Makale

PARMAK SALLAMAK YA DA SALLAYAMAMAK…

Çok İlginç Değil mi?

2019 yılı ikinci yarısına varmadan başlayan Covid-19 pandemisi salgını yaklaşık iki yıl sürdü. Bütün dünyada insanlar evlerine kapatıldı. Aşılar dayatıldı. İlaçlar dayatıldı. Seyahatler, ticaret, görüşmeler, eğitim vs. vs. hepsi kısıtlandı. Adeta hayat durduruldu.

Bunun elbette çok büyük bir faturası vardı. O fatura da ancak çok büyük projeler tarafından karşılanabilirdi ki yönetimler itiraz etmesinler.

Nitekim de yönetimler itiraz etmediler!

Şimdi farklı bir pencereden bakalım ve sonuçlar üzerinden süreç yorumlayalım.

Bir pandemide NORMAL olan işleyiş prokoller şudur;

Bu bir salgın hastalıktır. Normal olarak hastalığa bağlı krizler çıkması gerekirdi. İlaç krizi, tıbbi cihaz/alet krizi, sağlık personeli krizi, yatak ve bakım krizi vb. gibi etkileri olurdu

HAYIR. bunların hiçbiri olmadı.

ANORMAL bir şey oldu.

Küresel bazda, ARABA krizi yaşadık.

Araç üretimleri durdu.
Fabrikalar kontak kapattı.
Araçların hepsinin ihtiyacı olan chipler bulunamadı.
Konteynerler bulunamadı.
Talep olmasına rağmen araç bulunamadı.

– Bu arada da modeli eskimiş araçlarda piyasada “çantada keklik altın” değerinde görüldü.

Bu zaman zarfında (3 sene içerisinde) bütün araç firmaları hızla elektrikli araçlara geçiş yaptılar ve ürettikleri elektrikli araçlarını piyasaya sürdüler. Gelecek hedeflerini de elektrikli araçlar üzerinden ifade etmeye başladılar. Şehir planlayıcıları da bunlar üzerinden hemen şehir düzenlemelerini yenilediler. Petrol üreticileri ve perakende satıcıları bile üretim kayıplarına ses çıkarmayıp bütün satış yerlerine elektrik şarj üniteleri kurdular.

Sanki bütün araç üreticileri ve akaryakıt istasyonları, böyle bir geçiş için üç yıllık bir duraksama yaptırttılar. İşlerini ve aralarındaki bölüşümü hallettiler. Sonra da normal hayata yeniden yol verdiler. Elektrikliler de “suhuletle” devreye girmiş oldu.

Daha da yeni yakıt (hidrojen gibi) çalışmaları başlatıldı.

Bu arada hiç kimse de her ne hikmetse, pandemiden dolayı onları parmakla işaret etmedi ya da onlara parmak sallamadı. Belki de işaret edemedi parmaktra sallayamadı.

Ama sürecin sonunda kazananlar ise yine onlar oldu!

Öyle değil mi,
Çok ilginç!

Prof. Dr. Mete Gündoğan

Recent Posts

  • Makale

KÜLT ÖRGÜTLENMELER (KARANLIKLAR CEMAATİ)

Dünya üzerinde Sabetaycı nüfusun en yoğun yerleştiği kentler Selanik ve İzmir’dir.350 yıldır yönetim kadrolarının vazgeçilmez…

17 saat ago
  • Gündem

İSLAM’A GÖRE EKONOMİK SİSTEM VE KURALLARI

İSLAM'A GÖRE EKONOMİK SİSTEM VE KURALLARI Ali Rıza Demircan Hocamızın bu sözlerini daha iyi anlayabilmek…

18 saat ago
  • Makale

MÜSLÜMANLAR İÇİN HER GÜN ANNELER GÜNÜ OLMALIDIR

    Yaratandan ötürü bütün canlılara merhameti ve tüm in­sanlara sevgiyi öğütleyen dinimiz, husûsiyle anne…

18 saat ago
  • Makale

“NECİP FAZIL’SIZ EDEBİYAT OLUR MU?”

Kadim dostum Muzaffer Doğan Beyle sohbet ederken, başlık yaptığım bu cümleyi kullanmıştı: “Necip Fazıl’sız edebiyat…

19 saat ago
  • Gündem

ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN..

ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN.. Ayağının altını öpmemiz gereken annelerimizin ve anne adaylarımızın anneler gününü kutluyor…

19 saat ago
  • VİDEOLAR

ANNELER GÜNÜ ŞİİRİ

https://youtu.be/6yhiDDwqaxc

19 saat ago