1935 yılına kadar haftalık tatilin Cuma günü olduğunu, bu tarihten sonra Pazar’a döndüğünü hatırlatarak yazımıza başlayalım.
Eminim bugün, bir haftalık çalışmanız ve yorulmanız sebebiyle Pazar keyfi yapmayı düşünüyorsunuz. Çünkü Pazar keyfi yapma düşüncesi çok insanımızda var. Sabahleyin geç kalkacak, belki de akşama kadar evin içinde pijama ile dolaşacaksınız.
Televizyondan ya da internetten bir film açacak, çayınızı ve kahvenizi yudumlarken filmi izleyeceksiniz.
Belki de izleyemediğiniz bir maçı tekrar izleyecek, Pazar gününüzü böyle boş bir şekilde geçireceksiniz..
Eşiniz ve çocuklarınız size “hadi bugün bir yerlere gidelim” deyince de “Bir Pazar günüm var, dinlenmek istiyorum” diye de hayıflanacaksınız…
Belki haklısınız ama Pazar keyfini doyasıya ve verimli bir şekilde yaşamanın başka yolları da var… Bildiğimiz ama bildiğimiz halde pekte önemsemediğimiz yolları…
Mesela bu Pazar günü illa ki piknik yapmak istiyorsanız, hiç sakıncası yok tabii ki de yapın. Ama eşiniz ve çocuklarınızla ilgilenmek ve vakit geçirmek adına yapacağınız bu kır gezisinde, küçük bir değişiklik yaparak yanınıza kitap alın… Ve çok değil ailenizle birlikte 20 dakika kitap okuma seansı gerçekleştirin. Yüce Rabbimizi zikreden cıvıl cıvıl kuş sesleri arasında yapın bunu… Bir ayet, bir hadis ya da Peygamberimizin (sav) örnek hayatından bir kesit okuyun… Okuduklarınızı da ailenizle istişare edin ve konuşun.
Bunu, kendinizin ve ailenizin hayatına anlam katmak ve anlamlandırmak için yapın…
Gelin bu hafta, keyif çayınızı ya da kahvenizi cennet rengi yemyeşil ağaçların arasında için ve eşinizin gözlerinin içine bakarak onu sevdiğinizi söyleyin. Çocuklarınızı öpün ve sorunları olup olmadığıyla hemhal olun. Çocuklarınızla top oynayın ip atlayın ve eğlenin. Namaz vakti geldiğinde de kuşların ve tabiatın rabbimize olan zikrine katılarak çocuklarınızla birlikte namazınızı kılın.
Eğer, çok piknik yaptık bu hafta değişik bir şeyler yapalım diyorsanız, alternatif teklifimiz de var size… Bulunduğunuz yerde mevcut olan tarihi mekanları gezin bugün… Ama bu gezinti kuru bir gezinti olmasın lütfen… Genelde sosyal medya ya da başka lüzumsuz işler için kullandığımız İnternetinizi açın ve gideceğiniz tarihi mekan hakkında küçük bir araştırma yapın. Tarihi mekana vardığınızda da bu bilgileri çocuklarınızla paylaşın… Tarihi mekanı gezerken, buram buram tarih kokan o mekanı hissedin, yaşayın ve çocuklarınıza da yaşatın.
Eğer tarihi mekan ziyareti teklifimizi de kabul etmiyor, illa Pazar keyfini evimde yapacağım diyorsanız, evde kalmanızı da fırsata çevirebilirsiniz. Yemek yaparken eşinize yardım edebilir, çayınızı yudumlarken çocuklarınızla hoşça vakit geçirmek adına sohbet edebilir, eğlendirici ama öğretici küçük oyunlar oynayabilirsiniz.
Sizi geçmişe ya da farklı dünyalara götürecek bir şiir kitabı okuyabilir, çayınızın ya da kahvenizin sıcaklığına şiir sıcaklığını ekleyerek çocuklarınızın sesiyle birlikte kulaklarınızda güzel bir armoni oluşturabilirsiniz…
Çayınızı içerken ya da tarihi mekan ziyaretini gerçekleştirirken bu satırları yazan bendenizi de hatırlar bir dua ederseniz, ben de sizlere duacı olurum…
Rabbim sizlere, ailenizle birlikte sağlık ve afiyet içinde, Kur’an ve Sünnet merkezli bir ömür geçirmeyi nasip eylesin…
Selam, saygı ve muhabbetlerimle…
Şaban DOĞAN