islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5390
EURO
34,8298
ALTIN
2.430,02
BIST
9.717,27
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Az Bulutlu
22°C
İstanbul
22°C
Az Bulutlu
Perşembe Parçalı Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
18°C
Pazar Az Bulutlu
19°C

Modern Tıbbın Krizi; İlaca Yönlendirme, Pazarlama Kültürünün Getirisi Mi?

Modern Tıbbın Krizi; İlaca Yönlendirme, Pazarlama Kültürünün Getirisi Mi?
18 Mayıs 2023 16:30
A+
A-

Son zamanlarda antidepresanlar ve antibiyotikler başta olmak üzere birçok ilaç türünün halk arasında yayıldığı ve birçoğunun da gereksiz olduğu iddia edilmektedir. Uzman kimselerin de bu konudaki eleştirel tavrı dikkate alındığında, tüketim çılgınlığı, hastalık söz konusu olduğunda yine sürdürülmekte gibi gözükmektedir. Bu durum enine boyuna tartıldığında bazı haklı tenkitlere gebe gibi durmaktadır.

Modern tıbbın birçok keşfinin olması, birçok alanda yenilikler getirerek hayatımıza kolaylıklar sunması ve insanlığa sayısız katkısı muhakkak ki mevcuttur ve bu durum göz önünde bulundurulduğunda önemi yadsınamaz. Ancak modern tıbbın da bir krizle karşı karşıya olduğu ve bu krizi hekimlerin dile getirdiği görülmektedir.

Reçetesiz ilaç kullanımının yasak olması çok gerekli bir uygulamaydı ve ülkemizde zaten uzun zamandır uygulanıyor. Ancak eczacılık ve hekimlik, pazarlama kültürünün topyekun bir taarruzu altında mı sorusu da akıllara geliyor. Zira fazla ilaç yazımının olup olmadığı sıklıkla uzmanlar tarafından dillendiriliyor. Bu konuda yorum yapan hekimlere karşı bir ambargo uygulandığı da gözlerden kaçmıyor. Gerek beslenme konusunda gerek aşırı ilaç yazımı konusunda firmaların çıkarlarına ters düşebilecek açıklamalar, baskı ile susturuluyor. Bunun örnekleri dünyada mevcut, ülkemizde de benzerlerini bizler görmekteyiz.

Konu hakkında yazılan kitaplar olmasının yanı sıra, yapılan bazı diğer yayınlar da konuyu aydınlatmaktadır. İnsan bu çağda haddinden fazla mı ilaç kullanmaktadır? Acaba bu olay metabolizmayı tahrip etmekte midir? Böyle bir kanının ortaya çıkması neden birilerini rahatsız etmektedir?

Esasen bu konu da modern tıpçıların ilgi alanına girmeli. Oysa denilene göre ilaç endüstrisi buna müsaade etmemekte. Çoğunlukla aşırı doz ilaçların verdiği zararlar bilimsel yayınlarla tespit edildiği için bu konuda şüpheye mahal bırakmayan açıklamalar mevcuttur. Fakat aynı şey, reçetelere tek tük de olsa yazılan (diğer) ilaçlar için geçerli midir?

Bu olayın plasebo etkisi olarak bilinen psikolojik etkiyle izah edilebilir yanı kişiyi tatmin etmiyor. Yani kişilerin bir hap veya şurup sayesinde olumlu bir tutuma girmesi ve kendini iyi hissetmesi yeterli bir savunma argümanı olamaz. Zira reçetelere yazılan ilaçlardan daha da rahatsız olan ve hatta mağdur olan yüz binlerce insanın olduğu da görülüyor. Benzer şekilde yan etkiler sebebiyle başka rahatsızlıkların ortaya çıktığı da iddia ediliyor. Ahmet Aynacıoğlu’nun TRT Haber’de birkaç sene önce çıkan açıklaması işi bilen bir uzman tarafından yapılan önemli bir beyan olarak kabul edilmelidir. Kendisi “Akılcı ilaç kullanımı” adlı bir projenin yürütüldüğünü de bizlere müjdelemektedir. Bu sayede gereksiz ilaç kullanımından kaçınmak için ciddi telkinler yapılabilecektir.

Her hastalığın birkaç ilaçla tedavi edilmesi başka sorunlara yol açabilmekte ve başka hastalıklara sebebiyet verebilmektedir. Üstelik birden fazla hastalığı olanların durumu düşünüldüğünde, adeta yanlarında bir alışveriş poşeti ile gezen hastaların olduğu görülmektedir. Özellikle ilaçların yan etkiler taşıması da söz konusu olduğunda durum daha vahim tabloları karşımıza çıkarmaktadır.

ETİKETLER: Manşet
Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.