İsrail Askerleri Tabutu Taşıyanlara Saldırdı

İsrail güçlerinin saldırılarına rağmen binlerce kişi Filistinli gazeteciyi uğurlamak amacıyla Kudüs’teki Eski Şehir’e doğru yürüdü.

İsrail güçleri cuma günü bir Kudüs hastanesinin önünde, öldürülen gazeteci Şirin Ebu Akile’nin cenaze merasimi ve Eski Şehir’de toprağa verilmesi öncesinde naaşını taşıyanlara ses bombaları attı ve onlara saldırdı.

Filistinliler, Ebu Akile’yi son dinlenme yeri olan Siyon Dağı Mezarlığı’na götürmeden önce, tabutu Saint Joseph Fransız Hastanesi’nden Eski Şehir’de bulunan Yunan Katolik Patrikhanesi’ne omuzlarında taşımakta ısrar ettiler.

Cenazeye katılanlar hastane binasından ayrılmadan önce, İsrail güçleri onlara saldırdı, onları geri püskürttü, avluya baskın düzenledi ve tutuklamalar gerçekleştirdi.

Filistinli kaynaklar, İsrail’in düzenlediği saldırılarda en az 14 kişinin gözaltına alındığını ve 33 kişinin yaralandığını söyledi.

Bir Al Jazeera canlı yayını, İsrail güçleri onlara vururken naaşı taşıyanların Abu Akile’nin tabutunu neredeyse düşürdüğü anı yakaladı.

Ebu Akile’nin uzun süredir meslektaşı ve yakın arkadaşı olan Givera el-Budeyri, hastanenin dışında toplanan kişilere yönelik ağır baskıyı canlı yayında anlattı.

Üzüntülü bir şekilde “İşgal güçleri hastaneyi basıyor. Şimdi kurşun sıkıyorlar. Burada bir hastaneden bahsediyoruz, bir çatışma alanından değil.” dedi ve gözyaşlarını tutamadı.

Al Jazeera’nn bir diğer muhabiri, “Şirin ölümünde bile işgal güçlerinin eylemlerini ortaya çıkardı.” Diye konuştu.

Birkaç dakika sonra, İsrailli memurlar cenazeye katılanları tabutu bir arabaya yerleştirmeye zorladı ve aracın sadece refakatsiz bir durumda hastaneden çıkmasına izin verdi. Hastaneye gelen ve korteje katılmak isteyenlerin katılmaları engellendi.

Tabut sonunda Yunan Katolik Patrikhanesine ulaştığında, daha fazla kişi Abu Akile’nin cenaze törenine katılmak için bekliyordu.

“Hakkettiği Saygıyı Gördü”

Hayfa ve Nasıra da dahil olmak üzere Kudüs ve İsrail’deki Filistin toplumundan binlerce Müslüman ve Hristiyan Filistinli, cuma günü Eski Şehir kilisesinde kıdemli gazeteciye saygılarını sunmak için geldi.

Filistinliler tören öncesinde “Birleşmiş bir ulus, ellerinizi kaldırın ve sesinizi yükseltin” ve “Müslümanlar ve Hristiyanlar, birlik içinde sesinizi yükseltin.” diyerek slogan attı.

Ebu Akile’nin birçok meslektaşı ve gazeteci arkadaşı da cenazedeydi.

Ünlü gazeteci, ölümünün siyasi ve sosyal kesimin her tarafından insanlarda yankı uyandırdığı Filistin başta olmak üzere, Arap dünyasındaki izleyiciler tarafından tanındı ve büyük saygı gördü.

Ebu Akile’nin öldürülmesi, diğer gazetecilere yönelik saldırılar ve cenaze merasimine yönelik baskılar, Filistinlileri ulusal birliğin nadir bir anı olarak tanımlanan zamanda bir araya getirdi. Kudüs’ün Eski Şehri’nin karşısında, Filistin bayrakları dalgalanan kilise ayinleri Ebu Akile’ye adandı.

Filistinli Avukat Diana Buttu Middle East Eye’a verdiği demeçte, “Şirin’in cenazesinin bu anlarını izliyorum ve bu hem hayatının bir kutlaması hem de öldürülme şekline karşı büyük bir öfke.”

Buttu, “Şirin her Filistin evine dokundu. Her Arap evine dokundu. Filistin’i Arap dünyasına getirdi ve dünya onun aracılığıyla Filistinli olmanın ne demek olduğunu anladı.” dedi.

“Binlerce insanı görmek Şirin’e yakışan bir onur. Hikayelerimizin duyulmasını sağlamak için gerçekten elinden gelenin en iyisini yapıyordu ve onun arkadaşım olduğunu söylemekten ne kadar gurur duyduğumu anlatamam.”

Cenaze töreninin ardından, Eski Şehir’de konuşlanan ağır silahlı askerlerin arasında büyük kalabalıklar Ebu Akile’nin tabutunu kiliseden 300 metre uzaklıktaki Siyon Dağı Mezarlığı’na taşıdı.

İsrail özel kuvvetleri kilisenin önünde toplanarak Filistin bayrağını sallayan çok sayıda kişiyi tutukladı ve onlara saldırdı.

Yine de Ebu Akile’ye uygun bir veda etmeye kararlı binlerce Filistinli, mezarlığa giden dar yol boyunca yürüdü.

Müslüman ve Hristiyan kalabalıklar tarafından tabutun önünde taşınan bir haç çiçek nihayet mezarlığa ulaştı.

Orada, olağanüstü bir anda, Kudüs’teki Hıristiyan mezheplerinden temsilciler, şehrin tarihinde nadiren görülen bir birlik jesti olarak, birlikte kilise çanlarını çaldılar.

İsrail makamlarının taşınmasını yasakladığı bir Filistin bayrağına sarılı olan Ebu Akile’in tabutu, son olarak ailesinin de katılımıyla birlikte toprağa verildi.

Cenaze Merasimi Öncesinde İsrail’in Kısıtlamaları

Cenaze merasiminden önce İsrail güçleri, Filistinlilerin töreni aksatmak ve katılan insan sayısını sınırlamak için bir girişim olarak gördükleri bir dizi kısıtlama getirmişti.

Cenazede Filistin bayraklarını yasakladılar ve afişlere ve milliyetçi şarkıların söylenmesine yasak getirdiler.

Ebu Akile’nin erkek kardeşi birçok kişinin aileye baskı yapma ve cuma günkü işlemleri bozma çabası olarak kınadığı bir hareketle perşembe gecesi sorguya çağrıldı.

Yerel kaynaklara göre, İsrail güçleri perşembe günü Ebu Akile’nin onuruna dikilmiş bir Filistin bayrağını yıkmak için evine baskın düzenledi.

Öldürülmesinden bu yana, İsrail güçleri Kudüs’te yoğun bir polis varlığını sürdürüyor. Kısıtlamalara ve yoğun baskıya rağmen, binlerce Filistinli cenaze töreni için toplanmaya ve gömülmesine dek tabutunun yanında yürümeye yemin etti.

Çeviren: Zehra Kaya