Aziz Kardeşlerim. Devletimiz, Anayasasıyla kendisini demokratik laik hukuk devleti olarak tanımlamıştır. Milletimizin her bir ferdi, yürürlükteki yasalar çizgisinde devletin aldığı bütün kararlara uymakla yükümlüdür. Uymayanlar kanûni mevzuata göre cezalandırılır.
Bütün dünya ülkeleriyle ile birlikte ülkemizi de tehdit eden Koronavirüs salgını sebebiyle, devletimiz gerekli kararları ve önlemleri almakta ve uygulanmasını istemektedir. Alınan kararların uygulanması, vatandaşlık görevidir. Vatandaşlık bilinci önemli olmakla birlikte yeterli değildir.
Kararlara uymanın inanç haline getirilmesi gerekir. Bir diğer anlatımla Dîni bir görev olarak bilinmesi, uymamanın da günah olarak algılanması icab eder.
Halkı Müslüman ve yönetimleri laik olan ülkemizde, devlet organları laik yapısı sebebiyle vatandaşlarının inançlarına hitabet etmemekte, halkımızın inancını, halk sağlığı için güce dönüştürememektedir.
Oysaki Müslüman olan vatandaşlarmız, devletimizin İslâm ile örtüşen buyruklarına, vatandaşlık gereği uymakla yükümlü olduğu gibi İslâm açısından da yükümlüdür.
Sevgili Peygamberimiz yükümlü olduğumuz bu uyuşun “yalnızca Maruf’ta yani İslâm Dini’nin, müşterek aklın, ilmin ve bilimin gerektirdiklerini uygulamada olabileceğini” açıklamaktadır.
Devletimizin yaşadığımız salgın hastalık sebebiyle aldığı kararlar ve uyulmasını istediği önlemlerin Maruf nitelikli olduğunda hiçbir şüphe yoktur. Kaldı ki bu önlemlerin bütünü İslâm’ın da emri ve öğüdüdür.
Bu sebeple devletimizin aldığı kararlar ve önlemlere uyulması, (ictihaden) farz görevimizdir. Aykırılık da ictihaden haramdır. Günahkâr kılıcıdır.
Doğruluğuna inandığımız bu hakikati Milletimize bildirir, Diyaneti, İlahiyat Fakültelerini, birer sivil örgüt olan tarikatlar ve cemaatleri ve diğer etkin bütün bu içtihada katılmaya ve deklere etmeye çağırırım.
Ali Rıza DEMİRCAN
Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi