islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5289
EURO
34,9614
ALTIN
2.425,71
BIST
9.722,09
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
22°C
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
21°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Az Bulutlu
19°C

Gıybet Yapmamalı, Yapılmasına da Sebep Olmamalıdır II

Gıybet Yapmamalı, Yapılmasına da Sebep Olmamalıdır II

Gıybetin sebepleri; kötü zan, hata araştırması, öfke, düşmanlık, kendini beğenme, insanları küçümseme, çekememezlik, övülme arzusu gibi haram olan vasıflar ve eylemlerdir. Bütün bunlar gıybetin ana yollarıdır.

Bu sayılanlar, kalbi hastalıklarımızı oluşturur. Sağlığımız için nice nice bütçeler ayırıyor ve harcıyoruz. Oysaki kalbimiz dahil bedenimizdeki rahatsızlıklar kişinin kendisini etkiler. Ama yukarıda saydığımız kalbî kökenli manevî hastalıklar, toplumu tahrip eder. Peki, bu manevi hastalıklarımızı nasıl tedavi edeceğiz?

Bu gibi soruları soralım. Soralım ki İslâm insanı olmanın önemini kavraya bilelim. Nesillerimizi Kur’ân ile geliştirmenin zaruretini idrak edebilelim. Bu kalbi rahatsızlıklar Yaradan’a ve ölüm ötesi hayatın sorgulamasına inanılmadan tedavi edilebilir mi?

Gıybet Nasıl bir Haramdır?

Gıybet nasıl bir haramdır? Kur’ân’ımızın sunumuna göre günahlar “Lemem, Seyyiât ve Kebâir“ yani küçük, orta ve büyük olmak üzere üç kısma ayrılır. (en-Necm 53/32; en-Nisa 4/31 )

Büyük günahlara Kur’ân işaret eder. Aziz peygamberimiz de açıklama yapar. Bu iki temel kaynağımız a göre Allaha ortak koşma, insan öldürme, zina yapma, ana babaya isyan, yalan yere yemin büyük günahlardandır. Bazı İslâm bilginleri gıybeti büyük günahlar arasında zikreder. Benim kalbim de bu görüşe yatıyor. Şimdi bazı örnekler verelim:

  1. Aziz Peygamberimiz anlam olarak aktaracağımız bir hadislerinde; “Gıybet (bir yönüyle de olsa) zinadan daha büyük günahtır“ buyurur. Sahabiler de Ya Rasullellah, bu nasıl olur, derler. Peygamberimiz de “ Kişi zina eder, tövbe ederek arınabilir ama gıybet edip de tövbe ederse arınamaz. Gıybet ettiği kişinin helalliğini alması gerekir. “ buyurur. (M.Mesâbîh Hn.4874)
  2. Aziz Peygamberimiz, hac görevlerini bir sıra dahilinde yapardı. Veda haclarında bayramın birinci gün Mekke’den Mina’ya döndüklerinde onu görmeyi arzulayan ve onu birbirlerine güzel yüzlü Peygamber olarak tanıtan sahâbiler çevresini kuşatırlar. Sonra biri gelir, “Ya Rasûllellah ben önce sa’y yaptım sonra gidip tavaf yaptım, der. Bir diğeri önce taşlama yapıp sonra Kurban kestiğini söyler. Üçüncüsü de gelir önce şöyle, sonra böyle yaptım, deyiverir. Özetlersek Peygamberimizin takip ettiği sırayı takip etmedikleri için ne yapmaları gerektiğini sorarlar. Peygamberimiz; “Hac görevleriniziniz sıraya uymaksızın yapmanızda bir sakınca yok.“ der ve şöyle devam eder:

“Öyle sıra değişikliği yamanızda bir sakınca yok ama haksız olarak bir Müslümanın onurunu zedeleyici, şahsiyetine tecavüz edici nitelikli konuşmanız ve davranmanızda sakınca var. İşte bu, Haccı zedeler..“

  • Sevgili kardeşlerim Aziz Peygamberimizin döneminde onun ele alıp yetiştirmeye başladığı insanlar bizler gibi insanlardı, melek değildiler.

Maiz isimli bir kişi zina eder. Peygamberimiz efendimiz ona ceza uygulatır. Fakat iki sahabe bu cezanın uygulanışından sonra Maiz’i yererler. Peygamberimiz müdahale etmez, bir süre gidildikten sonra bir eşek ölüsü ile karşılaşırlar. Peygamberimiz “O iki zat nerededir?“ diye sorar. Onlar da ortaya çıkar, “Buyur ya Rasûllellah“ derler. Derler de Peygamberimiz de onlara “Bu eşek leşinden yiyiniz bakalım“ der. Onlar da, “Aman ya Rasullellah bu eşek leşi yenir mi. dediklerinde Peygamberimiz şöyle buyurur:

Biraz önce gıybetinizle Maiz’in ölüsünün etini yemeniz, bu leşi yemekten çok daha ağır bir iğrençlikti. (Ebu Davud Hudud 24)

  • Allah kendilerinden razı olsun Sevgili Peygamberimizin eşlerinden biri Aişe, bir diğeri de Safiye’dir. Hz. Aişe, genç ve güzel bir kadın olan Safiye’yi kıskanır ve Peygamberimize onun kısa boyluluğunu ima eder ifadeler kullanır. Peygamberimiz de Hz. Aişe ’yi şöylece kınar:

Ya Aişe! Öyle laflar ettin ki, eğer deniz suyuna karıştırılsaydı onun hususiyetlerini bile bozardı.“ (Tirmizi Kıyame 52)

Evet, gıybet böyle bir haramdır.

Gıybete Sebebiyet de Verilmemelidir

Müslüman gıybet etmemeli, ama gıybete de asla sebebiyet vermemelidir. Bir örnekle bunu açalım:

Hz Safiye validemiz Peygamberimiz itikâftayken bir gece onu ziyaret eder. Peygamberimiz de onu mescidin kapısında uğurlarken, İki sahabe belirir. Peygamberimizin yanında bir kadın silueti gördüklerinde acele acele yürürler. Peygamberimiz; “Durunuz“ buyurur. Ve onlara “Bu yanımdaki kadın eşim safiyedir“ açıklamasını yapar.Onlar da, “Aman ya Rasullellah niye böyle bir açıklama yapma gereği duydunuz, dediler. Peygamberimiz de şöyle buyurdular:

 “Şeytanın kalplerinize şer tohumları ekmesinden, gıyabımızda gıybet etmenizden korktum.“ (Buharî, İtikâf 8)

İnsanoğlu dedikoduya/gıybete eğilimlidir. Onun için içkili restoranlarda yemek yemeyelim ki birileri içki içtiğimiz su-i zannında bulunarak bizi gıybet etmesin. Bankalara da girip çıkmayalım. Girip çıkmayalım ki en büyük günahlardan biri olan faizle iştigal ettiğimiz yargısına varılarak gıybetimiz yapılmasın. Yolsuzlukları ile şöhret yapmış adamlarla da ilişkiye girmeyelim ki bizi görenler hangi yolsuzluğun peşinde olduğumuz şeklinde gıybet etmesinler. Yani gıybete sebebiyet vermeyelim. Pek tabi ki bu nasihatleri öncelikle kendime yapıyorum.

Yapılan Gıybeti de Dinlememeliyiz

Yanımızda yapılan gıybet de -imkân ölçüsünde- dinlenilmemelidir. Çünkü dinlemek günaha ortak olmak, hatta bir tür teşvik etmektir. Rabbimiz İsra sûresinin 36. âyetinde şöyle buyurur:

“Bilmediğin şeyin ardına düşme. Zira kulak, göz ve gönül yaptıklarından sorumludur. Bu organlarınızla işlediğiniz günahlardan ötürü de sorguya çekileceksiniz.“

Müslümanın görevi “Faydasızlardan yüz çevirmek” olmalıdır. Kaldı ki Gıybet şer kaynağıdır. Çünkü gıybet Kur’ânî ifadeyle bir Münker’dir yani dinimizin ve olgun aklın reddedeceği bir işlemdir. Müslümanın görevi Münker’i gidermektir. Gıybet edene, “Kardeşim, gıybet haramdır, beni de gıybet dinleme durumuna düşürme.“ denilmelidir. Rabbim bizi korusun.

Gıybet Edilen Savunulmalıdır

Gıybet dinlemek durumunda kaldığımızda gıybet eden kişi savunulmalıdır. Peygamberimiz şöyle buyurur:

Yanında gıybeti yapılan mümini koruyup savunan kişiyi, Kıyamet Günü Allah Cehennem ateşinden korur. “

Uyarıcı Örnekler

Bir televizyon programındaydım. Ülkemizin tanınan bazı entelektüelleri de programdaydı. Bir ünlü magazinci söz aldı ve ben “ Londra’da falanca ünlü ses sanatçısının ne cevizler kırdığına tanık oldum,” diyerek anlatmaya başladı. Rabbime hamd ederim, müdahale ederek şöyle dedim:

  • Gizlice işlenmiş olan hataları, yüzbinlerin önünde açığa vurmak yani gıybet etmek ahlâkî değildir/haramdır. Kaldı ki sözü edilen sanatçı yaptığı hatalardan tövbe etmiş de olabilir.

Aziz peygamberimizin döneminin en önemli askeri seferlerinin biri Tebûk seferidir. Hiçbir mazereti olmadığı halde Tebük seferine katılmayan sahâbilerden biri de Kâ’b bin Malik’di. Peygamberimiz bir ara Kâb nerede diyerek onu sorar. Bir kişi de çıkar, şöyle der: “ Ya Rasûllellah! Elbiselerine bakarak kendisini beğeni ile sağa sola hava atması, onun bu sefere katılmasını engelledi.“ Yani gıybetini yapar. Genç sahabİ Muaz ibni Cebel de gıybeti yapılan Kâ’b’ı şöylece savunur:

  • Ya Rasûllellah! Biz Kâ’b hakkında hayırlardan / güzelliklerden başka bir şey bilmiyoruz.

Ali Rıza DEMİRCAN

Devam Edecek

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.