islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
19,1508
EURO
20,8102
ALTIN
1.207,67
BIST
4.943,18
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Parçalı Bulutlu
9°C
İstanbul
9°C
Parçalı Bulutlu
Perşembe Az Bulutlu
13°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Hafif Yağmurlu
16°C
Pazar Çok Bulutlu
19°C

Sağlık Bakanlığı, Detoks ve Yenilikler..!

Sağlık Bakanlığı, Detoks ve Yenilikler..!
30.12.2019
A+
A-

Türkiye’de ilginç şeyler yaşanıyor. Bir yılını dolduran hükümet, yeni atılımlarla şehir hastanelerindeki revizyonlarla, bilhassa Türkiye’de ilk defa bir bakanın, Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin KOCA’nın, “Yetersiz ve dengesiz beslenen öğrencilerin dikkat süreleri kısalıyor, algılamaları azalıyor, zaman zaman öğrenme güçlüğü ve davranış bozuklukları gelişebiliyor, daha kolay hastalanıyorlar ve okul başarıları düşebiliyor!” demesi, yıllardır mücadelesini verdiğimiz NBŞ’li, emülgatörlü, başta çocuklarımız olmak üzere topyekûn toplumu, bedenen ve ruhen kirleten “gıda terörü”nün tasdiki olarak çok önemliydi! İnşallah bundan sonra da “Koruyucu Hekimlik ve Sağlıklı Yaşam” ile ilgili projelere desteğiyle devam edecektir diye düşünüyorum. Bilhassa şehir hastanelerinin devlet eliyle tanzimlenip yürütülmesi ve yapılan anlaşmaların halkımızın umutsuzluğunu gidermesi açısından çok önemlidir!

SAĞLIKTA TOPYEKÛN DEĞİŞİM!

Aynı uygulama ve stratejiler, eğitim kurumlarına da getirilecektir diye ümit ediyoruz. Zira Sayın Cumhurbaşkanı, gıda terörünün en vurucu aracı “ekmek” konusuna el atıp “Artık eskisi gibi kara yenecek!” demişti; yapılmadı! “17 emülgatörü çıkarın!” dedi; çıkarılmadı!!! Kıymetli eşleri Emine ERDOĞAN hanımefendinin de defaâtle dile getirdiği “Ata tohumlarına sahip çıkmayıp, bitkilerin şifacılığını reddetmek, vatana ihanetle eş değerdir!” demesi de, gıda gibi hayati bir mevzunun devletin en üst düzeyine dikkat çekilmesinde büyük bir önem var! Ve arka planında “çalışmayan kurumlar”a, işlemeyen sisteme bir ikaz mı var..?!

Sağlık Bakanının “İnsan sağlığına farklı bir holistik yaklaşımla” bu işleri çözeceğine itimadımız vardır!

ÇARESİ YOK MU, VAR!

Gıda ve tarımda yapılacak atılımlara örneklik teşkil etmesi için ata tohumlarımızdan olan, 14 DNA’lı karakılçık-siyez buğdayını ülkemiz ve dünya insanlığına hizmet adına Amerika’dan Nuh tatları prezedyumunda yeni değişmeyen dünyadaki on ürün arasına kattık!

Uluslararası fuarlarda tanıttık.

YENİDEN YAPILANMA!

Obezite başta olmak üzere, beslenme bozukluklarına bağlık akut ve kronik rahatsızlıklar katlandı! Piyasadaki tüm tahıl çeşitlerinin genetik bozukluğu ve hastalıklara yol açabileceği konusunda da gerekli uyarıların yapılmasında fayda vardır.

Okullarımızda bilhassa tabii meyveler, elma, armut, mevsimine göre erik, muz, kivi gibi sağlığa yararlı ürünler tavsiye edilmeli ve bulundurulması zorunlu tutulmalı;

MNG-Çin tuzuyla yapılmış cipslerin, NBŞ’li tatlı ve hazır gıdaların, cicili bicili şeker, çikolata, bisküvi ve tost gibi içinde füme edilmiş et ürünleri bulunan sağlıksız gıdaların obeziteye neden olması sebebiyle engellenmesinde çok büyük fayda vardır.

SÜNNET OLAN MUKADDES TUZ!

Beden için hayati önem arz eden tuzla ilgili tavsiyemize, dönemin sağlık bakanı Ahmet Demircan bilim kurulu tarafından verilen cezayı da hatırlatmak isterim! Mahkemelerce reddedilse de milletimizin şuurları bulandı bir kere.

Dünya Sağlık Örgütü bile günde 6-8 gr tuzu öneriyor!

“TUZ YEMEYİN!” 

TUZ USTUR, YANİ AKILDIR!

Tabii ki bizim tavsiyemizde, 83 minerali atılmış rafine tuz değil; tansiyon yükseltmeyen ve rahatsızlık vermeyen temaşa  sanatımızdaki “Tuzsuz Deli Bekirler” olmasın diye bu topluma önerimiz kristal kaya tuzudur! Bu detayları görüp bilgilendirme yapılmasını da yeni Sağlık Bakanımızdan milletimiz beklemektedir!

BİR GARABET DE FLORÜRDE!

Avrupa ve Amerika’da yasaklanan florürün, Türkiye’de ‘plaklama’ yoluyla uygulanmasında bir kusur ve kasıt var! NBŞ kotası, Sayın Cumhurbaşkanımızın eliyle % 5’lere düşürüldü! Avrupa ve Amerika’da hastalıkların önü alınamadığı için bu kısıtlamaya gidildi; Türkiye’de de ‘daha da’ kötü sonuçlar beklenmeden acilen tedbir alınmalıdır!

Neden devlet televizyonunda bir tıp profesörünün “Siroz, çocuklarımızda altı yaşına kadar indi..!” sözlerinin cevabını aramaz..?!

Neden nişasta bazlı şekerlerin yasaklanması için bilim kurulu uyarmaz!

Neden 28 günlük tavukların yenmemesi için bilim kurulunun bir tavsiye kararı yoktur!!! Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi ekmekle ilgili neden ekmeğin ve pirincin içindeki kabuk-kepek-ruşeym alınmasın, bunlar faydalıdır, yenilsin diye bir rapor hazırlanmaz..?! Neden! Neden! Neden!

ARAŞTIRMA ENSTİTÜLERİ VE 

ÜNİVERSİTELERİMİZ NEREDE?

Cumhurbaşkanımızın söylediği hastalıkların sebebini bulup çözüm sunacak araştırma kurumlarını bekliyoruz..! Fakat ilgili, yetkili ve bilirkişiler maalesef sebepleri bulup ortadan kaldırmak yerine havayı, suyu, toprağı, tümüyle hayatımızı kirleten insektisit-böcek öldürücüler, pestisit gibi zirai kalıntılarla mücadele etmek yerine, hatta neden hastalıklar bu kadar artıyor, bunun cevabı aranmıyor!

Yaşayıp yaşatarak ölelim, topluma faydalı eserler bırakarak, tabiata da zarar vermeden, kâinatla uyum içinde helal yiyip-içip yaşayarak geçirelim ömrümüzü, denmiyor..!

Başta Hepatit B-C olmak üzere hepatit hastalıkları ve ismi henüz bilinmeyen ve doktorların da telaffuz edemediği hastalıkların ilaçlarının da bir kutusu 57.000 lira olabiliyor!!!

Neden hâlâ biz yerli ilaç üretemiyoruz!

Başkalarının ürettiği ilaç, gıda ve sağlık avadanlıklarını tüketerek insanımıza sunmak meziyet olmaktan kurtarılmalıdır!

Sağlıklı yaşamanın metot prensip ve uygulamaları acilen Avrupa ülkelerinde, Uzakbatı’da, Uzakdoğu’da olduğu gibi hayata geçirilmeli Türk ve Anadolu insanı bundan mahrum edilmemelidir!

Sağlık Bakanımızın son çıkışları bu metotların Türkiye’de uygulanmasına ümit verici olmuştur!

İnşallah tamamlayıcı tıbbın bütün metotlarının tüm dünya ülkelerinde olduğu gibi değiştirilmeden ülkemizde uygulanması dilek ve temennisiyle!

Prof. Dr. Ahmet MARANKİ

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.