islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,5668
EURO
34,8820
ALTIN
2.438,56
BIST
9.645,02
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Hafif Yağmurlu
24°C
İstanbul
24°C
Hafif Yağmurlu
Çarşamba Az Bulutlu
22°C
Perşembe Az Bulutlu
20°C
Cuma Az Bulutlu
19°C
Cumartesi Az Bulutlu
17°C

AİLEYİ KORUMA GARANTİSİ VARDIR

AİLEYİ KORUMA GARANTİSİ VARDIR
29 Ekim 2022 09:00
A+
A-

Aileyi koruma hakkında iddia etmiyoruz. Kuru iddialar tutarlı olmayabilir. Hakikatleribütün dünyaya ilan ediyoruz. İnsan fıtrat sistemi ilkeleri ile düzelir. Koruma buna bağlıdır.İnsan ne kadar kaliteli ise, aile de o oranda kalitelidir. Devlet de o oranda kalitelidir ve o oranda kıvamındadır. Bundan yedi yüz yıl önce Şeyh Ede Bali’nin Osman gaziye, “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın oğul” nasihatini yaptığı bilinmektedir. İnsanın yaşaması ve yaşatılması ancak köklü bir eğitim ile mümkündür. Bu eğitimin nasıl olacağını geçen haftaki yazımda anlattım. Buna rağmen köklü eğitim bu kadar değildir. Elbette sünnetullah ve sünnetullahın yaşanır hali olan sünnetunnebi bütünlüğü dâhilinde yapılan eğitim en etkin olanıdır.

Varlıkları yoktan yaratan, her şeyi detayına varıncaya kadar yöneten ve her şeye hâkim olan Allah Teâlâ’nın sisteminde ailenin köklü ve asil değerleri vardır. Bu değerler hak temelleri üzerine kuruludurlar. Öncelikle ana baba ve insan yetiştiren her kademedeki insan haram- helal bilincinde olmalıdır. Haram ve helal üzerinde hassas olmayanlar, normal insan yetiştiremezler. İnsan için soy bağında haram olanlar, helal olanlar vardır. Nisa suresi yirmi üçüncü sayfasında haram olan kadınlar zikredilmiştir. Hayvanî ürünlerde olan haramlar çok ilginçtir. Bunlar Maide suresi üçüncü ayetinde ve ilgili bazı ayetlerde zikredilmektedirler.

Haramlar genelde belirsizliklerin ve günâhların zemini olurlar. Beslenmede haramlar inanmış insanların dualarının kabulüne engel olurlar. Özellikle haram gıda maddesi ana karnında gelişmekte olan ceninin insanlık mayasını bozar. Hayatta insanı irade özürlüsü yapar. Azmini zayıflatır. Mücadele gücünden yoksun bırakır. İbadet etme bilincini köreltir. Her türlü dış etkenlere açık hale getirir. Hemen her türlü isyan ve günâha temayülünü artırır. İnsanda pozitif enerji bırakmaz, negatif enerji yoğunlaştırır. İnsanı tümü ile verimsizleştirir.
Netice itibarı ile haram, genelde bugün ki müslümanların fotoğraflarını sahneler. Faiz karşısında baştanbaşa pasifize olduk, tepkilerimiz köreldi. Hemen hepimiz banka kapılarında köleleştik. İnancımızın iktisadî sistemini tamamen unuttuk. İlmî alanlarda “karaya çarptık”Hayatımızda infak ve vakıf şuuru çökertildi. Kur’an’ın evrensel iktisadî ilkelerini hatırlamaz olduk. Faiz karşısında hiç çıtı çıkmayan okumuş insanlarımızın kimileri Kur’an’da böyle bir mesele yokmuş gibi davranıyor ve “sünnet namaz yoktur” iddiaları ve benzeri daha nice tartışmalarıyla nice ciddi meseleyi saptırıyorlar. Müslüman halkımızın belleğinde kırıntıları kalmış İslam’ın değerleriyle oynamayı kendileri için hüner sayarak çırpınıp böbürleniyorlar. Şimdi diyebilirsiniz ki bunların konu ile alakası var mı? Elbette vardır.
Allah’ın indirdiği Kur’an’a gelin, Resûlullah’a gelin denildiğinde, münafıkların senden uzaklaşarak çekilip gittiklerini görürsün. (Nisa:4/61) Bu portre çerçevesinde yer almamak için, hep birlikte birbirimize yürekten seslenelim; “Allah’ın indirdiği Kur’an’a gelin, Resûlullah’a gelin” diye çağrıda bulunalım ve gereğini el birliği ve gönül birliği ile gerçekleştirelim. Kur’an’a inandığımızı da ispat edelim. Hem de kalben mutmain olalım.

Aileyi koruma ile ilgili dikkati cazip hükümlerden biri, gerçekten çok önemli bir ayrıntıyı ve çok önemli bir çözümü gündeme getirir. Dikkatle okuyalım; Eğer karı-kocanın arasının açılmasından endişe ederseniz, erkeğin ailesinden bir hakem, kadının ailesinden bir hakem gönderin. İki taraf aralarını düzeltmek isterlerse, Allah da onları uzlaştırır. Şüphesiz Allah, hakkıyla bilendir, hakkıyla haberdardır.(Nisa: 4/35) Ayette ki karı-kocanın arasının açılmasından endişe edilmesi “şikak” konusudur. Bu takdirde Ulul’emir her iki tarafı temsil edecek iki hakem tayin eder. Böyle bir olayda Hazreti Ömer radiyellahu anhu, muhakemeden sonra hakemlerin uzlaşı sağlanmadığı beyanlarını kabullenmedi. “Allah doğru söyler” gerekçesi ile hakemleri, tekrar gönderdi. Gidip hallettiler
Bu meseleyi ileri düzeyde anlamak için gelen ilâhî beyanı anlamak gerek; O Allah’ın ayetlerindendir, size nefislerinizden, sâkinleşeceğiniz eşler yaratması ve aranıza aşk ve merhamet koyması. Şüphesiz bunda, iyice düşünen kavim için ibretler vardır. (30/21)

Bu ayet mealini ciddi boyutu ile idrak etmek gerektiği inancı ile haftayı bekleyelim. İnşaEllah
Aileyi aslına kavuşturmanın yegâne garantisi KUR’AN’DIR. Esselamu aleykum İlhan ORAL

 

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.