islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5709
EURO
34,9658
ALTIN
2.445,80
BIST
9.716,77
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
18°C
İstanbul
18°C
Az Bulutlu
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
18°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C
Salı Az Bulutlu
18°C

Farkında mıyız Koronavirüsü İlâhlaştırıyoruz

Farkında mıyız Koronavirüsü İlâhlaştırıyoruz

Son ve evrensel elçisi kıldığı Hz Muhammed aracılığı ile insanlığa gönderdiği nihaî mesajları ve yasalarını içeren Kur’ân-ı Kerim’de Yüce Allah’ımız biz insanlara şöyle buyurur: 

Göğe ve Yere Bakmak

“ Onlar tepelerindeki gökyüzüne hiç bakmıyorlar mı: onu nasıl inşa ettik, güzelleştirdik ve nasıl bütün kusurlardan, eksikliklerden arındırdık? Biz yeryüzünü ne de genişletip yaydık, üzerine sağlam dağlar yerleştirdik ve üstünde her cins güzel bitki yeşerttik. Bütün bunları isteyerek Allah’a yönelen her insana bir hakikatleri görme ve uyarı olması için yaptık.” (Kâaf 6-8)

Bu ilâhi emir gereğince, yalnızca Allah’ın bileceği sayıda göksel varlıklarla dolu semalara milyarlarca ışık hızı uzaklıktan bakalım. Biz insanlardan daha muhteşem yapılı olan ve içinde yaşadığımız yer küremize odaklanalım. Kendi ekseni etrafında saatte 1670 , güneşin çevresinde 105 bin kilometre hızla akan ve içinde yaşarken azametli dağlar sebebiyle sarsıntı hissetmediğimiz yerküremize bakalım. Onun yaratılışı kadar yörüngesinde seyreden ihtişamlı düzenini Allah’ımıza yönelmeden nasıl açıklayabiliriz? Rastlantı yok. Yaratıcımız var:

Gökleri ve yeri onlar mı yarattı? Hayır onlar yürekleriyle inanmazlar.” (Tûr 36)

İnsanın Nasıl Yaratıldığını Düşünmek

Rabbimiz Tarık sûresinde şöyle buyurur:

“ İnsan bir de neden yatıldığına bakıp düşünsün” (Tarık 5)

Bakıp düşünelim. İnsanın ana rahmindeki döllenişi ve döllenen ilk hücrenin bölünmeler yoluyla üç milyar kez büyüyerek çocuk olarak doğuşu, matematiksel açıdan sıfır ihtimalli bir yaratılış mucizesidir. Trilyonlarca hücrenin, bilgili, bilinçli, dengeli ve ahenkli çalışması olan insan sağlığı ise bir diğer yaşam mucizesidir. Böyle iken insanın bu yaratılış macerasını Yaratıcımız olan Allah’ın bilgisi, kudreti ve iradesine yönelmeden anlayabilir miyiz? Tesadüf yok, Rabbimizin yaratıcı idaresi var:

 “Yoksa onlar yaratıcı olmaksızın mı yaratıldılar? Yoksa bizzat kendileri mi  yaratıcıdır? (Tûr 35)

Toprak Ürünlerini Tefekkür Etmek

Abese sûresinde (24-32) ise şöyle buyrulmaktadır:

“İnsan, yediğine bir baksın! Yağmurları yağdırdık, Sonra toprağı göz göz yardık,
Bu suretle orada ekinler bitirdik, Üzümler ,yoncalar , Zeytinlikler, hurmalıklar ,
 İri ve sık ağaçlı bahçeler, Meyveler ve çayırlar bitirdik.
Bütün bunlar sizi ve hayvanlarınızı yararlandırmak içindir.”

İnsan yaşamı ve sağlığı için gerekli olan bin bir çeşit tür, şekil, renk ve tat içeren tohumların planlanıp yaratılmasını ve onların kara toprakta su ile akıl almaz güzellikte hayat bulup gelişmesini Allah, Allah, Allah demeden açıklığa kavuşturabilir miyiz?

“ Artık Allah’ın rahmet eserleri olan toprak ürünlerine bak da derin derin düşün, bak yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor; şüphe yok ki O, elbette ölüleri de diriltir ve Onun, her varlığı planlamaya ve yaratmaya gücü yeter.” (Rûm 30/50)

Allah’ın Bilgisi Dışında Hiçbir Oluşum Yoktur

Verilen Kur’ânî örnekler çizgisinde Allah’ın bilgisi ve iradesi dışında bir yaprağın bile hareket edemeyeceğine inanmamız gerekirken zerrecik bir varlık olan ve dünyamızın her yerine yayılan Korona virüsü (Covid-19) Allah’tan bağımsız kendi başına buyruk şer üretebilen bir varlık olarak düşünebilir miyiz?

Hiç şüphesiz o da bir yaratıktır. İlahi bir denemedir veya sonuncusu Hazreti Muhammed olan Peygamberlerin öğretisi çizgisinden saparak Allah’a âsileşen ve insanlara zalimleşen insanlara ve onlara zımnen onay veren Adem oğullarına gönderilmiş, rahmete de dönüştürülebilecek bir uyarı ve azap kamçısıdır.

İlk Koronavirüsü Kendi Kendine mi Oluştu?

İlk Koronavirüsün hangi varlığın vücudunda niçin ve nasıl yaratıldığını, yalnızca insandan insana temas yoluyla değil, rüzgarlarla veya bilemediğimiz, kendisi gibi görülmez bir hava yolu ile taşınmış olabileceğini, ya da dünyamızın farklı bölgelerinde bir anda yaratılmış olabileceğini hiç düşündük mü? Hele hele zalim kullar eliyle tezgahlanmış olup Rabbimizin derin hikmeti ile onayladığı bir bela olabileceğini…

Vurulduğu ülkeler ve medeniyetleri tarih sahnesinden söküp atan bu Koronavirüs benzeri uyarı ve azap kamçıları, Allah’a ve onun adalet ve merhamet yüklü yasalarına dönülmezse depremler, hortumlar, kasırgalar, virüsler şeklinde çeşitlenerek devam edebileceğini akledebiliyor muyuz? Bütün bunlardan daha büyük uyarı ve ceza kamçısının  da insan eliyle üretilip uygulanan Yaratanı ve yasalarını dışlayıcı zalim sistemler/rejimler olabileceğini tefekkür edebiliyor muyuz.

Korona mı, materyalist eğitim, sömürücü ekonomi ve adaletsiz hukuk düzenleri mi daha tehlikelidir?

Yağmurları Yalnızca Bulutlara Nispet ŞİRK iken

Dünya olarak acz içerisinde kıvrandığımız bu dönemde önlemlerini alarak Korona virüsün ve bizim Rabbimiz olan Allah’a dönmemiz gerekirken kalplerimiz katılaştı. Peygamberimiz yağmurların Allah’a değil de bulutlara nispet edilmesini bile Ona ortak koşmak olarak nitelerken Koronavirüsü şer üretebilecek bağımsız bir ilah gibi gören şeytani söylemler geliştiriyoruz …

Bakanlarımızı Dinlerken

Geçenlerde Milli Eğitim ve Sağlık bakanlarımızı dinlerken ürperdim. Bilinenlerin tekrarı niteliğindeki insanlığın aczini içeren konuşmalarında bakanlarımız Allah ile hiçbir bağlantı kurmaksızın Trump, Merkel ve Makron gibi konuştular. Oysaki Allah ile bağlantı, aklî ve bilimsel gerekliliktir, önlemlere daha bir bağlılığı da gerektirir. Bizi asıl üzen olgu, inançlı ve ibadetli bakanlarımız ve bilim kurulu üyelerimiz dahil Allah’a ortak koşucu bir dilin egemenliği altına girmiş olmamızdır.

Bu Salgın Hayırlara da Vesile Kılınabilir

Azim bir musibet gibi görünen ve insanların eliyle de hazırlanmış olma ihtimalini içeren bu salgın, bilemeyeceğimiz hayırlara vesile olabilir. Zalimler entrikalar çevirebilir ama zalimleri cezalandırmak da Allah’ın yasasıdır. Biz görevlerimize yapışalım. Koronavirüsün de, tüm sömürücü zalimlerin de hâlıkı  olan Rabbimize dayanıp güvenelim. Yaratanı yüceltme ve can taşıyanlara adalet ve merhamet olarak özetleyebileceğimiz vazifelerimize odaklanalım ve diyelim:

Sen adli zulüm sanma
Teslim ol oda
(ateşe) yanma
Sabr et sakın usanma
Mevlâ görelim neyler
Neylerse güzel eyler…

 Sözü Rabbimize bırakalım:

“Bakın, göklerde ve yerde inanmak isteyenler için ibret dolu mesajlar vardır.

 Kendi yaratılışınızda ve Allah’ın yeryüzüne serpiştirdiği hayvan türlerinde bütün kalpleriyle inananlar için mesajlar vardır.

Gece ile gündüzün birbirini izlemesinde ve Allah’ın göklerden indirip onunla cansız toprağa hayat verdiği yağmurlarda ve rüzgarların değişmesinde, bütün bunlarda akıllarını kullanan insanlar için mesajlar vardır.

Hakikati ortaya koyan Allah’ın bu mesajlarını sana aktarıyoruz. Eğer Allah’ın bu ibret dolu mesajlarına değilse başka hangi habere inanacaklar? ” (Casiye, 3-6)

Ali Rıza DEMİRCAN

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.