islami haberdini haberortadoğu haberleriislam coğrafyası
DOLAR
32,3134
EURO
35,1082
ALTIN
2.292,61
BIST
9.049,80
Adana Adıyaman Afyon Ağrı Aksaray Amasya Ankara Antalya Ardahan Artvin Aydın Balıkesir Bartın Batman Bayburt Bilecik Bingöl Bitlis Bolu Burdur Bursa Çanakkale Çankırı Çorum Denizli Diyarbakır Düzce Edirne Elazığ Erzincan Erzurum Eskişehir Gaziantep Giresun Gümüşhane Hakkari Hatay Iğdır Isparta İstanbul İzmir K.Maraş Karabük Karaman Kars Kastamonu Kayseri Kırıkkale Kırklareli Kırşehir Kilis Kocaeli Konya Kütahya Malatya Manisa Mardin Mersin Muğla Muş Nevşehir Niğde Ordu Osmaniye Rize Sakarya Samsun Siirt Sinop Sivas Şanlıurfa Şırnak Tekirdağ Tokat Trabzon Tunceli Uşak Van Yalova Yozgat Zonguldak
İstanbul
Açık
20°C
İstanbul
20°C
Açık
Cuma Az Bulutlu
23°C
Cumartesi Az Bulutlu
21°C
Pazar Az Bulutlu
21°C
Pazartesi Az Bulutlu
23°C

Allah peygamberini eleştiriyor

Allah peygamberini eleştiriyor

Önce Rabbimizin Peygamberimizi kınama türünden eleştirilerini aktaralım:

Kendisine Haram Kılması

I. Kur’ân’da açıklanmadığı için bizim de irdelemediğimiz bir sebeple Peygamberimiz Hz. Muhammed eşlerinin rızasını gözeterek Allah’ın kendisine helâl kıldığı bazı davranışları /işleri öz canına haram kılar. Teşriî/yasal anlamda olmasa da bu yasaklama Yaratanımız katında meşru görülmemiştir. Bunun için -Allah şanını artırsın- Peygamberimiz Rabbimiz tarafından şöylece eleştirilir/kınanır:

Ey Peygamber! Eşlerini memnun etmek için, neden Allah’ın sana helâl kıldığı davranışları, işleri, ilişkileri (kendine)haram kılıyorsun? Allah çok bağışlayıcıdır, rahmet kaynağıdır.” (Tahrim 1)

İslâm’ı Tebliğde İnkârcıları Öncelemesi

II. Sevgili Peygamberimiz Mekke uluları olan müşriklerin/saldırgan puta tapanların iman etmeleri hâlinde Mekkelilerin de îman edecekleri ümidini taşıdığı için İslâm’ı tebliğdezaman zaman onları önceliyordu; toplumsal konumları zayıf olup bir kısmı köleleştirilmiş olan zayıf müminleri erteliyor/ geçici olarak ilgisini esirgiyordu.(el-Enam 52; el-Kehf 28)

Peygamberimizin yaratıcılığı, yaşatıcılığı ve egemenliğinde Allah’a ortak koşan puta tapar azgınları yüceltir görünümlü davranışı, Rabbimizin onu eleştirmesine sebep olmuştur.

Kınayıcı türden eleştiri nedeni olan olaylardan biri de a’ma Abdullah İbn-i Ümm-ü Mektûm olayı olmuştur.

Peygamberimiz Mekke’nin Müşrik ileri gelenlerine tebliğde bulunurken onun gelip soruları ile araya girmesi Peygamberimizi, yüzüne yansıyacak şekilde tedirgin etmişti. İşte bu olay sebebiyle Rabbimiz Peygamberimizi şöylece kınayıp eleştirir:

Muhammed, gelip söze giren a’ma adama suratını astı ve yüz çevirdi. Nereden bilebilirsin/sana kim bildirebilirdi (ey Muhammed!)belki de o kör adam arınacaktı veya düşünüp öğüt alacak ve alacağı öğüt kendisine fayda verecekti. Ama kendini yeterli gören hak tanımaz adama gelince, sen bütün ilgiyi ona gösterdin, hâlbuki onun arınmak istemeyişinin sorumlusu sen değilsin.” (el-Abese 1-7)

Münafıkların Mazeretlerini Kabulü

III. Maddî imkânlar sağlayıcı toplumsal gelişmelerde kendilerini Hak sahibi görüp da yükümlülüklerini yerine getirmeyen Müslüman görünümlü yürekleri inkârcı tipler (münafıklar) İslâm Toplumu’nun geleceği için hayatî önem taşıyan Tebuk seferine katılmamak için gerçek dışı mazeretler üretirler.

Bu uydurma mazeretlerinin Peygamberimiz tarafından kabul edilmesi ve böylece toplumsal konumlarını korumaları Rabbimizin onu eleştirmesine sebep olur:

“Allah seni affetsin [ey Peygamber!]Daha kimin doğru söylediği senin için iyice ortaya çıkmadan ve sen kimlerin yalancı olduğunu bilmeden niçin [Tebuk seferinden geri kalmaları yolunda]onlara izin verdin? “(el-Tevbe 43)

Esir Almayı Öncelemesi

IV. İslâm savaşanlarla savaşılmasını emir buyurur. Ama savaşın yeniden başlatılarak daha büyük yıkımlara sebep olmaması için, düşmanın stratejik güçleri çökertilmeden sulh yapılıp ganimet yolunu açacak şekilde esirler alınmasını da onaylamamıştır. Peygamberimiz açık bir yasakla yönlendirilmemiş olmakla ve sahâbileriyle istişare etmekle birlikte Bedir savaşında esirler alarak ilahî iradeye uygun davranmadığı için Rabbimiz tarafından yerilmiştir:

Kıyasıya girdiği zorlu bir meydan savaşı sonucu değilse, esir almak hiçbir bir peygamberin görevi/hakkı olamaz. Siz bu dünyanın geçici kazançlarına istiyorsunuz, ama Allah(sizin için) âhiret hayatının saadetini istiyor, Allah karşı konulamaz güç sahibidir. Her şeyi yerli yerinde yapandır.

Allah tarafından önceden buyurulmuş böyle bir ilke olmasaydı aldığınız bütün bu (esirler) yüzünden başınıza mutlaka büyük bir azap çökerdi.” (el-Enfal 67-68)

Misalleri çoğaltabiliriz. Ancak verdiğimiz dört misalin yeterli olduğunu sanıyoruz. Bu misalleri nasıl okuyacağız ve ne gibi dersler alacağız?

Peygamberimiz Beşer Peygamberdi

İnsanlığa son ilahî mesajlarını içeren Kur’ân’ımızda Rabbimizin bildirdiği gibi Peygamberimiz bizler gibi bir beşerdi. (el-Kehf 110) Ancak Kur’ânî vahyin indirildiği, yüksek ahlâk yaratılışlı bir beşerdi.(el-Kalem 4)Baskılara ve ölümcül tehditlere maruz kalmakla birlikte kendisine indirilen Vahyi ölçüleri tebliğ ve uygulamada ödünsüzdü. Geçmişin ve geleceğin bilinmezleri olan Gayb’ı bilmediği için Kur’ân ölçüleri ile yönlendirilmediği konularda yanılabiliyordu. (el-Araf 188) Çünkü beşerdi. Yanıldığı ve yanıltıldığında Rabbimiz tarafından eleştiriliyor ve uyarlıyordu. Bu durum onun eksikliği değil, beşer önderliğinin gereği ve yüceliği idi.

Yapıcı Eleştirileri Kabul Etmemiz Gerekmez mi?

a. Allah Peygamberini eleştirdiğine göre eleştiri meşrûdur. Bu görev bize zaten İslâm Dîni’ne, akıl ve ilime uygun olanlara çağırma ve aykırı olanları yasaklama olan Maruf’u Emir ve Münker’den men vazifesi ile verilmiştir. (A.İmran 104)

b. Rabbimiz sınırsız bilgi sahibidir. O eleştirmiştir. Bu sebeple eleştiriye konu edilecek mevzuları ancak Kur’ânî ve beşerî ilimler çizgisinde kavrayabilmiş olanlar eleştirebilir. Çünkü başvurulabilecek kişiler onlardır.(en-Nahl 43) Zanna dayalı bilgilerle yapılacak eleştiriler hakkı temsil edemeyecekleri için faydalı ve nefsanilikten beri olamazlar.(el-Necm 28)

c. Herkes hata edebileceğini bilmelidir ve haklı eleştirileri kabul etmelidir. Peygamberimiz Rabbi tarafından eleştirildiği için eleştirilere açık olmuş ve sahâbileriyle istişare ederek inanılan doğruların dile getirilmesi ve eleştiri yolunu açık tutmuştur.

d. Uyarı amaçlı eleştirilere açık olmayanlar ve nasihatleri sevmeyenlerde hayır yoktur. (el-Araf 79)

Gelişen Olaylara İslami Bakışın Adresi

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.