Mısır’da diktatörlük karbon salınımından daha tehlikeli

İngiltere Başbakanı Boris Johnson, birkaç hafta önce Abdel Fattah Al-Sisi’yi önümüzdeki birkaç hafta içinde Glasgow’da düzenlenecek 26. İklim Değişikliği Konferansı’na katılma davetiyle ilgili olarak aradı. Johnson, Mısır’ın gelecek yıl 27. konferansa ev sahipliği yapmaya aday gösterilmesinden duyduğu mutluluğu da dile getirdi. Savunma ve ulusal güvenlik konuları da tartışıldı, özellikle Libya ve önümüzdeki ay cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin yapılmasıyla birlikte Kuzey Afrika devletinden yabancı güçlerin çekilmesi ihtiyacı ile ilgili.

İki adam Glasgow konferansının başarılı olması gerektiği konusunda anlaştılar. Katılımcı ülkelerin iklim değişikliği tehlikeleri ve karbon emisyonlarındaki belirgin artışla yüzleşme politikalarına yönelik büyük gösteriler ve eleştirilerin ortasında geliyor.

Ancak diktatörlük bugün dünyanın en tehlikeli kirleticisidir. Glasgow’da yer alan liderlerin General Abdel Fattah Al-Sisi ile karşılaştıklarında ve Mısır kanıyla lekelenmiş elleri sıktıklarında bilmeleri gereken mesaj budur. Resmi fotoğraflar için yanında durduklarında, ona Mısır’da yargısız infaz da dahil olmak üzere korkunç insan hakları ihlallerini sürdürmesini sağlayan bir meşruiyet cilası veriyorlar.

Tabii ki, gezegen için gerçek bir tehdit haline gelen iklim değişikliğinin tehlikelerini görmezden gelemeyiz. Milyonlarca insan, özellikle finansal kaynaklara, siyasi iradeye veya toplumsal bilince sahip olmayan ülkelerde, kirlilik ve karbon emisyonlarındaki artışla mücadele etmek için uygulanacak uygulanabilir, pratik kararlar ve stratejiler bulma konusunda hükümetlere güveniyor. Böyle küresel bir sorunla başa çıkmak için.

Dünya iklim değişikliğini ve yarattığı riski tartışırken, herkesin Sisi rejimi tarafından kurulan hapishanelerde çürüyen binlerce Mısırlı olduğunu bilmesi gerekiyor. Birçoğu hücre hapsinde tutuluyor ve yıllardır güneşi görmemiş veya temiz hava solumamış. Mısır’da siyasi muhaliflere yönelik baskı ve hak ihlalleri şimdiye kadarki en yüksek seviyede.

Uluslararası Af Örgütü’nün bu yıl Ocak ayında yayınladığı raporunda, “Ölseniz kimin umrunda? Mısır Hapishanelerinde İhmal ve Bakım Reddi . “Gözaltında ölümlere ve diğer mahkumların sağlığına onarılamaz hasara neden olan muhalefetlerinin cezası olarak kasıtlı olarak sağlık hizmetlerinden yoksun bırakıyorlar.”

Mısır Sisi’nin Hapishaneleri – Çizgi Film [Sabaaneh/MiddleEastMonitor]

Al-Sisi, Glasgow’daki katılımcılarla ülkedeki kirliliği yüzde 15 oranında azaltmak için “Mısır Vizyonu 2030” hakkında konuşacak. 2024 yılına kadar yeşil alanlarda artış sözü verecek ve bir milyon ağaç dikmek için başlattığı bir girişimi anlatacak. Onlara rejiminin Mısır’daki karbon emisyonlarını azaltmak için elektrikli ulaşıma geçme konusundaki kahramanca kararını anlatacak.

Bununla birlikte, onlarla konuşmadığı şey, Mısır’daki ağaçlara ve yeşil alanlara, son kozmetik değişikliklerden daha fazla olan politikalarının verdiği zarardır. Negatif çevre politikalarının her Mısır vatandaşının yeşil alan payını bir metrekareye düşürdüğünü, ki bu da kişi başına düşen küresel ortalama paydan çok daha az olduğunu açıklamayacaktır.

Bu askeri diktatörle fotoğraflardan ve diplomatik tokalaşmalardan daha önemli olan, birinin ona Mısır’daki siyasi tutukluların sayısını veya oturmalarına, uyumalarına ve hatta normal nefes almalarına izin vermeyen aşırı kalabalık hücrelerin sayısını sormasıdır. Kendisine rejiminin Covid-19’lu olanlar da dahil olmak üzere tutukluları kasıtlı olarak tıbbi ihmali hakkında insan hakları örgütleri tarafından yapılan iddiaları sormak da önemlidir. Birçoğu herhangi bir tedavi görmeden hapishanede öldü.

İklim değişikliği konusunun bununla başa çıkması için bilim adamlarına ve uzmanlara ihtiyacı varsa, Glasgow’daki katılımcıların Al-Sisi hapishanelerinde çok sayıda üniversite profesörü ve akademisyeni olduğunu bilmeleri gerekir. Konu araştırmacıların ve akademisyenlerin çabasını gerektiriyorsa, ona Patrick George Zaki’yi sorun. Ve mesele aktivistlerin ve sivil toplum örgütlerinin seferber edilmesini gerektiriyorsa, o zaman Al-Sisi’ye Alaa Abdel Fattah, Ahmed Amasha ve hala Mısır’daki hapishanelerinde bulunan binlerce kişiyi sorun.

Mısır’daki baskıcı diktatörlüğüyle Abdel Fattah Al-Sisi, bu dünya için iklim değişikliği ve karbon emisyonlarından çok daha tehlikeli. Mısırlı generalin insanları öldürmek için iklim değişikliğinin zararlı etkilerini beklemesine gerek yok. Diktatörlüğü ve insan hakları ihlalleriyle Mısırlılardan hızla kurtuluyor.

KAYNAK: middleeastmonitor