Analiz

Mustafa Karahasanoğlu Ağabey’in Ardından…

Akit Medya Grubu İcra Kurulu Başkanı Mustafa Karahasanoğlu ağabey de dar-ı bekaya göçtü. Rabbim rahmet eylesin. Mekânı Cennet, makamı âlî olsun.

“İnnâ lillâhi ve innâ ileyhi râciûn: Muhakkak ki hepimiz Allah’a aitiz ve kesinlikle biz de O’na döneceğiz.” (Bakara, 2/156)

Biz, Mustafa ağabeyin Rabbimizden razı olduğuna şahidiz; yüce Rabbimiz de kendisinden ebeden razı olsun inşaallah…

Onu mahut 28 Şubat hengamında tanımıştım. Mülayemeti, hilmi ve vakur tebessümü ile kararlı bir şahsiyet ve müşfik bir ağabey olarak kalbimde yer etmişti…

O herhangi bir kurum yöneticisi veya bir medya patronu olmaktan ziyade gerçek bir “dava adamı” idi… Mesela, Mustafa ağabeyi Beyazıt mitinglerinde kalabalıklar arasında Filistin’e destek, İsrail’e lanet sloganları atarken görebilirdiniz… On yıllar boyu yöneticiliğini yaptığı Vakit ve Yeni Akit gazetesi ile Akit TV hep Hakk’ın, haklının, Müslümanların ve mazlumların yanında; batılın, zalimlerin ve saldırgan inkarcı azınlığın ise karşısında oldu. Gazetemizin, özellikle 28 Şubat sürecinde onca baskılara, tehditlere, 300 küsur darbeci generalin birlikte açtıkları davalara, yeni darbe planlarında tutuklanmaları öngörülen -kardeşiniz dahil- Vakit yazarlarının liste başında yer almalarına rağmen dik duruşundan asla taviz vermeyişi, gönüllerde taht kurdu…

2001 başlarından bugüne kadar, “Sizden hiç bir karşılık istemiyorum; benim ücretim sadece Âlemlerin Rabbindendir” (Şuara, 26/109, 127, 145, 164, 180) anlayışı ile, haftada bir köşe yazılarımı virgülüne dahi dokunmadan yayımlayan, bütün hayırlı faaliyetlere olduğu gibi “Namaz Gönüllüleri Platformu” çalışmamıza da tam destek veren, “Namazı Yaşamak” isimli kitapçığımı promosyon olarak iki kez yüzbinlerce dağıtan gazetemize ve elbette Mustafa ağabeye minnettar ve duacıyım.

Söz bu noktaya bu gelmişken, 2001’de Vakit gazetemizde yayımlanan bir köşe yazım vesilesiyle bir engelli kardeşimizin başlattığı çok hayırlı bir faaliyeti merhum Mustafa ağabeye aktardığım gibi teberrüken sizlerle de paylaşayım ki duaya vesile olsun inşaallah:

2011 yılında Malatya Kitap Fuarına davet edildim; hem söyleşi hem de imza programı için. Söyleşi mekanı uzakta olduğundan imza vaktine biraz geciktim ve okuyucularımı beklettiğim için kendilerinden özür diledim. Birbiri ardınca kitap imzalamaya devam ederken bir ara kafamı kaldırdığımda kuyruğun uzadığını ve bir engelli hanım kardeşimizin en arkada iki koltuk deyneğine tutunarak ayakta durmakta zorlanığını fark ettim… Diğer okuyucularımdan rica ederek hanım kardeşimizi öne buyur ettim…

“Hanımefendi, geçmiş olsun… kusura bakmayın, size zahmet verdik…” deyince:

“Estağfirullah hocam, doğuştan böyleyim… Çoktan alıştım hamdolsun.” dedi ve ekledi:

“Hocam, sizin yazılarınızı düzenli okuyorum ve çıkan her kitabınızı da alıyorum; şu kitabınız yeni çıkmış, onu almaya geldim” diyerek devam etti ve bir konuyu arzetmek istediğini söyledi.

“Buyurun” dememle hemen söze başladı:

“Hocam, on yıl önce Akit’teki bir yazınızı okumuştum…”

“Hatırlatır mısınız?” dedim; “konusu neydi?”…

2001’de 28 Şubatçıların dayatmasıyla yaz Kur’ân kurslarına 12 yaşından küçük çocukların alınmasını yasaklayan hükümet kararı tartışılırken, Akit gazetesindeki köşemde yazdığım “Bir Milyon Kur’an Kursu” başlıklı yazımdan söz ediyordu hanım kardeşimiz… O yazıda, ülkemizde en az bir milyon kişinin kendi çocuğuna veya torununa ya da kardeşine, komşusuna Kur’ân öğretebilecek durumda olduğunu, dolayısıyla 1 milyon evde açabileceğimiz kurslarda beş-on milyon çocuğa Kur’ân öğretebileceğimizi teklif etmiştim…

Hanım kardeşimizi dinleyelim:

“Hocam, yazınızı okuyunca, ‘bu yazı, hocamın bana talimatıdır’ dedim ve hemen kolları sıvayıp 10 öğrenciye evimi açtım; bu seneye kadar da toplam 100 öğrenciye Kur’an, namaz ve ilmihal öğrettim. Bunun sevabının bir kısmı da sizindir hocam…”

Dondum kaldım. Gözlerim doldu… Kardeşimize dualar ettim, kendi sevabının azalmayıp artacağını söyledim…

Tevafuka bakın ki, Malatya dönüşü havaalanında Mustafa Karahasanoğlu ağabeyle karşılaştık; hanım kardeşimizin sözlerini kendisine aktardıktan sonra: ‘Bu sevabın bir kısmı da inşaallah sizindir ve gazetemizindir’ dedim…

“Hayra vesile olan hayır işleyen gibidir.” hadis-i şerifini hatırladık…

Mustafa ağabeyin vesile olduğu hayırlar sayılamayacak kadar çok…

Rabbim tekrar mekanını Cennet eylesin. Âmin.

Abdullah Yıldız

Recent Posts

  • Gündem

Balığı Uçmaya Kuşu Yüzmeye Zorlamayacak Bir Eğitim Sistemi…

Balığı Uçmaya Kuşu Yüzmeye Zorlamayacak Bir Eğitim Sistemi lazım. İlkönce haberimizi okuyalım: CHP'li Milletvekilleri, MEB…

22 dakika ago
  • Gündem

ERDOĞAN – ÖZGÜR GÖRÜŞTÜ MÜ GÖRÜŞTÜRÜLDÜ MÜ?

Türkiye Cumhuriyeti, anayasası ile kendisini tanımlamıştır ve ülkemizde bütün yapılanmalar anayasaya göredir. Bu yapıyı bir…

34 dakika ago
  • Gündem

ABD Polisi UCLA Kampüsünde Filistin Dayanışma Kampını Dağıttı

ABD Polisi UCLA Kampüsünde Filistin Dayanışma Kampını Dağıttı ABD'nin Los Angeles kentinde bulunan California Üniversitesi'nde…

2 saat ago
  • Gündem

“KURBAN KARDEŞLİKTİR”

“KURBAN KARDEŞLİKTİR” ARDEV olarak kurbanlarınızı bu yıl Tanzanya’da ki kardeşlerimize ulaştırıyoruz. Ayrıca kurbanınızın kesim vidosunu…

3 saat ago
  • Gündem

İrlanda’da da Eurovision Şarkı Yarışması’na Katılan İsrail’e Protesto

İrlanda'da Eurovision Şarkı Yarışması'na Katılan İsrail'e Protesto İrlanda'nın başkenti Dublin'de, İsrail'in Eurovision Şarkı Yarışması'na katılması…

4 saat ago
  • Gündem

Türkiye, İsrail ile Tüm Ticaret İlişkilerini Durdurdu!

Türkiye'nin İsrail ile ticareti durdurma kararı, son dönemdeki diplomatik gelişmelerin en çarpıcı ve önemli adımlarından…

5 saat ago