islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,4494
EURO
35,0400
ALTIN
2.324,05
BIST
9.079,97
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
21°C
İstanbul
21°C
Açık
Cuma Parçalı Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Parçalı Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C

Türk Ordusu Ne Üretiyor?

Türk Ordusu Ne Üretiyor?
10 Mayıs 2022 10:26
A+
A-

Türk Ordusu ne üretiyor? Ürettiğini kim tüketiyor? Tüketenler bedel olarak ne ödüyor?

Hakikaten, Türk savunma sanayi geri dönülemez ve engellenemez bir seviyeye ulaştı. Katkısı olanların tamamına müteşekkiriz. Bundan sonra çok daha hızlı bir şekilde yükselişini sürdürecektir. Çünkü kritik nüfus büyüklüğünü geçmiştir. Bu gelişmeler, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni TSK daha da güçlendirecek ve başta bölgemiz olmak üzere küresel düzeyde hatırı sayılır bir hale getirecektir.

Bütün bu gelişmeleri “Türk Ordusu” başlığı altında toplarsak, istikamet tayin edici birkaç soruyu da sormamız gerekiyor. Bu sorulara verilecek cevaplar gelişimin teminatının anlaşılmasına vesile olacaktır. Yükselen dağın ardını görmemize yardımcı olacaktır.

Jenerik sorularımız şunlardır;

– Türk Ordusu ne üretiyor?

– Ürettiğini kim tüketiyor?

– Tüketenler bedel olarak ne ödüyor?

Bu soruları kısaca şu şekilde cevaplayabiliriz. Türk Ordusu özetle;

– Silah üretiyor.

– Kabiliyet üretiyor ve

– Güvenlik üretiyor.

Peki, bu üretimi kimler tüketiyor?

– Üretilen silahları kimler satın alıyorsa onlar tüketmiş oluyorlar.

– Kabiliyeti, eğitim alanlar veya birlikte tatbikat yapanlar alıyor/tüketiyor.

– Güvenliği ise ülke ve bölge alıyor/tüketiyor.

Peki, bedeller nasıl tahsil ediliyor veya ödeniyor?

Barış döneminde silah satın alanlar ödemeyi anlaşılan bir para birimi üzerinden yapıyorlar. Farklı ödeme şekilleri de olabiliyor. Savaş döneminde ise üretimi düşmanlar tüketiyorlar ama ödeme yapmıyorlar. Lakin buradaki ödemeyi “eğer savaşmasaydınız, kaybınız ne olurdu” sorusu üzerinden düşünerek bulup anlamlandırabilirsiniz.

Kabiliyet veya eğitim satın alanlar da silahlarda olduğu gibi ödemeyi anlaşılan bir para birimi üzerinden yapıyorlar. Farklı ödeme şekilleri de olabilir.

Güvenliği ise hem ülke hem de bölge tüketiyor. Peki, nasıl tüketiyor?

Mal ve hizmet devinimini korkusuzca ve rahat yaparak tüketiyorlar. Bu da ticaret demektir. Ticaret yollarının emniyeti demektir.

Peki, Türk Ordusu buradan bir ödeme veya pay alıyor mu?

Hayır. Aslında güçlü bir ordunun en önemli üretimi işte bu üçüncü üretimdir. En büyük ödeme payını da buradan alması gerekir. İşte tam bu arada, İbni Haldun’un “Para ve Ordu” çiftini hatırlayalım; “Devlet, bu iki sacayağı üzerine kurulur ve yükselir” der. Bunlar devletin olmazsa olmazlarıdır.

Şimdi tekrar konumuza ama başa dönelim…

Türk Savunma Sanayi ile “Türk Ordusu” ülkemizde ve bölgemizde “güvenlik üreten” bir karaktere de büründü. Eskiden olduğu gibi beklenen ve aranan bir ordu haline geliyor.

Peki, ürettiği güvenliğin tüketiminden payını nasıl alacak?

Bunun cevabını bize İbni Haldun veriyor. Devlet, paraya sahip olarak.

Şu anda devlet paraya sahip değil.

Sahip olursa, ordunun güvenlik üretiminden de payını alır. Ülke içinde bunu yapmak kolay.

Peki, bölgede bunları nasıl yapacaksınız?

Bölgede ortak para birimi oluşturarak. Bölgeye, üretilen güvenliğin önemini ifade etmek veya göstermek için birçok yol vardır. Bilenler bilir…

Bunun önemini kavrayamayan bir idare için yüksek savunma sanayi bir müddet sonra yüksek maliyetleri oluşturur. Paraya sahip olmayan ve üretilen güvenliğin bedelini alamayan bir idarenin bu yüksek maliyetleri karşılayabilmesi mümkün olmaz.

Bütün bunların bir konsept içinde yeniden kurgulanması gerekir. İşte Türk savunma sanayisinin geldiği nokta, böyle bir kurgunun da başlatılmasının zamanının geldiğine işaret ediyor.

 

Son söz;

Devlet, “para ve ordu” demektir.

İktisat, bunların üzerinde kurgulanır.

“Türk Ordusu” ise bunların tamamının tezahürü olur.

 

Görünen dağın ardı yakındır!

Vesselâm

Prof. Dr. Mete GÜNDOĞAN