Gündem

ZÂLİMLERİN PİYONLARI

Son günlerde durup dururken dipten köşeden ideolojik ifrazat kokuları yayılmaya başladı. Bu iğrenç akıntının akışının nereden kaynaklandığı araştırılmalıdır. Doğru ve isabetli netice aldıktan sonra hedef belirleyerek, âdilâne uygulamalarla ifrazat, yerinde önlenmelidir.

Müslümanlar bu ifrazat hastalarına kızıyor ve tepki gösteriyorlar. Lokal reaksiyonlarla bir yere varılmadığını unutuyorlar. Organize araştırmalarla bunların arka planlarında nelerin ve de kimlerin olduğunu belgeleri ile çıkarmak gerekiyor. Bunu ve benzeri tahribatları önlemek için müslümanların “şûrâ” sistemini mutlaka kabul ederek uymaları gerekmektedir. Müslümanlar bu hak ve büyük sistemi, cehaletlerine, duyarsızlıklarına ve grup taassuplarına feda etmemelidirler. Laik düzene boyun eğerek sefalet ve köleliğe razı olmamalıdırlar.

Bu sefil kölelikten kurtulma çaresi ancak Kur’an ile mümkündür. Onun için bunu Kur’an projektörü altında değerlendirmeleri gerekir. Onlar sizin yüksek değerlerinize hakaret ediyorlarsa, iğrençliklerini sahneleyerek bocalıyorlarsa niçin araştırma yapma gereği duymuyorsunuz, muhakeme etmiyor ve niçin düşünmüyorsunuz? Ve niçin kendinizi hesaba çekmiyor ve isabetli kararlarla bu dönmelerin piyonlarına, doğruları anlatmıyorsunuz?

Bunlar şu anda ağır ve çekilmez depresyon halindedirler. Zaman ilerledikçe beklemedikleri hatta hayal bile edemedikleri gelişmeleri görüp engelleyemedikleri için bunalıyorlar. Büyük hamleler karşısında, mideleri çıfıt çarşısına dönüyor. Beyinleri zonkluyor ve kalpleri müzmin hastalığa tutuluyor. Bu çöküşlerini deşifre etmekten kendilerini alamıyor âdeta kuduruyorlar.

Bunlar yıllardır nice entrikalar düzenlediler özledikleri sonucu elde edemediler. Dâhili ve hârici ağababaları parayı devreye soktular. Amma bu da dertlerine deva olmadı. İnsanlık tarihinde inkârcı budalalar hep bunları yapageldiler. Hakkın temsilcileri davalarına sarıldığı müddetçe inkârcı budalalar her zaman perişan oldular. Cenabı Hak bunu ilginç bir ifade ile dile getirir. Ey Resûlüm Sen sabret. Gerçekten Allah’ın vaadi haktır. Net iman sahibi olmayanlar, seni hafife alıp aciz duruma düşürmesinler. (Rum:30/60) Burada şu iki cümle gerçekten manidardır ve dikkate değer niteliktedirler. Ne diyor bu iki cümle görelim.

Ey Habibim sen Rabbinin hükmüne sabret. O kâfirlerden hiç bir günahkâra yahut bir kâfire sakın itaat etme. (İnsan:76/24) Yukarıdaki iki cümlenin açılımlarından biri budur. Evet, sabredeceksin, mücadele ruhunu kaybetmeden devam ettikçe “Rabbinin hükmünü” bekleyeceksin. Fakat hiçbir surette hiçbir kâfire boyun eğmeyeceksin, onlara itaat etmeye razı olmayacaksın. İşte bu hakikatler karşısında müslümanlar, müminleşirler. Görüldüğü gibi müminleri kurtarmayı Cenabı Hak Teâlâ kendi üzerinde bir hak olarak taahhüt eder; Sonra kâfirlere azap inince, Peygamberleri ve Onlara iman eden müminleri kurtarıyorduk. İşte böylece, müminleri de, üzerimizde bir hak olarak, kurtaracağız. (Yunus: 10/103)

Bu kadar ciddi beyanlar, hiçbir beşerin sözleri değil, Kur’an’ın beyanlarıdır. Bu beyanlar, ilâhî taahhütlerdir. İlâhî taahhütlere inanmak farzdır. Bu taahhütler doğrultusunda emirleri yerine getirmek de farzdır. O halde nerede bir kötülük varsa, Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem’in buyurduğu gibi “Sizden kim, kötü bir şey görürse onu eliyle değiştirsin, eğer eliyle gücü yetmezse diliyle değiştirsin, buna da gücü yetmezse kalben buğz etsin. İşte imanın en zayıf olanı budur.” Böylesi bir tehlikeye maruz kalmamak için mükemmel bir formülümüz vardır. Her derde deva onda vardır. Her probleme çözüm ondadır. Her derdin şifası onda vardır. Huzur ve güvenin kaynağı odur. Yalnız bir suresi dünyaya bedeldir.

Evet,  o mutlulukların kaynağı Kur’an’dır. Şimdi bakın Kur’an, onlar hakkında neler anlatıyor; O dişilere ve şeytanlara tapanlar, insanlardan gizlemeye çalışırlar da, Allah’tan gizlemeyi düşünmezler. Hâlbuki onlar Allah’ın razı olmayacağı tezviratı planlarken O hep onların yanındadır. Zaten Allah, onların yaptıkları ve yapacakları her şeyi ilim ve kudretiyle ihata etmiştir. (Nisa:4/108) İşte dönmeler ve piyonları tutarsızdırlar

Bunların hemen hepsi hayatlarında, ölmeden önce zelil kalır, perişan olur, mutsuz, umutsuz olur ve sonunda alır başlarını, alır çeker giderler. Tıpış tıpış gider ölümle buluşurlar.

Kul olan insan, elbette piyon gibi olmaz!

Esselamu aleykum İlhan ORAL 

 

Recent Posts

  • Makale

SENİ BUGÜN BAŞKA SEVİYORUM AMA SEN HANGİ GÜN İSTERSEN OKU

SENİ BUGÜN BAŞKA SEVİYORUM AMA SEN HANGİ GÜN İSTERSEN OKU Ben senin sevgili kaderinin neresiyim?…

21 saat ago
  • Makale

AHLÂK İSLAMÎ KURALLARDIR AHLÂKSIZ KİŞİ DİNDAR OLAMAZ

AHLÂK İSLAMÎ KURALLARDIR AHLÂKSIZ KİŞİ DİNDAR OLAMAZ! Yüksek mahkeme üyelerinden genç bir dostumuz sohbetimiz sırasında…

22 saat ago
  • Makale

KAYBETTİĞİMİZ GEÇMİŞİN FARKINDA MIYIZ?

Ülkemizde inançsız bir kesim Cumhuriyetin kuruluşundan buyana Osmanlı’ya azgın bir düşmanlık duygusuyla saldırmaktadır. Bunun neden…

23 saat ago
  • Gündem

Almanya’da Filistin Destekçisi Yasemin Acar’ın Dramı

Almanya'da Filistin Destekçisi Yasemin Acar'ın Dramı: Polisin Şiddeti ve Haksızlık Almanya'nın başkenti Berlin'de, Filistin'e destek…

2 gün ago
  • Gündem

Namaz Kılan Öğrencilerin Etrafında Etten Duvar Ördüler

Namaz Kılan Öğrencilerin Etrafında Etten Duvar Ördüler Gazze Protestolarında Birleşen Kalpler ABD'deki üniversitelerde, Gazze'deki zulme…

2 gün ago
  • Gündem

Yahudi Öğrenciler Filistin İçin Dua Etti

Yahudi Öğrenciler Filistin İçin Dua Etti İnsanlık İçin Birleşen Sesler Washington, ABD - George Washington…

2 gün ago