islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5143
EURO
34,9020
ALTIN
2.432,10
BIST
9.813,35
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
20°C
İstanbul
20°C
Az Bulutlu
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
16°C
Pazar Az Bulutlu
16°C
Pazartesi Az Bulutlu
18°C

HÜZÜN YILI    

HÜZÜN YILI    
3 Mart 2023 11:00
A+
A-

Hüzün… Bir kelimenin anlamı ile çağrışımının bu kadar uyum içinde olması muhteşem. Başka kelimelerde de karşılaşırız zaman zaman böyle bir uyumla ancak kanaatimce hiç biri hüzün kelimesi kadar iç içe olmaz. Kelimeyi duyduğumuz ya da okuduğumuz anda anlamı kaplar ruhumuzu. Ve üstümüze çöker hüzün.                                                                                  ‘

’Hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir/ Gönlümün kıyısına vurur.’’ Evet, bu kez hüzün; deprem dalgalarıyla gönlümüzün/hayatımızın kıyısına değil de tam orta yerinden vurdu ve oraya oturdu. Yarım kalmış hikâyelerle doldu her yer. Hangi yana dönsek dehşetengiz bir parçalanmışlık üstümüze üstümüze yıkılıyor. Altında kalıyoruz yıkıntıların. Gönül seslerimiz kısıldı. Sağır kesildiğimiz feryatların sessizliği yürek yangınlarını harlıyor ha bire. Büyüyor hüznün ateşi. Büyüsün de yaksın her yanımızı zaten. O zaman belki kulak kesildiğimiz ama maalesef insanlıktan çıkmamızı hızlandıran tutum ve davranışlarımız da yanar ve yeniden başlatırız insanlaşma serüvenimizi. Bu afet zamanında en üst seviyeye çıkan bu olağanüstü dayanışma ve yardımlaşma,  bizlerde kalıcı hasletlere dönüşün ayak sesleri olur. Yine bu süreçte kalbimizde büyüyen ‘merhamet’ adlı çınarları beslemek için yeni afetleri beklemeyelim.  Yetime, öksüze, ihtiyaç sahibine destek olmanın yollarını bulalım ki insanlık yürüyüşümüz anlam kazansın. Yeniden ve sürekli eskimeyen değerlere kulak kesilelim.

Bir hüzün yılı yaşıyoruz kelimenin tam anlamıyla aslında. Hüzün yılı. Bu yılı ancak böyle tanımlayabiliyoruz. Çünkü ülkemizin neredeyse her şehrinde taziyeler var. Acı, vefat eden yakını olsun olmasın herkesin yüreğini dağlıyor. Deprem afetinin yaşandığı şehirlerin yıkık görüntülerinin oluşturduğu atmosfer ülkemizin her köşesinde aynı oranda hissediliyor. Kuzeyden güneye, doğudan batıya memleketin her noktasında hassasiyet ve empati duygularının zirve yaptığını duyuyor, görüyoruz.

İslâm tarihinde hüzün yılı, peygamberimizin eşi Hz. Hatice ile amcası Ebu Tâlib’i kaybettiği yıl için kullanılır, bildiğiniz gibi. En sevdiğini, en yardım edenini, en koruyanını kaybetmenin peygamberimize hissettirdiklerini ve yaşattıklarını ifade etmek için kullanılan bu tabiri kullanmak istememizin bir sebebi de bu aslında. Ne çok insan; ne çok sevdiğini, sevenini, yardım edenini, koruyanını kaybetti değil mi? Ve biz ne çok kaybettik değil mi?      ’ Hüzün ki en çok yakışandır bize / Belki en çok anladığımız.’’

Ah be üstat Hilmi YAVUZ, biliyoruz bu dizeleri hangi isme yazdığını tabii ki! Ama keşke hüzün yakışmasaydı bize ve anlamasaydık hüznü bu kadar derinden. Ve evet, biliyoruz ki hayat; biz planlar yaparken yaşadıklarımızdır.  Bu sözün doğruluğunu en acı şekilde gördük ve yaşadık maalesef. Şimdi ise bir annenin, babanın ya da çocuğun yanağına düşen; dudağına gelip oturan bu hüznün tebessüme hatta mutluluk kaynaklı kahkahalara dönüşmesi için uzun ve özlem dolu bir bekleyiş içinde olmamaktır dileğimiz.

Hüznümüzün sebebi ölüm değil elbette.  Çünkü ölümün hak olduğuna inanıyoruz ve doğan her canlının doğumundan itibaren ölüme doğru bir yolculuğa çıktığının da bilincineyiz. Bizi hüzne boğan; ölümün ihmaller, dikkatsizlikler, plansızlıklar, kontrolsüzlükler yani insan kaynaklı eksiklikler sonucu gelmesidir. Canı bize bahşedene isyanımız yoktur, olamaz da asla. Canımızdan can alan hatalar zincirinin her halkasınadır isyanımız.        Paraya, mevkiye ve ihtirasa köle olanların yaptıklarınadır isyanımız.

Her şeye rağmen geride kalanlar için umut doluyuz. Çünkü benzeri görülmemiş bir çabaya, desteğe şahitlik etmekteyiz. Müthiş bir diğerkâmlık örneği sergilenmektedir yurdumuzun dört bir yanında.  Selam olsun yoğun çaba sarf edenlere. Selam olsun sabredenlere.  Selam olsun hüznünü büyük bir sükûnet içerisinde yaşayanlara.  Bir teselli de evrensel kitabımızın kalplerimizi yarıp içimize ferahlık veren İnşirah suresindeki ayetleri vasıtasıyla gelsin:  ‘’Muhakkak ki zorlukla beraber bir kolaylık da vardır. Evet, zorlukla beraber bir kolaylık da vardır.( …) Ve yalnız Rabbine rağbet et (yönel).                                                                                                                                                 

EYYUP YÜKSEL                                  

ETİKETLER: ÜSTMANŞET, yazarlar
Yorumlar
  1. Ömer Erkan dedi ki:

    Kaleminize zeval gelmesin kıymetli müdürüm.

    1. EYYUP YÜKSEL dedi ki:

      Teşekkürler kıymetli kardeşim

  2. İlhami Büyukbaş dedi ki:

    Hüznümüz mübarek olsun kardeşim. Allah merhametiyle yardım etsin.

    1. Eyyup YÜKSEL dedi ki:

      Amin amin abim