Düşman Tuzağı ve İlahi Uyarı

NATO toplantılarına görevli olarak katılmış olan bir dostum ile sohbet ediyorduk. Bu kuruluştaki devletlerin Türkiye ile ilgili değerlendirmeleri hakkında aydınlatıcı bilgi vermesini istedim. Dostumun cevabı diplomatik tarzı ile gayet net idi. “Özellikle bu kuruluşu, çıkarları uğrunda ileri düzeyde kullanan ABD, bizi ne öldürür ne de ondurur” dedi.

Sonra konu ile ilgili bir hatırasını anlattı. “NATO toplantılarından birinde delegeler geliyor selamlaşıp yerlerine oturuyor ve sohbet ediyorlardı. Ben de sağ tarafımda oturan Amerika delegesi bayan ile konuşuyordum. Bir ara; Türkiye’yi nasıl değerlendirirsiniz, diye bir soru sordum. Bana verdiği cevap benim için çok incitici idi. -Biz, Türkiye’yi bir ağaca benzetiriz, gelişmesi için sularız, dal budak saldığı zamanda budarız.” Bu cevap karşısında, soruyu sorduğuma pişman oldum. Böyle bir soru sorduğuma pişman oldum amma, buna rağmen düşünmeme ve uyanmama vesile olduğu için de memnundum.” dedi.

Dostum, bunları anlattı ve hüzünle yüzüme baktı. Şimdi farkındasınız değil mi? Bizi nasıl yakalamış, nasıl dondurmuşlar ve nasıl irademizi bloke etmişler! Dost görünümlü bu ezeli düşmanlarımız NATO’yu kurup çıkarları doğrultusunda kullanan Amerika durmamış. İslam’ı rakip bir hedef belirlemiş ve bunun içinde bir blok oluşturmuş. Türkiye, İran ve Pakistan devletleri işbirliğinde SENTO adında bir teşkilat kurdurtup İslam coğrafyasını kontrol altında tutmayı ve çeşitli bölgelerde sömürüyü sürdürmeyi planlamıştı. İşte yıllarca bize yutturdukları dostluk teraneleri bundan ibarettir. Bu şeytanî taktikle bunlar bize yapmadık düşmanlık ve çektirmedik eziyet bırakmadılar. Bizim de bunlar karşısında oturup muhasebe, muhakeme ve ciddi boyutlarda değerlendirme yapmamız gerekmektedir.

İçimize demokrasi denilen sistemi yerleştirip milletimizi kamplara bölmeyi başardılar. Milletimizi birbirine düşman kitleler haline getirdiler. Dillerini öğreterek eğitim çağındaki genç nesillerimizi kendileri gibi düşünmeye çalıştılar. Askerlerimizi, “bizim çocuklarımız” diye niteleyerek ikide bir darbe yaptırdılar. Yirmi yedi mayıs ihtilalini yaptırarak Menderesi, idam ettirdiler. Ona yaptırtamadıkları çirkefliği yanına komadılar. Onun zamanındaki on senelik gelişmeyi budadılar. Süleyman Demirel’i soytarıya çevirdiler. Merhum Turgut Özal’ı zehirleterek öldürttüler. Merhum Necmeddin Erbakan hocanın ekonomik hamleleri ve D sekizler teşkilatı karşısında bocaladılar ve istifa ettirdiler. Bütün bunların devamında Türkiye’ye tekrar tekrar budama taktikleri uygulattılar. Tuzak üstüne tuzak kurdular.

On beş temmuz darbesi ile kökten yeni bir budama hamlesi yaptılar, başaramadılar. Bu budama teşebbüsünde âciz kaldılar. Şimdi de, darbe ile hizaya getiremedikleri milletimizi dolarla ezme politikalarını silah olarak kullanmayı yürürlüğe koydular. Bunca hile ve tuzaklarla başarı sağlayamadıkları alanda şımarık kovboy bozuntusu gözünü Başkan Tayyip Erdoğan’a dikmiş. Eğer onu devirirse her şeyin hallolacağı zehabına kapılmış. Elbette bu şımarık zavallının anlayamadığı çok mesele vardır. Artık uyuyan dev uyandı.

Hemen hemen bütün vatandaşlarımızın ittifak ederek ifade ettikleri kanaatler örtüşüyor. “Bu millet bu şantajlara boyun eğmeyecektir.” Çünkü “demir ısıtılıp dövüldükçe tav tutar.” Bu milleti, ne kadar sıkıştırırsanız o kadar kenetlenmeyi başaran bir yapıya sahiptir. Hele biraz daha sıkıştırırsanız, özüne dönme gereğini hisseder ve sizin tam düşman olduğunuz kanaatiyle yeniden gerçek tavrını koyar ve ümmet olma şuuruna yönelir;

Ey müminler! Din kardeşlerinizden başkasını dost edinmeyin: Onlar size fenalık yapmakta, fesat çıkarmakta kusur etmezler ve sıkıntıya girmenizi arzu ederler. Onların size karşı olan kin ve düşmanlıkları ağızlarından dökülmektedir. Kalplerinde gizledikleri düşmanlık ise daha büyüktür. Onların düşmanlıklarına ait ayetleri açıkladık, eğer aklınız varsa ders alırsınız. (Âli İmran:3/118)

Evet, Mekke’de parlayan ve Medine’de kök salan büyük dava, bizim davamızdır. Hem “dünya beşten büyüktür”, “Allah ise her şeyden büyüktür.” Her şeyden büyük Allah, kullarına moral veriyor: Sakın gevşemeyin, üzüntüye kapılmayın, eğer müminler iseniz en üstün sizsiniz. (Âli İmran:3/139)

Evet, önce biz, kendimiz olalım, gerisi gelir. Esselamu aleykum.

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Recent Posts

  • Gündem

Balığı Uçmaya Kuşu Yüzmeye Zorlamayacak Bir Eğitim Sistemi…

Balığı Uçmaya Kuşu Yüzmeye Zorlamayacak Bir Eğitim Sistemi lazım. İlkönce haberimizi okuyalım: CHP'li Milletvekilleri, MEB…

29 dakika ago
  • Gündem

ERDOĞAN – ÖZGÜR GÖRÜŞTÜ MÜ GÖRÜŞTÜRÜLDÜ MÜ?

Türkiye Cumhuriyeti, anayasası ile kendisini tanımlamıştır ve ülkemizde bütün yapılanmalar anayasaya göredir. Bu yapıyı bir…

41 dakika ago
  • Gündem

ABD Polisi UCLA Kampüsünde Filistin Dayanışma Kampını Dağıttı

ABD Polisi UCLA Kampüsünde Filistin Dayanışma Kampını Dağıttı ABD'nin Los Angeles kentinde bulunan California Üniversitesi'nde…

2 saat ago
  • Gündem

“KURBAN KARDEŞLİKTİR”

“KURBAN KARDEŞLİKTİR” ARDEV olarak kurbanlarınızı bu yıl Tanzanya’da ki kardeşlerimize ulaştırıyoruz. Ayrıca kurbanınızın kesim vidosunu…

3 saat ago
  • Gündem

İrlanda’da da Eurovision Şarkı Yarışması’na Katılan İsrail’e Protesto

İrlanda'da Eurovision Şarkı Yarışması'na Katılan İsrail'e Protesto İrlanda'nın başkenti Dublin'de, İsrail'in Eurovision Şarkı Yarışması'na katılması…

4 saat ago
  • Gündem

Türkiye, İsrail ile Tüm Ticaret İlişkilerini Durdurdu!

Türkiye'nin İsrail ile ticareti durdurma kararı, son dönemdeki diplomatik gelişmelerin en çarpıcı ve önemli adımlarından…

5 saat ago