Analiz

COVİD-19’U PUTLAŞTIRAN DİLİMİZ RÜZGARLARI DA PUTLAŞTIRDI

Bütün varlıkları yaratan, yaşatan, rızıklandıran ve yaşam kanunlarını varlıklarına kodlayan Yüce Allah’tır. Onun bilgi ve düzenlemesi dışında örneğin ne yer ekseni etrafında dönebilir, ne toprak bitkilerini bitirebilir, ne dişiler doğurabilir ve ne de rüzgarlar oluşup rahmete veya azaba dönüşebilir.

Peygamberimizin açıklamasına göre yağmurları Allah’ın yaratıcılığına değil de her bir varlık gibi yaratık olan bulutlara yamamak Allah’a ortak koşmaktır ki yeryüzünde Allah’a ortak koşmaktan daha büyük bir günah/suç yoktur.

1969 yılında İstanbul İmam Hatip Okulunu birincilikle bitiren bir kişi olarak İmam Hatip okullarında Kur’ân ve Sünnet’e dayalı ciddi bir din öğretim ve eğitimine yer verilmediğini açıklıyor ve uyarılarda bulunuyorum.

İşte Size Canlı Bir Örnek

İmam Hatip okulunun gözde mezunlarından biri olan Ahmet Hakan’ın 30 Kasım 2021 tarihli Hürriyet’teki yazısında bakınız nasıl lodosu putlaştıran Allaha ortak koşucu bir dil kullanmaktadır:

HAYATTAN SOĞUTTUN BİZİ BE LODOS

– Oturduğumuz apartmanlar, uğultulu tepelere dönüştü sayende.

– Bitmeyen bir baş ağrısıyla sersemlettin hepimizi.

– Saçımızı başımızı dağıttıkça dağıttın.

– Uçaklar uçamaz oldu, vapurlar kalkamaz oldu.

– Kâğıt gazeteyi kafe bahçesinde okuyamaz olduk.-

– Bir dur artık be lodos, bir dur.”

Tam da Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulunun! Covid-19 için kullandığı gibi ateizm ve deizm kokan Allah’a ortak koşucu putperest dili.

Lodos rastlantı ile mi oluşuyor? Lodos yaratıcı ve özgür irade sahibi mi ki bütün bu sayıp dökülenleri oluşturuyor.

Bir an düşünelim. Mesela yeryüzünün güneşin etrafındaki seyri dursa, toprak faaliyetlerini durdursa, yağmurlar durmadan yağsa, rüzgarlar günlerce aylarca esip önüne çıkanı telef etse. Hayat olur muydu?

Bu tür soruları binlere onbinlere ulaştırabilirsiniz. Peki neden bu olumsuzluklar olmuyor. Çünkü Allah yeryüzü ve içindekileri insan için yaratmıştır. Yaşam kanunlarını ve sürelerini de belirlemiştir.

Felsefeden ve Bilimden Öğrenemeyeceklerimiz

Hulasa rüzgarlar da Allah’ın egemenliği altındadır. Onları yönlendiren de O’dur. O’nun koyduğu doğal yasalardır. Şimdi geliniz felsefeden ve bilimden öğrenemeyeceğimiz bu hakikatleri Kurandan öğrenelim:

Size rahmetinden tattırsın, emriyle gemiler yüzsün, lütfundan nasibinizi arayasınız ve şükredesiniz diye (hayat ve bereket) müjdecileri olarak rüzgârları göndermesi de Allah’ın varlık ve kudretinin delillerindendir.” (Rûm 30/46)

Rüzgârları rahmetinin önünde müjdeleyici olarak gönderen O’dur. Sonunda o rüzgârlar, ağır bulutları yüklenince bulutları ölü bir memlekete sevkederiz. Orada suyu indirir ve onunla türlü türlü meyveler çıkarırız. İşte ölüleri de böyle çıkaracağız. Her halde bundan ibret alırsınız.” ( Araf 7/57)

Allah yarattığı bütün canlılara ve özelde insanlara pek merhametli olduğu için rüzgarları rahmetinin öncüsü kılmaktadır.

Rüzgarlar Ceza da Olabilir

Ama insanlar, Yaratanı ve onun yaratıcılığı ve buyruklarını unutup maddeyi putlaştırdıkları ve tabiat varlıkları üzerinde bozgunculuk yaptıkları için rüzgarlar da aldıkları emir gereği ceza/azap sebebi olmaktadır.

Tarihi dönemlerin zalimleşen kâfirleri, depremler ve rüzgârlarla cezalandırıldılar. Bu gerçek bize Âd kavmi örneği ile tekrar tekrar ve şöylece açıklanmaktadır:

Âd kavmi (Peygamberleri Hûd’u) yalanladı da azabım ve tehdidim nasıl olurmuş gördüler. Biz onların üstüne, bir azap gününde dondurucu bir rüzgâr gönderdik. O rüzgâr, insanları, sökülmüş hurma kütükleri gibi yere seriyordu. Bakın bakalım nasıl olurmuş benim azabım ve uyarılarım! (Kamer 18-21)

“ Âd kavmi ise, uğultulu, kasıp kavuran bir fırtına ile mahvedildiler.
Allah fırtınayı, ardarda yedi gece, sekiz gün onların üzerine saldı. Öyle ki (eğer orada olsaydın), Âd kavmini, içi boş hurma kütükleri gibi oracıkta yere serilmiş halde görürdün. Şimdi onlardan geride kalan bir şey görebiliyor musun? “ (Hakka 69/ 6-8)

Âd kavmi örneği ve benzerleri bize, aynı sebeplerin aynı sonuçları doğuracağını ihtar etmek için verilmektedir. Bizim zalim inkârcılarımız da aynı akıbete uğrayacaktır. Bu arada bizler gibi uyarı görevlerini yapmayanlar da cezalandırılacaktır. Yaşadığımız depremler ve esen Lodos sadece bir uyarıdır.

Rüzgar Estiğinde Yapmamız Gereken

Sevgili Peygamberimiz Kur’ân ile yetiştirildiği için rüzgarların azap sebebi olacağını bilirdi. Bildiği için rüzgar estiğinde korkuya kapılırdı. Rüzgarların, lanet edilip yerilmemesini emreder ve şöylece dua ederdi:

Allâh’ım! Senden, bu esen rüzgarın hayırlar getirmesini diler ve sebep olabileceği şerlerden sana sığınırım.” (Buhârî, Tefsîr 46/2)

O halde yapmamız gereken Ahmet Hakan gibi rüzgarı putlaştırıp “Bir dur artık be lodos, bir dur, ” diyerek cehaletle Allah’a ortak koşmak değil, Peygamberimiz gibi Allaha yönelmek ve Ona sığınmaktır.

Ali Rıza Demircan

Recent Posts

  • Gündem

OKUYUCULARIMIZDAN RİCAMIZ!

OKUYUCULARIMIZDAN RİCAMIZ! Gelişen olaylara İslami açıdan baktığımız ve yorum getirdiğimiz Mirat Haber Sitemiz, siz değerli…

10 saat ago
  • Gündem

SENATÖRLERİN YARGIYI TEHDİT VAHŞETİ

Sürekli yazıyoruz ve yazmaya da edeceğiz. İnsanları sürekli olarak insanlık çizgisinde tutacak, adalet ve erdemlere…

11 saat ago
  • Gündem

İsrail’in Refah’a Yönelik Soykırım Girişimi Paris ve Londra’da Protesto Edildi

İsrail'in Refah'a Yönelik Soykırım Girişimi Paris ve Londra'da Protesto Edildi Paris ve Londra sokakları, İsrail'in…

12 saat ago
  • Gündem

Filistin Asıllı İsveçli Şarkıcı, Eurovision Yarı Finalinde Kefiyeyle Sahne Aldı

Filistin Asıllı İsveçli Şarkıcı, Eurovision Yarı Finalinde Kefiyeyle Sahne Aldı Eurovision Şarkı Yarışması'nın ilk yarı…

14 saat ago
  • Gündem

Macklemore Filistin İçin Şarkı Yaptı Bizim Sanatçılarımız(!) Nerede?

Macklemore Filistin İçin Şarkısı Yaptı Bizim Sanatçılarımız(!) Nerede? Macklemore'dan Filistin İçin Destek Şarkısı: 'Hind's Hall'…

15 saat ago