Okuyucularımızı kaçınmamız gereken faydasızlardan korumak için ayrıntılarına inmeyelim. Şeriatsiz İslam yanlısı IŞIKÇILARDAN veya onlarla beraber olanlardan akademisyen Ahmet ŞİMŞİRGİL ile ünlü hurafeci CÜBBELİ kendilerini Ehl-i Sünnet olarak niteleyip ortalığa çıkmışlar. Ehl-i Sünnet dışı bu adamlar İhsan Şenocak ve Nureddin Yıldız kardeşleri ehl-i sünnet dışılıkla suçluyorlar.
Ehl-i Sünnetin ana vasfı; adalet, liyakat ve şûra sistemiyle seçilecek kişiler tarafından İslâmî ölçülere göre yönetilecek İslamî bir düzenin kurulmasına talip olmaktır.
Mirat Haber.com olarak bu tespiti yaptıktan sonra Ali Rıza Demircan hocamızın konu ile ilgili makalesinden alıntılar yapalım:
“Kur’ân ve Sünnet çizgisinde olmayı ve aklı, anlamaya çalışmakla yükümlü olduğu vahye tabi kılmayı ifade eden Ehl-i Sünnet ifadesi, bu anlamıyla Kur’an ve Sünnet’te yer almaz. Şia’ya karşı oluşturulmuş olsa gerektir.
Malum, Şia, Müslümanların Aziz Peygamberimizin kızı Hz. Fatıma’nın neslinden gelen ‘Masum İmamlar’ tarafından yönetilmesi gereğini bir inanç kuralı haline getirmiştir. Ehl-i Sünnet olarak nitelenen insanlar da Müslümanların kendi içlerinden adalet, liyakat ve şûra sistemiyle seçecekleri kişiler tarafından İslâmî ölçülere göre yönetilmesi görüşündedirler. Yani Ehl-i Sünnet tamlamasının İslami bir düzen kurma ve yaşatma anlamına siyaset ağırlıklı bir ifade olduğu söylenebilir.
Müslümanların Kur’ân ve Sünnet merkezli olarak yönetilmesi gereğine imanla laikliğe inanç ve düşünce düzeyinde olsun tavır koyamayanlar Ehl-i Sünnet olamazlar. Üzülerek ifade edelim ülkemizde Ehl-i Sünnet parmakla gösterilecek azdır.
Günümüzde Ehl-i Sünnet deyip ayağa kalkanların büyük çoğunluğu Ehl-i Sünnet çizgisinin daha bir dışında olanlardır.
Biz İslâm’ı itikadî, içtimaî, iktisadî, ve hukukî kurallarıyla uygulanması gereken bir hayat nizamı olarak kabul edip etme noktasında Ehl-i Sünnet adına eleştirenlerle eleştirilenler arasında biz bir fark göremiyoruz.
Rahmetli babacığım anlatırdı: Çarlık döneminin sonlarında bir Rus, bizimkilerin Batum’da işlettiği fırından ekmek alırken duvarda Çarın resmini görür. Rusçuluk damarı kabarır ve “Koca Çarımız, sen kimlerin eline düştün?” diyerek ekmek almadan dışarı fırlamış…
Ben de bu olaydan çağrışım yaparak kendi kendime mırıldanmadan edemedim:
Koca Ehl-i Sünnet! İslâmî siyaset içerikli soylu Kavram!
Sen hurafeleri ile ünlü yanmaz kefen satıcılarının eline mi düşmeliydin?
İslam’ı ilmihalden ve evliya menakıbından ibaret görenlerin savunmasına mı kalmalıydın?
Sözü Rabbimizin yön verici buyruğu ile bağlayalım:
“Şüphesiz bu Kur’ân benim dosdoğru yolumdur. O halde ona uyun, diğer yollardan gitmeyin ki, sizi O’nun yolundan ayırıp saptırmış olurlar. Allah bütün bunları size emretti ki, yolunuzu Allah’ın kitabıyla bulmuş olasınız.” (Enam 6/153)
MİRATHABER.COM -YOUTUBE-