ŞİMDİ TAM ZAMANI

Bütün dünyanın ekonomilerinin daralma yaşadığı yadsınamaz gerçekler arasında…

Kapitalist sistem tıkandı…

Hatta insan eliyle yapılan ve uygulamaya konulan, adı ne olursa olsun  bütün sistemlerin tıkandığı ve insanları bunalttığı bir dönemden geçiyoruz…

Görmek isteyene bütün izm’ler iflas etti…

Bizde ki fahiş fiyat artışları Almanya dahil birçok ülkede yaşanıyor.

Mesela Fransa’da öğrenciler yardım derneklerinin önünde erzak almak için uzun kuyruklar oluşturuyorlar…

İngiltere’de Benzin istasyonlarının önünü ana baba günü…

İnsanları sömüren bu sistemin, ayakta kalması için yeni sömürü ülkeleri ve yeni sömürü sistemleri bulması lazım.

Pandemi ve aşı sektörü, sömürü düzeninin sadece ufak bir ayağını teşkil ediyor…

ABD, Dolar üzerinden bütün dünyayı sömürmeye devam ederken, ülkeleri de parçalama planlarını hızla hayata geçiriyor…

Irak, Suriye şu anda üç parçaya bölündü. Irak’ta Kuzeyde Kürtler, ortada suniler, güneyde Şiiler olmak üzere küçük devletçikler oluşturacaklar. Hatta oluşturdular.

Mekke ve Medine’nin ise, Uluslararası konsorsiyumun gözetiminde ayrı bir devlet olmasından söz ediliyor…

Sözün özü Siyonist düşünce, “yeni yüzyılda yeni bir Ortadoğu planı” ile sahnedeki yerini aldı…

Condoleezza Rice’ın 22 ülkenin sınırları değişecek kehaneti(!) ortaya çıktı. Bilindiği gibi kırk yıl içinde PKK terör örgütü vasıtasıyla, Türkiye’nin sınırlarını değiştirme imkânı yakalayamayanlar veya bunu başaramayanlar, 15 Temmuz girişimiyle bunu yapmaya çalıştılar ama bunda da başarılı olamadılar… Zannetmeyin ki vazgeçtiler…

Fetö hala çalışıyor ve ülkeyi bölmek adına faaliyetlerine devam ediyor…

Ama unutmayalım ki, Siyasi, sosyal, ekonomik her kriz, farklı alternatifler de sunar bize. Çoğu zaman sorunun cevabı, o sorunun içinde gizlidir…

Şüphe götürmeyen tek bir gerçek var ki o da yaşadığımız ekonomik sıkıntıların sistem kaynaklı olması…

Yaşadığımız bütün sosyal olayların ve manevi çöküntünün sebebi de sistem kaynaklı…

O zaman sistemin kökten değiştirilmesi gerekmez mi?

Boşanmalar çoğalmış aileler dağılıyor…

Ülkemizde ve bütün dünyada ahlaki erozyon tüm hızıyla devam ediyor…

Gençlerimiz, ateizm ve deizmin çıkmaz sokaklarında, kendilerine yol arıyorlar…

İşte bu sebeple şimdi bütün dünyaya örnek olmanın tam da zamanı!  Tabularımızı yıkıp, küllerimizden tekrar doğmanın zamanı…. Kapitalist sistemin hiçbir derdimize ilaç olmadığını ve olamayacağını, anlayabilmenin ve anlatmanın tam da zamanı… Faizin bu milletin başında büyük bir bela olduğunu anlamının ve anlatmanın tam vakti.

Kuran ve sünnet referanslı bir Anayasa yapmanın ve bütün dünyaya örnek olabilmenin de tam zamanı…

 Yeni anayasa çalışmalarının yapıldığı bu dönemde, rahmetli Uğur Mumcunun tarifinde yer alan “Türk vatandaşı İsviçre medeni kanununa göre evlenen, İtalyan ceza yasasına göre cezalandırılan, Alman ceza muhakeme hukuku usulüne göre yargılanan, Fransız idare hukukuna göre idare edilen ve İslam hukukuna göre gömülen kişidir” tespitini de göz önünde bulundurarak, kendi manevi değerlerimize uygun bir Anayasa yapmanın tam da zamanı…

Kur’an ve Sünnet referanslı olarak yapacağımız bu Anayasaya göre ilkönce ülkemizi ve İslam âlemini, daha sonrasında ise tüm insanlığı kurtaracak ve huzura kavuşturacak bir Anayasa…

Aynı Peygamberimizin (sav) Medine’de uyguladığı din ve vicdan özgürlüğünün uygulanabileceği bir Anayasa…

Kimsenin kimseye zulmedemediği, herkesin emeğinin karşılığı olan hakkını aldığı bir Anayasa…

Ülkemizin ve bütün insanlığın başına bela olan kapitalist Faizli sisteminin kaldırıldığı, sosyal devlet anlayışıyla zekât’ın resmileştirildiği ve kurumsallaştırıldığı bir Anayasa…

Kimsenin vergi kaçıramadığı, zenginlerin vergi borçlarının affedilerek fakirlerin ezilmeyeceği bir Anayasa…

İnsanların arasında adaletin sağlanabildiği, haklının hakkını alabildiği haksızın ise cezasının verildiği bir Anayasa ve buna bağlı uyum yasaları…

Bu konuda yüce rabbimizin sesine kulak verelim. Casiye Suresi 18. Ayeti kerimede şöyle buyuruyor yüce rabbimiz:

“Sonra seni de din konusunda bir şeriat sahibi kıldık, ona uy; bilmeyenlerin heveslerine uyma.”

Yazımın sonunda, batı hayranı ve aynı zamanda İslam karşıtı olanlara önemli bir hatırlatmada bulunmak istiyorum.

Fransız ihtilalini referans alarak özgürlükler konusunda mangalda kül bırakmayanlara hatırlatalım…

Fransız ihtilalinden sonra özgürlükler adına çıkarılan ilk sivil yasa, Ahmed bin. Hanbel’in Müsned’inden faydalanarak çıkarılmıştır.

Şaban DOĞAN

Recent Posts

  • Gündem

Almanya’da Filistin Destekçisi Yasemin Acar’ın Dramı

Almanya'da Filistin Destekçisi Yasemin Acar'ın Dramı: Polisin Şiddeti ve Haksızlık Almanya'nın başkenti Berlin'de, Filistin'e destek…

12 saat ago
  • Gündem

Namaz Kılan Öğrencilerin Etrafında Etten Duvar Ördüler

Namaz Kılan Öğrencilerin Etrafında Etten Duvar Ördüler Gazze Protestolarında Birleşen Kalpler ABD'deki üniversitelerde, Gazze'deki zulme…

13 saat ago
  • Gündem

Yahudi Öğrenciler Filistin İçin Dua Etti

Yahudi Öğrenciler Filistin İçin Dua Etti İnsanlık İçin Birleşen Sesler Washington, ABD - George Washington…

14 saat ago
  • Gündem

İsrailli Bakandan Erdoğan’a Hadsiz Paylaşım

İsrailli Bakandan Erdoğan'a hadsiz paylaşım İsrailli Bakan, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a Karşı Skandal İfadeler Kullandı: Türkiye'den Sert…

15 saat ago
  • Gündem

Lokanta ve Kafeler İçin Yeni KDV Düzenlemesi Resmen Yürürlükte

Lokanta ve kafelere yönelik KDV düzenlemesi, Resmi Gazete'de yayımlanan kararla yürürlüğe girdi. Bu karar sektördeki…

16 saat ago
  • Makale

“BİR SOYKIRIM GÖRDÜM”

Operatör Doktor Taner Kamacı'nın Gazze şahitliği: ‘’Bir soykırım gördüm.'' Gençlik ve Spor Bakanlığı, Adana Gençlik…

16 saat ago