Ahmet Hakan! Aydın Boysan’ı taşıyamazsın ağır gelir

Aydın Boysan ile ilgili bir yazı yazdım. Uzun olmadığı için giriş kısmını da çıkararak aktarıyorum.

“Aydın Boysan Özgürlüğünü Kullandı

İslâm insanlara, kendisine inanmama ve koyduğu kurallara göre yaşamama özgürlüğü tanımıştır. Aydın Boysan Allah’ın kendisine tanıdığı bu özgürlüğü İslâmî ölçülere göre açık Kâfirlikolarak nitelenebilecek şekilde kullanmıştır. Burada Kâfirliksözcüğünü aşağılamak için değil Kur’ânî bir kavramla bir gerçeği ifadelendirmek için kullanıyoruz. Yazarımız Prof. Dr. Ali Seyyar’dan nakledelim. Aydın Boysan şöyle der:
“Bu dünya bitecek, ruh da yok olacak. Son diye görüyorum ölümü… Vücutla beraber ruh da bitiyor.”
Yaşadığı toplumun değer yargıları ile alay edercesine de kabrinin içki ile sulanması için şöylece vasiyette bulunur:
“Bir gün rakı, bir gün şarap, bir gün votka, bir gün viski… Buradan sevenlerime duyurun. Farklı farklı içkiler olsun. Hep aynı içki olmaz. Ben zaten her gittiğim yerde oranın içkisi neyse, onu içerim.”
İlmen yetkiliyim ve açıklıyorum Açıklanan inancın ve vasiyetin sahibi Müslüman olamaz. Dışı Müslüman Münafık da değil açık Kâfir’dir. Dileyen Diyanet’e de sorabilir.

Aydın Boysan’ın Fikir Namusu Vardı

Aydın Boysan birçokları gibi davranmamış inkârını açığa vurmuş bir insandır. Onunla aynı inancı taşısın veya taşımasın varislerinin ve sevenlerinin ona saygı duyması gerekmez miydi? Ona dua etmek ve onu cenaze namazı kılınmak üzere camiye getirmek de ne oluyor?
İslâm’ın cenazeye ilişkin ihlâl edilemeyecek kuralları apaçık ortada iken kamuoyu önünde Allah’a ve ahiret hayatını inkâr eden ve vasiyeti de bilinen Aydın Boysan’ı nasıl Müslüman olarak değerlendirecek ve cenaze namazını kılacağız? Biz kılmayız da cenaze namazını kılacak saf Müslümanlar niçin günaha sokuluyor?
Dua Edesim Geliyor da
Hz. İsa’nın dilinden Kur’an’da yer alan bir yakarışla açık kâfirliğine tanık olmadığım cenazelerin ardından şöylece yakarasım gelir:
“Allah’ım! Onları cezalandırırsan kullar senin kullarındır. Bağışlarsan Sen karşı konulamayacak güç sahibisin ve neylerse güzel eyleyensin.” (Mâide 118)
Aydın Boysan için de yakarasım gelir de “Kâfirlerin duası/ kâfirlere dua ancak boşa çıkacak bir çabadır,” şeklindeki Kur’ânî buyruk onay vermiyor. (el-Mümin 40/50 ve el-Tevbe 9/113)
Peygamberimiz, inancı ne olursa olsun -canı alan Allah’ı yüceltme olacağından- her ölü için ayağa kalkılır, buyurur.

Biz de Aydın Boysan’ın cenazesi için ayağa kalkıyor, ailesi ve dostlarına baş sağlığı diliyoruz.”

Bu yazım üzerine bizim Ahmet Hakan bir yazı döktürmüş. Onu da görelim:

 “ALİ Rıza Demircan Hoca’nın Habertürk’te söylediği sözler şunlar:

– Bir adam Allah’a ve ahiret hayatına inanmadığını bildiği bir adamın cenaze namazını kılarsa günahkârdır.

– Aydın Boysan, “Mezarımı rakıyla sulayın” diyordu, bu tek başına inkârın delili olamaz. Ama Aydın Boysan, ahiret hayatına inanmadığını açığa vurmuş bir adamdı. Ali Rıza Demircan’a sormak isterim: Peki ya Aydın Boysan ömrünün son anlarında ahiret hayatına inandığını açığa vurdu ise…Yanında mıydın Hocam? Ya Aydın Boysan son nefesini kalbinde imanla verdiyse…Kalbini açıp bakma fırsatı mı buldun Hocam?”

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi