Koronavirüs Eceli Aşarak Ölüm Sebebi Olamaz

Koronavirüs Eceli Aşarak Ölüm Sebebi Olamaz

Önce Rabbimizin, makalemizin omurgasını oluşturacak açıklamasını verelim:

“ O’dur sizi balçıktan yaratan ve sonra [sizin için] bir ömür tayin eden, [yalnızca] O’nun belirlediği ve bildiği bir ömür. Ama hâlâ şüphe edip durursunuz. Oysa O, göklerin ve yerin Allah’ıdır. Gizlediğiniz ve açıktan yaptığınız her şeyi ve hak ettiklerinizi bilir. (Enam 6/2,3)

Yaratıcımız olan Allah’ın takdir ettiği ömrün süresini bilmediğimiz için bizim vazifemiz ölüme götürücü sebeplerden korunmaktır. Ve tıp ilminin görevi de tedavi edip yaşatmaya çalışmaktır.

Bu gerçeği tespit ettikten  sonra  tam bir açıklıkla ifade etmek isteriz ki; hiçbir hastalık ve hiçbir virüs, ecel  engelini aşarak ölüm sebebi olamaz.

Aynı şartlarda yaşayan bazı kişiler virüse yakalanırken,  yakalananların yalnızca bazıları ölmekte ve diğerleri de sağlıklarına kavuşabilmektedir.

Bu durumu nasıl izah edeceğiz? Bilim dışı bir yaklaşımla tesadüfle mi, yoksa  Kur’ânî  bir bakışla belirlenmiş ecelle mi?

Aşağıdaki haberi okuyalım:

Birden fazla kronik rahatsızlığının yanı sıra bir süre önce yakalandığı yeni tip Corona Virüsü (Kovid-19) ilerlemiş 86 yaşına rağmen yenmeyi başaran Resmiye Işık, virüsle mücadele eden diğer hastalara umut oldu. Resmiye Işık, “Hastalığı yendim, çok mutluyum. Allah herkesi bu belalardan korusun” dedi, vatandaşlara evde kalmaları ve dışarı çıkmamaları yönünde çağrıda bulundu.

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/86-yasinda-corona-virusu-yendi-su-cagriyi-yapti-41486833

50 yaş altı pek çok insan Koronavirüs  tedavisi sırasında öldü. Emine hanım gibi bir çok kronik rahatsızlığı olan bir yaşlı hanim efendi nasıl sağlığına kavuşabiliyor?

1969 yılı başlarında rahatsızlığı sebebiyle babacığımı Alman hastanesine yatırmıştık. Sonuç alamayınca merhum Prof. Dr. Süleyman  Yalçın hocanın önerisiyle babacığımı Çapa’ya yatırdık. Hocanın gözetiminde günler geçiyor ama tedaviden verim almıyorduk. Ne oluyor diye sorduğumda dahiliyeci hocamız şöyle buyurdular:

  • Babanla birlikte aynı teşhisle iki hastayı daha yatırdık. Bu iki hasta tedaviye olumlu cevap verdikleri için  iyileşiyorlar. Babanız ise  tedaviye olumlu yanıt vermiyor. İlahi kader hükmünü icra ediyor. Evinde ve aranızda ölmesi için babanızı  çıkarabiliriz.

Bu arada aynı şartlarda doğup büyüyen aile fertlerimizden mesela  birinin  küçük, diğerinin  orta yaşlarda ölüğünü ama üçüncüsünün hâlâ yaşamakta  olup 90’ına merdiven dayadığı gerçeği üzerinde de düşünebiliriz.

Yaşadığımız asrı, ana babamızı ve doğduğumuz coğrafyayı, cinsiyet  ve fıtri özelliklerimizi, yenilen, içilen ve yararlanılan nimetler anlamına rızkımız biz mi belirliyoruz?  Ki ölümümüzü belirleyebileceğimizi zannedelim. Ömrümüzü belirleyen Rabbiniz, yarın kazanacağımızı ve nerede  öleceğimizi  bilemeyeceğimizi açıklamıyor mu? (Mümin,40/67,68; Secde ,31/34)

Hulâsa  hayat tesadüfle değil de ile belirlen  ecele göre yaşanmaktadır. Ölümden kaçmakla kurtuluş yok. Yüksek korunaklı kalelerde ve gelişmiş hastanelerde uzmanların gözetiminde de olunsa ecel gelince ölüm kaçınılmaz olur:

“Nerede olursanız olun, ölüm gelip sizi bulacaktır, göğe yükselen kulelerde olsanız bile.” Onlar güzel şeylere kavuştuklarında, bazıları ‘Bu Allah’tandır!’ derler; ama başlarına bir kötülük gelince, ‘Bu senin yüzündendir (ey arkadaş)!’ diye feryat ederler. De ki: ‘Hepsi Allah’tandır!’ O halde bu insanlara ne oluyor da kendilerine bildirilen hakikati kavramaya yanaşmıyorlar?”  (Nisa 4/78)

Ölümü erteleyemeyeceğimiz gibi onu önceleyemeyiz de. İntihar ve ötenazinin haramlığı bir tarafa yıllarca süren nice savaşlar, salgınlar, hastalıklar, depremler ve ölümcül kazaların da ölüm sebebi olamadıkları bilinmektedir.

Bizim için takdir edilen ömrü bilmiyoruz. Rabbimizin “Canlarınızı kendi ellerinizle tehlike atmayınız…” emri gereği ölümden korunmaya çalışırız. (Bakara,2/195) Peygamberimiz “ Allah, ölümün dışında her hastalık için bir şifa yaratmıştır .” buyurduğu ve tedaviyi öğütlediği için tedavi de oluruz.

Ölüm ise bir sırr-ı kaderdir. Koronavirüs ölüm olmadığı  gibi, sebebi de değildir.  Ecel ile birlikte gelirse, yapacak bir şey yoktur. Şehitliği de beraberinde getireceği için Cennet sebebi olacağından  gam  ve kedere de yer yoktur.

Ali Rıza DEMİRCAN

YAZARIN DİĞER YAZILARINI OKUMAK İÇİN BURAYA TIKLAYINIZ

MİRATHABAER.COM – YOUTUBE

Recent Posts

  • Makale

SENİ BUGÜN BAŞKA SEVİYORUM AMA SEN HANGİ GÜN İSTERSEN OKU

SENİ BUGÜN BAŞKA SEVİYORUM AMA SEN HANGİ GÜN İSTERSEN OKU Ben senin sevgili kaderinin neresiyim?…

6 saat ago
  • Makale

AHLÂK İSLAMÎ KURALLARDIR AHLÂKSIZ KİŞİ DİNDAR OLAMAZ

AHLÂK İSLAMÎ KURALLARDIR AHLÂKSIZ KİŞİ DİNDAR OLAMAZ! Yüksek mahkeme üyelerinden genç bir dostumuz sohbetimiz sırasında…

7 saat ago
  • Makale

KAYBETTİĞİMİZ GEÇMİŞİN FARKINDA MIYIZ?

Ülkemizde inançsız bir kesim Cumhuriyetin kuruluşundan buyana Osmanlı’ya azgın bir düşmanlık duygusuyla saldırmaktadır. Bunun neden…

8 saat ago
  • Gündem

Almanya’da Filistin Destekçisi Yasemin Acar’ın Dramı

Almanya'da Filistin Destekçisi Yasemin Acar'ın Dramı: Polisin Şiddeti ve Haksızlık Almanya'nın başkenti Berlin'de, Filistin'e destek…

1 gün ago
  • Gündem

Namaz Kılan Öğrencilerin Etrafında Etten Duvar Ördüler

Namaz Kılan Öğrencilerin Etrafında Etten Duvar Ördüler Gazze Protestolarında Birleşen Kalpler ABD'deki üniversitelerde, Gazze'deki zulme…

1 gün ago
  • Gündem

Yahudi Öğrenciler Filistin İçin Dua Etti

Yahudi Öğrenciler Filistin İçin Dua Etti İnsanlık İçin Birleşen Sesler Washington, ABD - George Washington…

1 gün ago