SERMAYESİ SÖZ VE VAAT OLAN SİYASİLERİMİZ…

Enaniyet ve siyasi hırs, insanın gözünü kör edince, akıl ve izan kalmıyor insanda…

Dün söylediğini bugün unutan ya da oralı olmayan siyasetçilere alışıktır bizim ülkemiz… Bunun günümüzde ki temsilcisi ise Sayın Kılıçdaroğlu galiba….

“Seçimlere çeyrek kala… Eğleniyor muyuz?” yazımızdan sonra güzel tepkiler kadar, eleştiri de aldığımı belirtmek isterim. Eleştiriye evet ama küfüre hayır!”

Mesela şimdi Sayın Kılıçdaroğlu’nun “Sana söz” reklam kampanyasını yazmayacak mıyız?

Evet canım kardeşim, kimse kusura bakmasın ama  komik bir durum bu… Ben bu söze ve seçim kampanyasında kullanılmasına gülerim…

Nedeni de gayet açık ve net…

Sayın Kılıçdaroğlu bu sözü, 2019 seçimlerinden önce meydanlarda defalarca tekrarladı. Ne diyordu Sayın Kılıçdaroğlu? “Namus sözü veriyorum, kimse işten çıkartılmayacak!”

Ne oldu peki?

Belediyelerde çalışan on beş bin işçi işten çıkarılmadı mı?

Ama şaşırmamak lazım… Sayın Kılıçdaroğlu’nun bir mitinginde gaf olarak değerlendirilen, ama bence gaf olmaktan ziyade bilinçaltını yansıtan bir cümlesi vardı…

“Biz Erdoğan gibi söz verip sözünde duranlardan değiliz”

Mesela Sayın Kılıçdaroğlu’nun aynı Fetö gibi seccade üzerinde ayakkabılar ile Fotoğraf çektirmesine ne gerek vardı? Bu fotoğraflar ile kime ya da kimlere mesaj verildi?

Dedik ya siyasi hırs bazı insanların gözünü kör ediyor. Bugün söyledikleri çok büyük lafları, yarın unutan siyasetçilerimizden biri de Sayın Ahmet Davutoğlu. Nefsini ayaklar altına alacağını, bir faninin terk etmeyeceği düşünülen her makamı elinin tersiyle iteceğini ama asla bu kutlu hareketteki hiçbir dava arkadaşının kalbini kırmayacağını söyleyen Davutoğlu, hangi siyasi hırsla hareket eder oldu ki, bugün, söylediklerinin tam zıttı yönünde hareket edebiliyor ve bu milletten oy bekliyor.

Olması gereken, bütün siyasilerimizin söylem ve projeleri ile halkın önüne çıkması, insanlardan oy istemesi ve insanları kutuplaştırıcı bir dil ve söylemden kaçınması.

Mesela, tam seçim zamanında Sayın Kılıçdaroğlu’nun “Ben aleviyim” demesine ne diyeceğiz?

Eeee ben de Sünni’yim Sayın Kılıçdaroğlu! Sana oy vermek istersem, Sünni olduğum için oy veremeyecek miyim? Ya da tersinden bir anlatımla, bütün Alevi vatandaşlarımız sana oy vermek zorunda mı?

Pardon Sayın Kılıçdaroğlu! Bu söyleminizle, toplumuzda ki sosyolojik fay hatlarını harekete mi geçirmek istiyorsunuz? Bu Aleviler için de Sünniler için de tehlikeli olmaz mı?

Aslında bendeniz, siyasi söylemler ile toplumun çok gerildiği kanaatindeyim. Seçimlerin bir an önce huzur içinde yapılmasını, sandıktan çıkan millet iradesine herkesin amasız ve fakatsız saygı duyması gerektiğini tekrar dile getirmek istiyorum.

Sermayesi söz ve vaat  olan siyasilerimiz, lütfen halkımızın huzur ve güvenini tehlikeye atacak söylemlerden uzak dursun!

Unutmayalım ki;

Söz ola kese savaşı,

Söz ola kestire başı.

Selam, saygı ve muhabbetlerimle…

Şaban DOĞAN