islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4375
EURO
34,7411
ALTIN
2.439,70
BIST
9.915,62
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
15°C
İstanbul
15°C
Az Bulutlu
Pazartesi Az Bulutlu
17°C
Salı Hafif Yağmurlu
16°C
Çarşamba Az Bulutlu
19°C
Perşembe Az Bulutlu
21°C

ARTIK AK PARTİ SİLKİNMELİDİR (2)

ARTIK AK PARTİ SİLKİNMELİDİR (2)
24 Haziran 2023 12:54
A+
A-

Geçen hafta yazımda hassas bir konuya temas ederek başladım. Yapılan farklı yorumları ilgi ile okudum. Fakat aldığım telefonlardan biri, bana daha anlamlı idi.

Bu telefon görüşmesi nedeni ve mantık zeminli bir konuşmaya sebep oldu. Değerli yazar ve sosyal hizmetler gönüllüsü Av. Yaşar Baş Beyefendi ile bir noktada netleştik. Adı geçen Özlem hanımefendinin bir konuda “hak ihlali” olduğu prensibinde buluştuk. Bu prensipte buluştuk amma düşündüm. Hak ihlali nerede?

Konuyu ben yeniden incelemeye başladım. Haddi aşan bir ifade ilgimi çekti. “Ak Parti’yi kadın kolları inşa etti.” “Ak Parti’yi kadın kolları inşa etti” ise başta bu hizmete gönül vermiş millet ve Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere bunlar ne yaptılar, ne ile meşgul oldular? Kadın kolları inşaatı yaparken bu millet evlatları acaba “pırasa mı doğradılar? Bu ifade de amme hakkıdır ve büyük hak ihlalidir. Bu kadar devasa “hak ihlalleri” karşısında hizmeti geçen, gecesini gündüzüne katıp çalışan hasbi ve fahri insanlarımıza bunca haksızlık neden ve niçin yapılsın?

Hanımefendi şer güçlerin tezgahladığı bir fuhuş filmini seyrettiğini söylüyor. Adeta teşvik edercesine “bir daha seyrettiğini” ifade ediyor. Şimdi, bu güneşi hiç batmamış büyük davanın mensuplarına karşı gereksiz ve anlamsız olarak söylenen bu sözler “büyük hak ihlali” olmakla beraber, reklam niteliği taşıyor. Herkes itidal, vakar, ehliyet ve liyakatine hatta bulunduğu pozisyona münasip hareket etmelidir.

Haddi aşan söz ve beyanlar yalnızca Ak Parti’yi değil, kamu vicdanını da rencide ediyor. Şahit olunduğu gibi fitneye kapı açılıyor. Fitne güç kazanıyor. Eğer bunlarla başka imajlar ön plana çıkarılmak isteniyorsa bunu da milletin bilmesi hakkıdır. Hatırlatmak bizim görevimizdir. Hak haktır. Hak herkes için elzemdir.

Haddi bilmek de haktır. Eskiden bize büyüklerimiz, İslam’ın şartı beştir. Altıncısı “haddini bilmektir” diye telkinde bulunurlardı. Her şeyin bir özgül ağırlığı vardır. Pamuk ile civanın özgül ağırlıklarını eşitlemeye ya da değiştirmeye kalkışmak akla, mantığa ve vakıaya aykırıdır. Eşyanın tabiatına terstir. Hayat için dengesizliktir.

Meselenin maksadından saptırıp zorlamayalım. Zaten zorlamaya gerek yoktur. “Hepiniz bir tarağın dişleri gibisiniz” buyuran insin ve cinnin Peygamberi Hazreti Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemdir. “O rahmeten lil alemindir. Biz o yüce şahsiyetin ümmetiyiz. Onun gibi olma zorundayız. Onun davasından uzaklaşırsak, ilkelerinden saparsak, düşmana alet, dosta eziyet etmiş oluruz. Müslümana eziyet “miskal zerre” kadar da olsa haramdır. Biz şaşmaz ve yanılmaz “kıst adaletine “ yani ilahi adalete bağlı kalmalıyız. Davamızın ilkelerini anladıktan sonra unutmamalıyız.

Bu ilkelerden biri bile birçok problemimizi en güzel şekliyle çözmeye yeterlidir. Şimdi konuşma ile ilgili bir ayet meali üzerinde değerlendirme yapalım. “Allah’a davet eden, salih ameller işleyen ve gerçekten ben Müslümanlardan biriyim diyenlerden daha güzel sözlü kimdir”. (Fussilet 43) bu ayet Müslümana en güzel kimlik kazandırır. Öncelikle Müslüman rastgele konuşma yerine en güzel sözü söylemelidir. Müslüman olduğunu unutmamalıdır. Müslüman olarak da daima insanları Allah’a davet etmelidir. Her işi. O işin özüne uygun olarak yapmalıdır.

Bu mükemmel düsturu kulak ardı edip, “onun bunun” kirli ve gayri meşru işleri ile ilgilenen onları konuşan, en azından fitneye sebep oluyor. Meselenin özeti bundan ibarettir. Hiç kimsenin şahsiyeti değil, hedeflenen zihniyetidir. Zihniyeti sağlam olan her zaman muteberdir. Zihniyeti düzeltmek herkes için erdemliktir.

Bozuk zihniyeti silkelemek şart ve elzemdir. Esselamu aleyküm.

 

ETİKETLER: ÜSTMANŞET
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.