Makale

HÜZÜN YILI

Hüzün… Bir kelimenin anlamı ile çağrışımının bu kadar uyum içinde olması muhteşem. Başka kelimelerde de karşılaşırız zaman zaman böyle bir uyumla ancak kanaatimce hiç biri hüzün kelimesi kadar iç içe olmaz. Kelimeyi duyduğumuz ya da okuduğumuz anda anlamı kaplar ruhumuzu. Ve üstümüze çöker hüzün.                                                                                  ‘

’Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir/ Gönlümün kıyısına vurur.’’ Evet, bu kez hüzün; deprem dalgalarıyla gönlümüzün/hayatımızın kıyısına değil de tam orta yerinden vurdu ve oraya oturdu. Yarım kalmış hikâyelerle doldu her yer. Hangi yana dönsek dehşetengiz bir parçalanmışlık üstümüze üstümüze yıkılıyor. Altında kalıyoruz yıkıntıların. Gönül seslerimiz kısıldı. Sağır kesildiğimiz feryatların sessizliği yürek yangınlarını harlıyor ha bire. Büyüyor hüznün ateşi. Büyüsün de yaksın her yanımızı zaten. O zaman belki kulak kesildiğimiz ama maalesef insanlıktan çıkmamızı hızlandıran tutum ve davranışlarımız da yanar ve yeniden başlatırız insanlaşma serüvenimizi. Bu afet zamanında en üst seviyeye çıkan bu olağanüstü dayanışma ve yardımlaşma,  bizlerde kalıcı hasletlere dönüşün ayak sesleri olur. Yine bu süreçte kalbimizde büyüyen ‘merhamet’ adlı çınarları beslemek için yeni afetleri beklemeyelim.  Yetime, öksüze, ihtiyaç sahibine destek olmanın yollarını bulalım ki insanlık yürüyüşümüz anlam kazansın. Yeniden ve sürekli eskimeyen değerlere kulak kesilelim.

Bir hüzün yılı yaşıyoruz kelimenin tam anlamıyla aslında. Hüzün yılı. Bu yılı ancak böyle tanımlayabiliyoruz. Çünkü ülkemizin neredeyse her şehrinde taziyeler var. Acı, vefat eden yakını olsun olmasın herkesin yüreğini dağlıyor. Deprem afetinin yaşandığı şehirlerin yıkık görüntülerinin oluşturduğu atmosfer ülkemizin her köşesinde aynı oranda hissediliyor. Kuzeyden güneye, doğudan batıya memleketin her noktasında hassasiyet ve empati duygularının zirve yaptığını duyuyor, görüyoruz.

İslâm tarihinde hüzün yılı, peygamberimizin eşi Hz. Hatice ile amcası Ebu Tâlib’i kaybettiği yıl için kullanılır, bildiğiniz gibi. En sevdiğini, en yardım edenini, en koruyanını kaybetmenin peygamberimize hissettirdiklerini ve yaşattıklarını ifade etmek için kullanılan bu tabiri kullanmak istememizin bir sebebi de bu aslında. Ne çok insan; ne çok sevdiğini, sevenini, yardım edenini, koruyanını kaybetti değil mi? Ve biz ne çok kaybettik değil mi?      ’ Hüzün ki en çok yakışandır bize / Belki en çok anladığımız.’’

Ah be üstat Hilmi YAVUZ, biliyoruz bu dizeleri hangi isme yazdığını tabii ki! Ama keşke hüzün yakışmasaydı bize ve anlamasaydık hüznü bu kadar derinden. Ve evet, biliyoruz ki hayat; biz planlar yaparken yaşadıklarımızdır.  Bu sözün doğruluğunu en acı şekilde gördük ve yaşadık maalesef. Şimdi ise bir annenin, babanın ya da çocuğun yanağına düşen; dudağına gelip oturan bu hüznün tebessüme hatta mutluluk kaynaklı kahkahalara dönüşmesi için uzun ve özlem dolu bir bekleyiş içinde olmamaktır dileğimiz.

Hüznümüzün sebebi ölüm değil elbette.  Çünkü ölümün hak olduğuna inanıyoruz ve doğan her canlının doğumundan itibaren ölüme doğru bir yolculuğa çıktığının da bilincineyiz. Bizi hüzne boğan; ölümün ihmaller, dikkatsizlikler, plansızlıklar, kontrolsüzlükler yani insan kaynaklı eksiklikler sonucu gelmesidir. Canı bize bahşedene isyanımız yoktur, olamaz da asla. Canımızdan can alan hatalar zincirinin her halkasınadır isyanımız.        Paraya, mevkiye ve ihtirasa köle olanların yaptıklarınadır isyanımız.

Her şeye rağmen geride kalanlar için umut doluyuz. Çünkü benzeri görülmemiş bir çabaya, desteğe şahitlik etmekteyiz. Müthiş bir diğerkâmlık örneği sergilenmektedir yurdumuzun dört bir yanında.  Selam olsun yoğun çaba sarf edenlere. Selam olsun sabredenlere.  Selam olsun hüznünü büyük bir sükûnet içerisinde yaşayanlara.  Bir teselli de evrensel kitabımızın kalplerimizi yarıp içimize ferahlık veren İnşirah suresindeki ayetleri vasıtasıyla gelsin:  ‘’Muhakkak ki zorlukla beraber bir kolaylık da vardır. Evet, zorlukla beraber bir kolaylık da vardır.( …) Ve yalnız Rabbine rağbet et (yönel).                                                                                                                                                 

EYYUP YÜKSEL                                  

View Comments

Recent Posts

  • Makale

ALIN TERİ

Kim bakar emeğe, alın terine Gün gelir kenara atarlar seni Koyarlar vasıfsız şahsı yerine Kıytırık…

12 dakika ago
  • Gündem

Gazze Şeridi’nde Yitirilen Hayatlar: Acıyı Anlatmak

Gazze Şeridi'nde Yitirilen Hayatlar: Acıyı Anlatmak Gazze Şeridi, yıllardır çatışmaların, acıların ve umutların yeri olmuştur.…

12 dakika ago
  • Makale

EROL GÜNGÖR’ÜN KAYBI TÜRKİYE’NİN KAYBIDIR!

24 Nisan 1983 yılında vakitsiz ölümüne en fazla üzüldüğüm isimlerden birisi Erol Güngör (1938) Hoca…

1 saat ago
  • Gündem

RAKICILAR MI ZAVALLI ZAVALLILAR MI RAKICI?

Alkollü içkilerin ve bunların başında rakının insan sağlığı için tehlike oluşturduğu bilinmektedir. Alkollü içkiler, yaralama…

21 saat ago
  • Gündem

Gazze Şeridi’nde Toplu Nikah Töreni Düzenlendi

Gazze Şeridi'nde Toplu Nikah Töreni Toplu Nikah Töreni Gazze Şeridi'nde İsrail Saldırıları Altında Gerçekleşti Gazze…

22 saat ago