Makale

KADİR GECESİ KUR’AN GECESİ

 

Yeniden Kadir gecesine kavuşabilmek ne büyük bir nimet, ne büyük bir lütuf, ne güzel bir fırsat, ne büyük bir rahmet. Meleklerin ve Cebrail (as)’in Yüce Rabbimizin inayetiyle dünya semasına indiği ve tan yerinin ağarmasına kadar bir esenlik ve bin aydan/bir ömürden daha hayırlı bir mağfiret gecesine mülaki olabilmek, tevafuk edebilmek ne güzel bir ikram. Biz kullarına nimetlerini bahşeden, sayısız ikram ve ihsanlarla bizi in’am eden/nimetlendiren, bağışlanmamız için bizlere fırsatlar yaratan ve bizlere böylesi mübarek gün ve geceleri, zaman ve mekânları lütfeden Yüce Rabbimize sonsuz şükürler, sonsuz hamd-ü senalar etmeliyiz.

Kadir (kadr) kelimesi lügatte hüküm, şeref, güç, yücelik gibi anlamlara gelir. Din-i literatürde, “Leylet’ül-Kadr” şeklinde Kur’an-ı Kerim’in indirildiği gecenin adı olarak kullanılır. Kur’an-ı Kerim’in 97’inci suresi bu gecenin fazileti hakkında nazil olmuştur. Mezkûr sure-i celilede Yüce Allah: “Şüphesiz, biz onu (Kur’an-ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen nereden bileceksin! Kadir gecesi bin aydan daha hayırlıdır. Melekler ve Ruh (Cebrail) o gecede, Rablerinin izniyle her türlü iş için iner de iner. O gece, tan yerinin ağarmasına kadar bir esenliktir.” buyurmuştur. 1

Ramazan mektebinin öğrencileri sıfatıyla gönüllerimize serpilen ferahlığın doruğa çıkmaya başladığı bu feyizli, bereketli, bin aydan/bir ömürden daha hayırlı geceye mülaki olacağımız için Allah’a hamd-ü sena, Peygamber Efendimiz (sav)’e ve bütün Peygamberlere Selat ve Selam ediyoruz. Bu gecenin önemine binaen, Kerim kitabımız Kur’an’da müstakil bir sure-i celile indirilmiştir. Al-i Şan Peygamberimiz (sav) bu gecenin faziletiyle ilgili, “Kim, faziletine inanarak ve ecrini umarak Kadir gecesini ihya ederse geçmiş günahları mağfiret olunur” buyurmuştur.2

Ramazanın son on gününe girildiğinde, Hz. Peygamberimiz (sav) dünyevî işlerden uzaklaşıp Mescid-i Nebide i‘tikâfa çekilir, geceleri ibadetle ihya eder ve tefekkürle geçirdiği gibi ailesini de uyanık tutardı. 3 Bir hadis-i şerifte, Kadir gecesinde, “Allah’ım! Sen affedicisin, affı seversin, beni de affet!” şeklinde dua edilmesi tavsiye edilmiştir.4 Ramazanın son on gününde, sayıları tek olan gecelerin içinde ve bu tek sayılı gecelerden de 27’inci gecesinin Kadir gecesi olduğu rivayeti tercih edilmiş ve asırlardan beri müminlerce kutlana gelmiştir. Peygamberimiz (sav) bu zaman diliminde, başka hiçbir zaman olmadığı kadar ibadet etmesi ve dünyevi işlerden uzaklaşıp mescitte i’tikâfa çekilmesi de Kadir gecesine tevafuk edebilmek ve onu ibadetle geçirebilmek ve ümmetine örnek olmasındandır. Bu sebeple Müslümanlar, ramazan ayının son on gecesini ve özellikle âlimlerin çoğunluğunun işaret ettiği 27’inci geceyi, kulluk bilinci içinde diğer zamanlardan daha ziyade ibadet ederek ve geçmişte yaptıkları günahları/hataları bir daha tekrarlamamaya kesin karar vererek geçirmeye özen gösterirler.

Kadir gecesini önemli kılan en temel faktör, yazımızın da başlığını teşkil eden “Kadir gecesi Kur’an gecesi” yani Kerim kitabımız Kur’an’ın kendisinde indirilmeye başlanmasıdır. Nitekim Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’in indirilmeye başlandığı gecenin, mübarek olduğunu şöyle bildirmektedir: “Ha Mim. Apaçık olan Kitab’a yemin olsun ki, biz onu mübarek bir gecede indirdik. Şüphesiz biz insanları uyarmaktayız.” 5 Ayetten de anlayacağımız veçhiyle, Kadir gecesi mübarek bir gecedir, çünkü içinde kıymeti çok büyük olan, insanlığı yanlıştan doğruya, batıldan hakka ulaştıran, karanlıktan aydınlığa çıkaran bir nur bir öğüt, gönüllerdekine bir şifa, müminler için bir hidayet ve rahmet kaynağı, dünya ve ahiret huzurunu/saadetini sağlayan ilahi bir mesaj indirilmiştir.

Hâsılı Kadir gecesinin ibadetle değerlendirilmesi büyük bir kazanımdır. Çünkü bu gecede yapılan ibadet bir ömre bedeldir. Bu geceyi ihya edebilme bağlamında; Kur’an okumak, mesajını/manasını fehmetmek, namaz kılmak, dua etmek, günahlardan tevbe ve istiğfar etmek, yakınlarımızı, akraba, komşu, arkadaş ve dostların hal hatırını sorup; varsa ihtiyaçlarını güç nispetinde izale edebilmeye gayret göstermek gerekir. Kadir gecesi sadece bize ait bir gece olmamalıdır, bizde olanları maddi/manevi olmayanlara ulaştırmaya gayret göstermeliyiz. Çokça tefekkür etmeliyiz, özellikle milletimiz, memleketimiz ve bilad-i İslam için, Müslümanların birlik, dirlik ve beraberliği için dua etmemiz elzem bir vecibe olduğu gibi, fiili olarak da kendimizin doğru, dürüst, güvenilir, adil, ahlaklı olmamızın yanında, bu minval üzere olanlarla da bir ve beraber olmalıyız. Nitekim Tevbe Suresinin 119’uncu ayetinde Yüce Allah: “Ey iman edenler! Allah’a karşı gelmekten sakının ve doğrularla beraber olun” buyurmaktadır.

Hz. Aişe (r.a) annemiz Peygamberimiz (sav)’den sordu: “Ey Allah’ın Resulü, Kadir gecesine tevafuk edersem nasıl dua edeyim?” Yukarıda izah ettiğimiz veçhiyle Efendimiz (sav): “Allah’ım, Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni affeyle.” diye dua et buyurdu. 6

Ayet-i celile ve hadis-i şerifler muvacehesinde diyebiliriz ki;

1.) Kadir gecesi, kerim kitabımız Kur’anın (tabiri caizse) doğum gecesidir,

2.) Kadir gecesi, âlemlere rahmet olarak gönderilen Peygamber Efendimiz (sav)’in Peygamberlik vazifesinin başladığı, Risalet tacını giydiği gecedir,

3.) Kadir gecesi, bir ömür (bin ay/seksen üç yıl dört ay)’dan daha kıymetli bir gecedir,

4.) Kadir gecesi, Kur’an-ı Kerim ile beşer buluşmasının yaşandığı ilk gecedir,

5.) Kadir gecesi, Cebrail (as) ve meleklerin Allah’ın izniyle her türlü iş için indiği gecedir,

6.) Kadir gecesi, fecrin doğuşuna/tan yeri ağarıncaya kadar selamettir/esenliktir.

Yüce Allah içinde bulunduğumuz Ramazan ayını, idrak edeceğimiz Kadir gecesini, İslam âlemine hayırlı ve mübarek kılsın. Bir ayet-i kerime ile yazımızı hitama erdirelim: “İnkârcılar dediler ki: “Bu Kur’an’a kulak vermeyin/dinlemeyin, okunurken gürültü çıkarın, belki bastırırsınız/üstün gelirsiniz.” 7 İnkârcıların gürültü çıkardığı günden bu günümüze kadar hiç kimse Kur’ana baskın çıkamadı, bu günden kıyamete kadar da Kur’ana hiç kimse baskın çıkamayacaktır. Çünkü O Kerim Kitabımız Allah’ın korumasındadır. Maalesef biz Müslümanların ezikliği/ezilmişliği ise O’nun mesajını hayatımıza tatbik etmeyişimizdendir. Peygamber Efendimiz (sav)’in örnekliğinde, Kerim kitabımız Kur’an’a kulak vermemiz/hayatımıza tatbik etmemiz ve yaşatılması temennisiyle Hüda-i Bakiye emanet olunuz.

Kaynakça

  1. Kadr Suresi, Ayet, 1-5.
  2. Buhari, Teravih, 2; Müslim, Salat, 25.
  3. Buhârî, Fazlu leyleti’l-Kadr, 5.
  4. Tirmizî, Davet, 84.
  5. Duhan Suresi, ayet 1-3.
  6. Tirmizi, Davet, 84.
  7. Fussilet Suresi, Ayet 26.

View Comments

  • Hocam ağzına yüreğinize sağlık güzel bir yazı olmuş inşallah bu gecenin feyzinden bereketinden faydalananlardan olursunuz Allah’a emanet olun

  • Hazreti ALLAH ımız bin aydan daha hayırlı bu gecede bizi anamızı babamızı sevdiklerimizi ve cümle geçmişlerimizi affettiği kullar arasında ve Kurana hizmet eden kullarından eylesin
    inşaALLAH, amin.

  • Allah ım razı olsun sayın hocam. Allah ım hayırlı ömürler versin inşallah.

Recent Posts

  • Ekonomi

Bakanlık Düğmeye Bastı: Tavuk Etine İhracat Sınırlaması Getirildi!

Son zamanlarda artan beyaz et fiyatları nedeniyle Ticaret Bakanlığı harekete geçti. Tavuk eti ihracatı aylık…

48 dakika ago
  • Gündem

Columbia Üniversitesi ile Eylemci Öğrenciler Arasında Uzlaşı Sağlanamadı

Columbia Üniversitesi ile eylemci öğrenciler arasında uzlaşı sağlanamadı.. Columbia Üniversitesi'nde Filistin Protestoları: Uzlaşı Sağlanamadı, Öğrencilere…

2 saat ago
  • Gündem

ÜLKEMİZİN İLK VEGAN RESTORANI “TELEZZÜZ” AÇILDI

Medyaya yansıyan 29 Nisan 2024 tarihli günlük haberlerden biri şöyle: Ünlü ‘Koç’lardan merhum Vehbi Koç’un…

3 saat ago
  • Gündem

ERDEMLİLER İTTİFAKI (HİLFÜ’L-FUDUL) HER ZAMAN VE HER YERDE KURULMALIDIR

İslam alimi olan Ali Muhyiddin el-Karadaği Dünya Müslüman Alimler Birliği Başkanıdır. O, Gazze'deki ve dünyanın…

4 saat ago
  • Makale

Gazze Vicdanı Uyandırıyor Mu?

Vicdan, insanın sahip olduğu ve kendisini insan kılan yegâne özelliğidir. İnsanın yapıp ettiklerini tarafsız bir…

4 saat ago