İhsan el-Fakih Yazdı
6 Ekim 1973’te Mısır ve Suriye, İsrail’e savaş ilan etti. Hafız Esad’ın İsrail ile yaptığı anlaşma, Şam’ı İsrail’e teslim ederek Humus’a çekilmesini ve Suriye’nin başkentinin ya Humus’a ya da Halep veya Lazkiye’ye taşınmasını öngörüyordu. Bu durum, 1967’de Savunma Bakanı olduğu dönemde Golan Tepeleri’ni İsrail’e teslim etmesiyle paralellik gösteriyordu. Bu sebeple sınır bölgesine yalnızca, İsrail ordusunun kolaylıkla yok edebileceği bir piyade birliğini, Tümgeneral Ömer el-Ebriş komutasında konuşlandırdı.ş
Ancak beklenmedik bir şekilde, Ömer el-Ebriş komutasındaki 7. Mekanize Piyade Tümeni, İsrail savunma hatlarını aşmayı başardı. Golan Tepeleri’nin orta kesimindeki Tel el-Mehfi bölgesinde İsrail güçleriyle şiddetli bir çatışmaya girdi. Bu, 20. yüzyılın en büyük tank savaşlarından biri olarak kabul edildi. Zaferin ardından Ömer el-Ebriş, Şeyh Dağı’nı ve tüm Golan Tepeleri’ni özgürleştirdi ve Banat en-Nebi Yakub Köprüsü’ne, ardından Taberiye Gölü’ne kadar ilerledi.
Ancak Hafız Esad’tan gelen bir çağrı ile geri çekilmesi emredildi. Ömer el-Ebriş, öfkeyle şu sözleri söyledi: “Sen Mig-17 pilotusun, savaş yönetmekten ne anlarsın?” Esad’ın, Ömer el-Ebriş’i bypass ederek, onun altındaki rütbeli subaylara geri çekilme emri verdiği ortaya çıktı. Bunun ardından Hafız Esad, Ömer el-Ebriş’i 8 Ekim 1973’te İbrahim es-Safi isimli bir subay aracılığıyla öldürttü ve intihar ettiği duyuruldu. Daha sonra bu hikâye değiştirilerek İsrail ordusu tarafından öldürüldüğü iddia edildi. Ömer el-Ebriş’in birliğinin geri çekilmesi, tüm dünyayı şaşkına çevirdi ve kazanılan başarıların heba olmasına neden oldu. Şam, teslim olmaya hazır hale geldi.
Irak Ordusunun Şam’ı Kurtarışı
Başarılar arasında en büyüğü, Irak kuvvetlerinin Suriye’nin başkenti Şam’ın düşmesini engellemesiydi. Irak, savaşın başlangıç saatinden haberdar olmamasına rağmen, 10 Ekim 1973 akşamı ilk olarak 12. Zırhlı Tugay ile Şam’a ulaştı. Ardından 8. Mekanize Piyade Tugayı ve 6. Zırhlı Tugay geldi. İlk ulaşan, 12. Zırhlı Tugay’ın kahraman komutanı Selim Şakir el-İmami oldu. Cephede hiçbir Suriyeli komutan bulamayan el-İmami, Genelkurmay’ın yerini sordu ancak bulunmasının zaman alacağını öğrenince doğrudan savaşa girme kararı aldı ve Suriyelilerin çekildiği Sanamin boşluğunu doldurdu.
İsrail güçleri, Ci’a-Kefr Nasic hattında ilerlemeye çalışırken, yeni gelen 12. Zırhlı Tugay tarafından pusuya düşürüldü. Büyük kayıplar verdiler ve birçok tank mürettebatı ve asker esir alındı. Bu zaferin daha da dikkat çekici olan yönü, hava desteği olmadan kazanılmış olmasıydı. Mısır Askeri İşler Bürosu tarafından Cumhurbaşkanı Enver Sedat’a sunulan gizli 7 numaralı raporda şu ifadelere yer verildi:
“Irak tugayı, düşmanı sabitledi, karşı saldırı düzenledi ve doğuya ilerleyişini engelledi. Ayrıca düşmanın, Adasiya bölgesine inen paraşüt birliği ile bağlantı kurmasını önleyerek durumu eski haline getirdi.”
11 Ekim 1973’te Irak Zırhlı Kolordusu’ndan Albay Muhammed Vehib, Şam’a ulaştı. Albay Vehib, Şam ile Dera arasındaki Kisuva bölgesinin, 70. Suriye Zırhlı Tugayı’nın çekilmesiyle boşaltıldığını gördü. Bunun üzerine, Suriye zırhlı birliğinin mevzilerini emirsiz ve talimatsız olarak ele geçirdi. Ardından Suriye liderliğini aradı ve uzun aramalar sonucunda Hafız Esad’ın Kasyun Dağı’ndaki bir sığınakta saklandığını buldu. Esad, Vehib’e şu sözleri söyledi:
“Suriye kuvvetleri savaşta çöktü. Şam artık Suriyelilerin değil, Iraklıların bıyığındadır.”
13 Ekim 1973’te İsrail ordusu Suriye içinde ilerlemeye çalıştı ancak başarısız oldu. O gün, Irak’ın 3. Zırhlı Tümeni tam kadro cepheye ulaştı. 15 Ekim 1973’te İsrail liderliği, Şam’a ilerlemenin İsrail ordusunun yok olması anlamına geleceğini fark etti.
Irak Ordusunun Golan’ı Özgürleştirmesi
İsrail ilerlemesi durdurulduktan ve Suriye kuvvetleri geri döndükten sonra Golan’ı kurtarmak için Tel Antar Muharebesi ve ardından Filistin’e girme planları yapıldı. Iraklılar, harita eksikliğinden şikâyetçi oldular. Irak’tan Tümgeneral Muhammed Emin, Suriye Genelkurmay Başkanı Yusuf Şakkur’a bunu iletti. Planlanan saldırı 18 Ekim 1973’te başlaması gerekirken, Suriye’nin talebiyle 19 Ekim’e ertelendi.
19 Ekim’de başlayan ortak saldırı sonucunda Şeyh Dağı’nın tamamı özgürleştirildi. Ancak 20 Ekim 1973’te Hafız Esad, ateşkes beklemek için savaşmayı durdurma emri verdi. Buna rağmen Irak ordusu tek başına savaşmaya devam etti ve 23 Ekim 1973’te Golan’ın tamamını özgürleştirerek Taberiye Gölü’ne ulaştı. Aynı gün bir Irak kolordusunun daha gelmesiyle moral yükseldi. Irak ordusu, Filistin içinde kapsamlı bir saldırıya hazırlık yaptı. Ancak Hafız Esad, 24 Ekim 1973’te savaşı durdurdu çünkü İsrail ile ateşkes için gizlice görüşmeler yürütüyordu.
Hafız Esad’ın Irak Ordusuna İhaneti
Iraklılar 24 Ekim 1973’te ateşkesi reddetti ve savaşa devam etme kararı aldı. Ancak Hafız Esad, Iraklıları savaştan çekilmeye zorlamak için bir dizi adım attı. Suriye-Irak sınırını kapatarak Irak ordusunun destek almasını engelledi. Bunun yanı sıra, baskı politikası olarak Tabka Barajı’nı kapatarak Fırat Nehri’nin su seviyesini düşürdü ve Irak’ta bir su krizi yarattı. Bu kriz, iki yıl sonra Suudi Arabistan’ın arabuluculuğu ile sona erdi. Ayrıca, Irak ordusunu komplolarla suçladı ve doğrudan saldırı tehdidinde bulundu. Böylece Irak ordusu, hem Suriye hem de İsrail ordusu arasında kuşatılmış ve destekten yoksun bir durumda kalacağı için geri çekilmek zorunda kaldı. Irak ordusu, yaklaşık 900 şehit vererek yalnızca Şam’ı kurtarma başarısıyla savaştan çekildi.
Devrimden Sonra İsrail’in Suriye’yi İşgali
Hafız Esad, 1974 yılında İsrail ile “Çatışmayı Sonlandırma Anlaşması” imzaladı. Bu anlaşma sonucunda, önce Ömer el-Ebriş’in, ardından Irak ordusunun kurtardığı Golan Tepeleri ikiye bölündü. Golan Tepeleri’nin büyük bir kısmı doğrudan İsrail kontrolünde kaldı. Daha küçük olan diğer bölüm ise tampon bölge haline getirildi. Suriye ordusunun bu tampon bölgeye ancak sembolik bir asker sayısıyla ve İsrail’in izniyle girmesine izin verildi. Şeyh Dağı’nın büyük kısmı İsrail’de kalırken, Suriye’ye bırakılan küçük bölümde yalnızca 20 Suriyeli asker görev yapabiliyordu.
1974’ten itibaren bu tampon bölge, fiili olarak İsrail’in kontrolü altına girdi. 2024’te İsrail ile Lübnan arasında başlayan savaş sırasında ve özellikle Beşar Esad’ın 8 Aralık 2024’te iktidardan düşmesiyle birlikte İsrail’in tampon bölge üzerindeki hâkimiyeti daha da arttı. Böylece Golan Tepeleri’nin bu bölgeleri, Hafız Esad’ın 1974’teki anlaşmasıyla zaten fiilen İsrail’e terk edilmiş sayıldı.
Hafız Esad, Golan Tepeleri’nde stratejik öneme sahip yükseklikleri ve Şeyh Dağı’nın büyük bölümünü İsrail’e bırakarak, Irak ordusunun bölgedeki tam kontrolünü kaybetmesine yol açtı. Ayrıca, Golan Tepeleri’ni özgürleştirme fırsatını baltalayarak, İsrail’in bölge üzerindeki hâkimiyetini sağlamlaştırmasına neden oldu…
Tercüme: Ahmet Ziya İbrahimoğlu
MİRATHABER.COM