacak. Bunlar insanı besleyen, ruhu aydınlatan, ölümün karanlık yüzüne ışık tutan amellerdir. Hem dünyada istikrar buluruz, hem iş huzuruna ereriz, hem de yalnızlıktan kurtuluruz, üstelik âhiretin ebedi mükâfatlarına ereriz.

Bu saydıklarımızdan ana babaya, akrabaya, komşulara ve arkadaşlara ihsan, nefsimiz için istediklerimizi diğer insanlar için istemek, hediyeleşmek… Bunlarla ve diğerleri ile alakalı özel sohbetler yapmıştık, hatırlayacaksınız.

Bugüne kadar üzerinde özel ders yapmadığımız iki konuya kısaca değineyim:

Cemaatle Namaz Kılmak

Biliyorsunuz, Beş vakit, Cuma, Bayram ve Cenaze namazları cemaatle kılınır.

Sevgili kardeşlerim! iç yalnızlığından kurtulabilmek için namaz başvuru kaynağımız dır. Namaz Allah’ı anmaktır. Aciz olan insanın kudreti sınırsız olan Rabbi ile irtibatıdır. Namaz güç kaynağıdır. Namaza ihlas ile yönelirsek, iç huzurunu buluruz. Ama bu namazı bir de cemaatle kılmak var. Yalnızlıktan kurtulmanın bire bir yoludur. Biliyorsunuz 5 vakit cemaat namazı için farz diyenler, vacip diyenler, sünnet alimlerimiz var, çok önemli bir görevimizdir. Aziz Peygamberimizin döneminde çocuklarını emzirmekte olan kadınlar dahi 5 vakit cemaat namazına katılıyordu. Cuma, bayram ve cenaze namazlarına da iştirak ediyorlardı.

Sevgili kardeşlerim! Cemaat namazlarını bilinçle katılabilsek yalnızlıktan büyük ölçüde kurtulacağız. Çünkü zenginimiz fakirimiz, âlimimiz cahilimiz, yöneticimiz yönetilenimiz, gencimiz yaşlımız cemaat namazında olacak. İstediğimiz meşrebde insanı bulmak mümkün. Günümüzde bile bazı insanlar evlerinde yalnızlıktan bunalımlar geçirirken cemaat namazına katılan müminler cemaat namazlarına katılarak, namaz öncesi ve namaz sonrasında sohbetler ederek yalnızlıktan korunabiliyorlar. Cemaat namazlarını bıraktık, kadınları da cemaat namazlarından dışladık. Kadın 5 vakte gitmez, cumaya gitmez, bayrama gitmez, cenazeye gitmez, bu Müslümanlık mıdır? Hz. Peygamberin sünneti/yolu böylemi takip edilir?

Yalnızca Allah İçin Sevmek

Bir de sevgili kardeşlerim yalnız Allah için sevmek gerekir. Arada kan bağı olmaksızın, ticari amaç gütmeksizin, ırki tercihlere dayanmaksızın bir insanı erdemlerinden ötürü yalnızca Allah için sevmek… Bu da yalnızlıktan kurtaracak büyük bir ameldir. Allah için sevmek, Allah için nefret etmek, amellerin en büyüğüdür. Peygamberimiz şöyle buyurur:

“Kıyamet gününde Peygamberlerin ve şehitlerin bile, sahip olacakları nimetlere gıpta edeceği güzel kullar olacak. Sordular

Ya Resulellah, bunlar kimlerdir? Bunlar, aralarında bir kan bağı olmaksızın, bir çıkar ilişkisi bulunmaksızın, ırki bir yakınlıktan kaynaklanmaksızın birbirlerini sırf Allah için sevenlerdir. Onlar yüzleri pırıl pırıl olacak ve nurdan makamlara kurulacaklardır. Onlara korku yok, onlar hüzün de duymayacaklardır. Onlar hiçbir gözün görmediği, hiçbir kulağın işitmediği nimetler içinde yaşayacaklar…”

Sevgili kardeşlerim! dünya hayatınızı mutlu kılmak istiyor musunuz? Ahiret haytanızı mesut etmek istiyor musunuz? Yaradan’ı unutmamaya çalışın. Yakın çevrenizi oluşturan aile ve akraba fertlerine terketmeyin. Sizi insanlarla kaynaştıracak amellere yönelin.

Örneklendirdiğimiz amellerin bilimsel bir maliyeti yok, onlar parasal bir harcamayı da gerektirmiyor.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Makale

ALIN TERİ

Kim bakar emeğe, alın terine Gün gelir kenara atarlar seni Koyarlar vasıfsız şahsı yerine Kıytırık…

20 saat ago
  • Gündem

Gazze Şeridi’nde Yitirilen Hayatlar: Acıyı Anlatmak

Gazze Şeridi'nde Yitirilen Hayatlar: Acıyı Anlatmak Gazze Şeridi, yıllardır çatışmaların, acıların ve umutların yeri olmuştur.…

20 saat ago
  • Makale

EROL GÜNGÖR’ÜN KAYBI TÜRKİYE’NİN KAYBIDIR!

24 Nisan 1983 yılında vakitsiz ölümüne en fazla üzüldüğüm isimlerden birisi Erol Güngör (1938) Hoca…

21 saat ago
  • Gündem

RAKICILAR MI ZAVALLI ZAVALLILAR MI RAKICI?

Alkollü içkilerin ve bunların başında rakının insan sağlığı için tehlike oluşturduğu bilinmektedir. Alkollü içkiler, yaralama…

2 gün ago
  • Gündem

Gazze Şeridi’nde Toplu Nikah Töreni Düzenlendi

Gazze Şeridi'nde Toplu Nikah Töreni Toplu Nikah Töreni Gazze Şeridi'nde İsrail Saldırıları Altında Gerçekleşti Gazze…

2 gün ago